Ülkemizde Okullar 2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başlayacak. Öğrenciler, 17 Ocak 2025 Cuma günü sona erecektir

Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesidir. Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istedik değişme meydana getirme sürecidir.

Öğretim ise; Bir kişiye belirli becerileri aşılama eylemini ifade eder. Eğitim, sınıfta veya herhangi bir kurumda teorik bilgi edinmeyle ilgilidir, Öğretim belirli becerileri geliş- tirmenin bir yoludur, oysa eğitim tipik bir öğrenme sistemidir.

Eğitim kendi hayatlarımızı devam ettirip daha iyi noktalara taşıyabilmekten tutun da toplumsal gelişime ve ilerlemeye kadar eğitimin yaşantımızdaki yeri ve önemi konusundaki hiç şekilde tartışılmaz ve ekmek ve sudan sonra, halkın en çok ve zorunlu ihtiyacıdır. sözün özü;İnsan eğitimle doğmaz;lakin eğitimle yaşar.

Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivenlik görevi görür,iyi niyetleri, iyi sonuçlara çevirir.

Eğitimin gerçek tek amacı, insanı sürekli sorular sorar, konular hakkında kafa yordurarak toplumdaki yerini bir durumda tutmaktır.

Mesela:Davranışlarımızı, düşüncelerimizi, tutumlarımızı, inançlarımızı ve daha birçok şeyi önemli ölçüde etkileyen ve değiştiren eğitimin önemi öncelikle din ve ahlakla ilgili fikirleri benimsemek,ünlü düşünürlerin ve bilim insanlarının sözlerini  merak ederek onları kendisine örnek teşkil edecek bir yaşam haline getirmesidir, Bazen de akıl tutulması yaşıyoruz buna da gerçekten şaşmamak elde değildir.

Eğitimin merkezi ve yuvası olan okullarda, ilim ve edep verilmesi gereken yerde ahlaksızlık ve edepsizlik öğretilmekte ve bunu da dikta etmektedirler.

Her bir aileden okumak ve eğitim almak için bir araya gelen öğrencilerimizin elbette ki bir takım fikir ve görüş ayrılıkları ortaya çıkacaktır.

Ancak burası bir mektep’tir ilim ve irfan yuvalarıdır, buralarda Eğitim ve öğretimin başlamasında ve sonrasında görselde, mezuniyet töreninde ellerinde "Ay tek adamla ömür mü geçer"   pankartlarından tutunda aile terbiyesi dışına çıkarak her bir gencimizin sevgililer edinerek sosyal medyalarda boy boy resimler yer alıyor. Aileler çocuklarını bu yerlere  eğitim ve öğretim alma için gönderiliyor,maalesef onlar bu okullarda kesinlikle hepsini kapsamıyor bazı öğretmenleri sayesinde bu çocuklar ahlak ve edebini kaybederek deist ve ateist oluyorlar.

Ünlü Şair Cengiz  Numanoğlunun burada konu ile alakalı yazılmış bir tizelerine yermek istiyorum "Âlim sanma, her gideni mektebe, Ahlâk yoksa, yok ilimde mertebe. Ne farkeder? tut ki cübbe giydirsen, Pâye versen, kitap yüklü merkebe.." Bu şiir bizlere  eğitim ile ahlak arasındaki derin bağı vurgular. Gerçekten de, sadece okul sıralarını doldurmakla ya da diplomalarla donanmakla âlim olunmaz. Bir insanın gerçek anlamda eğitimli sayılabilmesi için ahlaki değerlere sahip olması gerekir.Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde eğitim sistemi, sadece bilgi vermekle sınırlı kalmaz, aynı zamanda ahlaki değerleri de ön planda tutardı. Medreselerde verilen eğitim, İslam ahlakını ve adalet anlayışını öğrencilere aşılamayı amaçlardı. Bu eğitim sisteminde ilim ve ahlak birbirinden ayrı düşünülemezdi. Örneğin, Selçuklu medreselerinde öğrencilere sadece dini ve bilimsel bilgiler değil, aynı zamanda topluma karşı sorumlulukları, adalet ve merhamet gibi değerler de öğretilirdi.