19 Eylül stadyumunda bir resital yaşanacaktı ama olmadı. 3 altın puanı kendi sahamızda İBB’ ye hediye ettik.

Oysa her iki takım da dengeli ve birbirini tartar bir vaziyette müsabakaya başladılar. Ordusporumuz müsabakanın ilk yarım saatinde İBB yi kendi sahasında karşılayıp çabuk adamlarıyla sağdan ve soldan kontra ataklarla gol arayacaktı. Bunun da kısmen becerdiler. Kendi alanımızda ayağa pas  yaparak defans ve orta blok rakip takıma oyun seti vermediler.

Aslında Ordusporun bu futbol anlayışını biraz yadırgadım. Çünkü rakibi kendi alanınızda karşıladığınızda sağ ve sol kanatlara uzun koşu mesafeleri doğacak ve bu iki kanadında oyundan düşmesine sebep olabilecekti. Lakin öyle de oldu. Kendi bloğunda set halinde rakibi karşılarken ne yazık ki ataklarda rakibe cevap veremedik. Bu durumda Ordu ya 1 puan almak amacıyla gelen İBB ye cesaret verdi.

İki süper lig deneyimi olan bu takımların müsabakası dakikalar geçtikçe daha da zevkli olmaya başladı.

 ilk yarının sonlarına doğru defansımızın bir an duraklamasından dolayı ve Mustafa Sarp’ ın jeneriklik golüyle İBB 1-0 öne geçmesinden dolayı takımımızın bütün planları altüst oldu.

Yediğimiz golü çıkarabilmemiz için orta alan ve ofans gücün daha iyi çalışmaya başladığını gördük. Penaltı kokan 2 hareketin hakem tarafından es geçilmesi Ordusporun gardını düşürmüştür.

Özellikle ikinci yarının son yarım saatinde müsabaka bizim lehimize ve ya İBB’ nin lehine farklı bitebilirdi. Hatta maç 3-3 veya 4-4 te bitebilirdi. Ama olmayınca olmuyor. İlk yarının sonunda Anıl’ ın topu içeri sokamaması, ikinci yarıda etkili ama şuursuzca yapılan akınlarımızda sonuç elde edilememesi 3 puanı rakibimize hediye etmemize sebep oldu.

 

 

Kaybedilen sadece 3 puan oldu. Bu puanların telafisi kolay, ancak içerideki 2. Puan kaybedişimizi dikkate değer buluyoruz. Erkan hocanın ve yardımcılarının içerdeki müsabakalarda takımımızı daha ileri daha dik oynatmasını bekliyorum. Takımımızın kolektif futbolu gerçekten görülmeye değerdi. Her alanda rakibe baskı yapmamız, pres yüzdemizin yüksek olması rakibi bunaltmakla beraber yeni kurulmamızdan dolayı çabuk demorolize olan bir takım haline de gelebiliyoruz.

Stadın boş kalması düşündürücüdür. İçeri giren seyircilerin önemli bir kısmının ise beleş bilet bulmaları ayrı bir handikaptır. Gruplar hariç takıma destek ve tezahürat yapan kişi sayısı yok denecek kadar azdı. Oysa ne diyorduk hep bir ağızdan, hep destek tam destek…