Dünyanın her yerinde olduğu gibi; ülkemizde de zaman zaman doğal afetler olmakta veya olabilmektedir. Bu afetler oluştuğunda bunlara nasıl çözüm getireceğimizi afet oluşmadan düşünmeli ve çözümlerini üretmeli ve ona göre tedbirlerimizi daha önceden almalıyız.
Örneğin dün Rize ve Artvin’e aşırı yağış nedeniyle sel oldu; ve selden gelen odunu almak isteyen bir vatandaş; sele kapılarak yaşamını yitirdi. Her şeyden önce hepimiz; hayatımızın en önemli olduğunu kavramalı; sel tehlikesi olan yerlere; canımızı tehlikeye atacak şekilde yaklaşmamalıyız; çünkü bazen hesapta olmayan tehlikelerle karşılaşabiliriz; karşılaştığımız zaman; telafisi olmayan kötü sonuçlara düşebiliriz. Onun için mutlaka doğal afet anında önce kendi can emniyetimizi sağlayacak şekilde tedbir almalıyız. Eğer heyelan bölgesi ise; ve burada evimiz varsa; ilk anda komşu ve tanıdıklara misafir olup; can emniyetimizi sağlamamız gerekiyor.
Doğal afetlerden korunmak için neler yapabiliriz. Örneğin dere yatakları temizlenmeli; dere yatakları içinde ağaç bitmişse bu ağaçları kesmeli veya sökmeliyiz. Bu görev ilgili kurumca her iki ayda bir denetlenip hava şartları uygun olan zamanda; makinalarla yapılmalı; çıkan malzeme ihaleyle taş ocaklarına veya inşaat malzemesi satan şirketlere (kırılarak veya yıkanarak yapılacak işe uygun malzeme elde edilebilir) satılarak değerlendirilebilir. Kanal içine alınan derelerde mutlaka sellere göre derinlik, genişlik ve yükseklik ayarları iyi hesaplanarak yapılmalı.
Eğer vadiden giden karayolu veya grup mahalle, köy yolları varsa; ve vadi dar ise; sel olduğunda karayolunu alabilecek veya altını oyarak; önce çökmesini, ardından hep alıp götürecek durumda ise; ve bu yolların önü akarsu; arkası yol ve devamı küçüklü büyüklü yerleşim yeri ise; yolun dere veya ırmak kenarı olan yerinin tehlikeli olabilecek kısmı; kazık çakılarak ve aralarından perde betonla suya tampon alacak şekilde; ilgili kurumca sağlamlaştırılmalıdır. Heyelan olabilecek yerlerdeki; yerleşimleri sağlıklı zemini olan yerlere taşınmalı; buralarda yapılmış ev veya tesislere müsaade edilmemeli; buralarda oturan vatandaşlarında isteği doğrultusunda; güvenli noktalarda tesis edilmeli.
Şehirlerde imar planları yapılırken; dere olan veya aşırı yağışlarda su toplayacak ve dere yatağı oluşturacak yerlerde yapılaşmaya; plan müsaade etmemeli; ve buralar dere yatağı oluşturulacak şekilde; yeterli genişlikte planlanmalıdır. Yerleşim yerleri planlanırken; çökme veya batma yapabilecek yerler; tarım sahası olarak kalmalıdır. Ayrıca kuvvetsiz zeminlere veya fay hatları ve fay hatlarına 20 km yakınına yerleşim yeri yaptırılmamalı. (Altı/ zemini çok uzun ve geniş kaya ve taş olan yerler hariç.) Binalar mutlaka deprem yönetmeliklerine uygun ve iyi kalite betonla yapılmalı.