"Hain pusularda
Kan uykularda
Vurulduk ey Halkım,
Unutma bizi"
Bazı insan adamlar için;yürü be koçum(!) denilir.Yürü;Hainin,cellatın,kahpenin üstüne...
Yürü;El ile tırnak ile dediği gibi Ahmet Arif'in...
Yürürdü,çekinmez,bana ne demezdi.Yaştaşım,arkadaşım,yürekten siyaset kardeşimdi.Gençliğimizin ilk evresinde Eniştem dediği Avcı lakaplı ,Attığını gözünden vurduğu bilinen,kendisini motor ve tüm kara taşıtların efesi haline getiren,Kendi doldurduğu mermiler,fişekler ,kendince yaptığı insanlar ile kardeş,sırdaş,yoldaş olan eniştesinin yanında "Çeliğine su verdirmiş"" ,kendisinin çektiği deri üflemeli,elden ve kol gücüyle döndürülen Demirci körüğünün "Kor" lavları içine pişen,üzerinde ki deri önlüğü,elinde gizlemediği emekçi nasırları,ayağındaki çizme ve bot,sırtı pek yüreğinin yiğitlik yüklü ak bulutlar ile koşan kardeşim.
Anlat denilecek,Yazılsın ve çizilsin böyle insanlar unutulmadan bilinsin denilecek.Unutmak olanaklı kalsa ;İnan yaşamadın,gelmedin,görmedim ve benimle olan hiç bir anın yok diyeceğim.
Masallar da kalsın,öyle insan adam olmaz,Film içinde yakıştırılmış bir kurguydu denilsin isteyeceğim.Yakılan ağıtlar kış uykusunda kimsesiz olmayanlar adına,dağ,bayır,Deralan-Yayla,Köy ve şehir arasına sıkıştırılmış bir yaşamın Karadeniz de çırpınan bir dalgasıydı diyeceğim.Ne zaman okul -eğitim yaşına geldin,nereden aldın ve o boy,cüsse denilen,kendisini kantar topu içinde ayara çeken beynin.Tarla içlerinde başak oldun,orman içinde tilkileştin,yol kenarında bahçende ot biçerken ,tırpan sallayışın,masat atışın,adımlarını gererek ter tomurcukların içinde alnından emek akıtışın,çeplerin yoktu,sırtına dikilmemişti ek yamadan başka bir şey.Osman agabeyinin körüğünün üstüne ayırdıklarında yeniden dünyayı keşfe çıkmış ve evlilik üzerine ,aşk türkülerini yazmıştın.Traktör içinde çalışmak mesleğin olmadan önce,kızgın ateş karşısında;Aş pişirmeyi seçmiş,fırında hamur yoğurmayı insan mayasının gelmesi olarak bakmıştın.çatal ve ekmek parçasıyla eyleme varışın,haksızlık karşısında Köroğlu narasına benzetilen "Bırakın yakasını" diyerek haykırışın,gözlerinden fırlayan fırın ateşiyle öfkeni yayışın Unutulmaz kardeşim.
Çocukluk ve gençliğimizin her evresinde vardın.İllegal yaşayışımızda bir nefer olmayı,beni bilirler ama ben sizden birisi değil bilirler deyişinle de bizlerden illegaldin.Siz direndikçe,sen var oldukça ,içimizdeki kilden adamlardan ayrıldıkça daha da çelik kalacağız inancımızı bilirdin.Şimdi çelikten yüreğinle neredesin..?
Kalp ne ki..?
O kalp denilen yaşam motorunu sen Argomet olarak çalıştırdın,üzerine bindin,tekerlerini yamadın ve arıza yaptığında ise;Ben ağaçtan yapar yürütürüm dediğinden bu yana o kalp motorun seni solladı Adem kardeşim.
Bu gün rahat olmanın,kahpe,fesat ve puçların yüzüne tükürmek için,yerinden doğrul ve bizlere de son bir kez;Haydi arkadaşlar çalışmaya,Bu defa siyaset meydanında haykırmaya dercesine,Arkandan gelen dost,kardeş,yolaşlarına son bir kez "HOŞCAKALIN" DEYİ VER...
Mekanın ışıklar içerisinde olsun.Toprağın bol ,Mayan bozulmadan,ateşin yüreklerimizde daim kalsın.Bedenim bedenine kardeş kalsın..
HOŞCA GİT,GÜLE GÜLE YOL ARKADAŞIM...
HAKLARIMIZ HELAL OLSUN,..RAHAT UYU...
Adem Arslan diye biri...