İslam alemi olarak yeni bir yıla daha kavuşmanın Heyecanını yaşıyoruz
Bu yıl 07-07-2024 Pazar günü ve 1446 itibariyle yeni bir Hicri yıla daha kavuştuk elhamdülillah.
Şimdide sizlerle hicri ve miladi ve ay yılı hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
İnsanlar zamanı ölçerken, ölçü aracı olarak güneşi ve ayı kullanmışlardır. Güneşi kullananlara gelince, dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşünü esas almışlardır. Buda 365 gün 6 saatten ibarettir. Bu şekilde oluşturulan takvimlere “güneş takvimi” diyoruz.
Ay’ı kullananlar ise ayın dünya etrafında 12 kez dönmesini, 12x29.5 = 354 günü esas almışlardır. Bu şekilde oluşturulan takvimlere “ay takvimi” diyoruz.
İlk güneş takvimini Mısırlılar, ay takvimini ise Sümerler tarafından Kullanmışlardır.
Dünya Hristiyan Ülkelerinin kabul ettiği ve bizlerde dayattığı Miladi takvimi ülkemizde 1926’dan beri kullanmaktayız.
İslam alemi iki takvim kullanmak zorunda kalmıştır.
MİLADİ TAKVİM; Hristiyan âlemi Hz İsa (AS) doğum yılını başlangıç olarak ele almaktadır. Güneş yılını esas alır
HİCRİ TAKVİM; Hz peygamber (s.av) Mekke’den Medine’ye hicret etmesini esas alır.
Dün hicri yılbaşı idi, amma velakin
Müslümanlar miladi yılbaşındaki yaptıkları hazırlıkları bugün için neden yapmadılar acaba!
Hristiyanlar İsa’nın doğum gününü kutlarken Müslümanlar Hz Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini neden dikkate almadılar akı tutulması sanki şaşmamak gerekiyor. çünkü her şeyimiz Hristiyanlara benzedi hristiyanlar gibi yaşıyoruz artık.
1 Muharrem 07-07-2024ve 1446 HİCRİ YILBAŞI yani Kameri ayların ilki olup "Haram ay" anlamına gelmektedir.
Bu ayın içerisinde çok önemli bir gün olan aşure günü de vardır. Bu sene Aşüre 16 Temmuz 2024’e tekabül eder. İslam peygamberi Muhammed'in torunu İmam Hüseyin Kerbelâ'da muharrem ayının onuncu gününde öldürülmüştür. Bu da tarihte Kerbela olayı olarak anılmaktadır Muharrem ve Safer aylarını matem ayları olarak kabul ederler. Yine Hadis kitaplarına göre aşure gününe bu ismin verilmesinin hikmeti, Allah'ın aynı gün 10 peygamberine 10 değişik ikram ve ihsanda bulunmasıdır.
Hz. Nuh’un Nuh Tufan diye adlandırılan bu Tufan’dan kurtuluş günüdür. Aşure pişirilmesi olayı ise; Gemide kalan erzakların toplanarak pişirilmesi olayıdır. aşure pişirmenin dini bir dayanağı yoktur. yapıldığı takdirde sevap alınır.
Peygamberimiz, özellikle Aşure günü, ibadet etmek için faziletli bir gün olarak görülür. Müslümanlar aşure günün ibadet ederek, oruç tutarak ve aşure yapıp dağıtarak geçirir. Allah Resul’ü Muharrem ayının 10. gününe denk gelen Aşure gününde oruç tutmayı tavsiye etmiş ve "Aşure günü tutulan oruç, geçmiş senenin günahına kefaret olur" buyurmuştur. Yahudilere benzememek için de sadece Aşure gününde değil, Muharrem ayının bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15'inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11'inci günlerinde oruç tutulabilir.
Devamı yarın…