devamı...

"Sopayı yiyen eşek atı geçer."

"Eşek ölür semeri kalır, insan ölür eseri kalır."

"İnsan eşek olursa semer vuran çok olur."

"Diploma cehaleti alır, eşeklik baki kalır."

"Eşeği bağlasan durmaz."

"Yüz verdik eşeğe, geldi sıçtı döşeğe."

"Şahlanan eşek sırtüstü düşer."

"Eşeği saldım çayıra mevlam gayıra."

"Aklını eşeğe verme, çeker seni arpa tarlasına."

Oysa eşek zeki, dikkatli, arkadaş canlısı, oyuncu ve öğrenmeye meraklıdır.

Yük taşır.

Araba çeker.

Tarla sürer.

Vefakardır.

Cefalardır.

Emektardır.

Yıllarca sahibine hizmet eder ama yine de  yaranamaz.

Neden acaba?

Eşeklerin davranışlarını araştıran İngiliz zoologlar bu hayvanların sanılanın aksine çok zeki canlılar olduğunu belirledi.

Temiz yerlere basarlar.

Gittikleri yolları unutmazlar.

Dibini görmedikleri suya girmezler.

Ve en önemlisi de, zorla ya da korkutularak, kendi yararlarına olmadığına inandıkları bir işi kolay kolay yapmazlar.

İnatlaşırlar.

Zorluk çıkarırlar.

Belki de bundandır insanların eşekleri sevmemesinin nedeni.

Yıl 1908'dir.

Türk Edebiyatının hiciv ustası Şair Eşref, Manisa Turgutlu'da kaymakamdır.

İzmir valisi Kâmil Paşa, ilçeye denetime gelir.

Şair Eşref’i bir eşeğin sırtında tur atarken gören vali, Eşref’in düşeceği korkusuyla seslenir.

"Aman dikkat et Eşref, eşek seni düşürmesin!"

Şair Eşref hemen cevaplar.

"Meraklanmayın paşam, eşek kâmildir.”

Şair Eşref yıllar önce bu zihniyete şu cevabı vermişti.

Eşek muhabbetini bir Anadolu söylencesi ile tamamlayalım.

1950’li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye’ye.

Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış.

O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok. Mühendisleri eşeği yokuşa sürüyor arkasından şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş.

– Ne yapıyorlar böyle?

– Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.

– Nasıl yani?

– Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz.

Amerikalı gülmeye başlamış, yatışınca da sormuşlar.

– Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?

Bizimkiler cevap vermiş.

– Amerika’dan mühendis getirtiyoruz!

Ya.. Diplomalı kara cahiller, baştan duvar yapan ustaya sessiz olun sakın karışmayın o taşı gediğine nasıl koyacağını bu yazıda olduğu gibi çok iyi bilir.

Makam, mevki sahibi ve diplomalı olmanız sizi adam etmez!

-Gezdim Halep Şam,

-Eyledim ilmi talep,

-Meğer ilim bir hiçmiş,

“İLE EDEP İLLEDE EDEP’

Sizi adam eden,edep,haya ve herkese karşı tutum ve davranışınız ve mütevazi oluşunuzdur.

Nazım Hikmet’te ait bir sözdür.

Söyleyecek ne kadar güzel sözlerim vardı insanlara, Ancak bana bunun hiçbirini söyletmediler."

Hepinize hayırlı günler iyi hafta sonları efendim.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ