Mustafa Kemal Atatürk ‘’yurtta sulh cihanda sulh’’ diyerek bu günlere ışık tutmuştu. Ülkeler karışık, olaylar, çıkarlar, menfaatler birbirini kovalıyorlar adeta. Ülke içinde direnenler, direnci kırmak isteyenler, derbeder bir keşmekeşlik içinde hayatlarını idame ettiriyorlar. Kötülük nereden gelirse gelsin önce insanları sonra toplumu topallatıyor. Tabi olarak, görmemek, duymamak, dokunmamakta olası değil. Ama biraz sabır ve biraz sükunet ister toplum. İşte bu aşamada  Ordu iline huzuru yaşatanlara kocaman bir teşekkür etmek gerek. Valisinden, Belediye Başkanına, Emniyet Müdüründen Jandarma Komutanına hepsine  sağduyularından öte kocaman bir teşekkür.
Bu yazıyı güzel bir Pazar günü yazıyorum. İnsanlar Ordu ilin de Ramazanı Edayı  icra etmeye çalışıyorlar. Mutlular. Korkmadan yılmadan işlerini tatillerini yapıyorlar. Komşuları ile  iftarlar açıyorlar. Bir yandan denize girip sıcak yaz günlerini serinletmeye çalışıyorlar. Geceleri pırıl pırıl parlayan yıldızların ardında sahillere doluşuyorlar. Kalabalık gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürüp gidiyor. İstanbul da kan ve eylemler, Ankara da  direniş ve baskı, Hatay da Polis Halk ve Devlet karşı karşıya…! Her kesim önlerindeki taşları döküyorlar. Kin ve nefret almış başını gidiyor.
Peki ya Ordu?
Ordu ili de duyarlı, ama Ordunun önemli bir farkı var. Çağdaşlık, medeniyet ve yönetim farkı.
Emniyet asayiş sorumluları halkı kendine rakip görmüyorlar. Hukuk çerçevesi içersinde yeteri kadar eylemleri ve direnişi hoş görü ile karşılıyorlar. Devlet ile halkı karşı karşıya getirmiyorlar. Bu uygulamaların sonunda huzurlu bir görüntü veriyor Ordu. Helal olsun size. Burada amaç her hangi bir siyasi partinin çıkarları değil de halkın ve Devletin çıkarlarını öne çıkartmaktır.  Siyasi partiler derken, işin bu yönü nede değinmek gerekir. Siyasi partilerimiz de Ordu ilin de gerilimi arttıracak deyişlerden uzak kalıyorlar. Söylevlerine dikkat ediyorlar. Halkı bir birine düşman edecek yaptırımlarda bulunmuyorlar. Ulusal siyaset yapımızın altında siyaset yaparak ayrışımda bulunmuyorlar. Buda Ordu ilinin huzurlu bir kent oluşuna yol açıyor.
Şu mübarek ramazan günlerinde, sevgi saygı hoş görü ve dayanışma olması gerekirken, rolü oynayanların kendilerini tatmin etmek amacı ile yola çıkmaları ülkeyi sıkıntıya sokmaktadır.
Ordu ili örnektir.
Kazanan Ordu ilidir ve Orduyu huzurlu kent haline getirenlerdir. Ordu halkıdır.

Mustafa Kemal Atatürk ‘’yurtta sulh cihanda sulh’’ diyerek bu günlere ışık tutmuştu. Ülkeler karışık, olaylar, çıkarlar, menfaatler birbirini kovalıyorlar adeta. Ülke içinde direnenler, direnci kırmak isteyenler, derbeder bir keşmekeşlik içinde hayatlarını idame ettiriyorlar. Kötülük nereden gelirse gelsin önce insanları sonra toplumu topallatıyor. Tabi olarak, görmemek, duymamak, dokunmamakta olası değil. Ama biraz sabır ve biraz sükunet ister toplum. İşte bu aşamada  Ordu iline huzuru yaşatanlara kocaman bir teşekkür etmek gerek. Valisinden, Belediye Başkanına, Emniyet Müdüründen Jandarma Komutanına hepsine  sağduyularından öte kocaman bir teşekkür.

Bu yazıyı güzel bir Pazar günü yazıyorum. İnsanlar Ordu ilin de Ramazanı Edayı  icra etmeye çalışıyorlar. Mutlular. Korkmadan yılmadan işlerini tatillerini yapıyorlar. Komşuları ile  iftarlar açıyorlar. Bir yandan denize girip sıcak yaz günlerini serinletmeye çalışıyorlar. Geceleri pırıl pırıl parlayan yıldızların ardında sahillere doluşuyorlar. Kalabalık gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürüp gidiyor. İstanbul da kan ve eylemler, Ankara da  direniş ve baskı, Hatay da Polis Halk ve Devlet karşı karşıya…! Her kesim önlerindeki taşları döküyorlar. Kin ve nefret almış başını gidiyor.

Peki ya Ordu?

Ordu ili de duyarlı, ama Ordunun önemli bir farkı var.

Çağdaşlık, medeniyet ve yönetim farkı.
Emniyet asayiş sorumluları halkı kendine rakip görmüyorlar. Hukuk çerçevesi içersinde yeteri kadar eylemleri ve direnişi hoş görü ile karşılıyorlar. Devlet ile halkı karşı karşıya getirmiyorlar. Bu uygulamaların sonunda huzurlu bir görüntü veriyor Ordu. Helal olsun size. Burada amaç her hangi bir siyasi partinin çıkarları değil de halkın ve Devletin çıkarlarını öne çıkartmaktır.  Siyasi partiler derken, işin bu yönü nede değinmek gerekir. Siyasi partilerimiz de Ordu ilin de gerilimi arttıracak deyişlerden uzak kalıyorlar. Söylevlerine dikkat ediyorlar. Halkı bir birine düşman edecek yaptırımlarda bulunmuyorlar. Ulusal siyaset yapımızın altında siyaset yaparak ayrışımda bulunmuyorlar. Buda Ordu ilinin huzurlu bir kent oluşuna yol açıyor.

Şu mübarek ramazan günlerinde, sevgi saygı hoş görü ve dayanışma olması gerekirken, rolü oynayanların kendilerini tatmin etmek amacı ile yola çıkmaları ülkeyi sıkıntıya sokmaktadır.
Ordu ili örnektir.

Kazanan Ordu ilidir ve Orduyu huzurlu kent haline getirenlerdir. Ordu halkıdır.