Memurlar insanca bir yaşam için vermiş oldukları emeğin hakkını alabilmek amacıyla bir günlük greve çıkarak direnmişlerdir.
Hükümet, Kamu çalışanlarını haksızlıkla karşı karşıya bırakmaktadır. Görünmeyen enflasyonun %15-20 ler de olduğu bir ülkede doğal gaza, elektriğe, benzine, kömüre, sigaraya ve diğer ürünlere fahiş fiyat uygulandığı yerde memura uygun görülen %3,5 ve ya %4 lük zamlar yetersizdir ve hak değildir.
Emeğe saygı duyan, emeğin hakkını arayan sendikalar, çalışanları meydanlara toplayarak hükümete gözdağı vermişlerdir.
Başbakan yardımcısı Ali BABACAN, memura istediği zammı verirsek vergileri arttırırız diyerek tehdit savurmuşlardır.
Kendi eş, dost ve akrabalarına ballı maaş veren bu zihniyet memurun gururuyla oynamakta, adeta onları dilenci yerine koymaktadır. Daha dün 1 Mayıs ta çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Faruk ÇELİK, emekçilerin karşısına çıkarak, hiç merak etmeyin hak ettiğiniz zammı sizlere vereceğiz dememiş miydi.
Hani verilen sözler böyle mi olacaktı.
Türk halkı, Türk emekçisi duygusaldır. Eğer devlet gerçekten batma noktasındaysa çıkacaksınız maddi sıkıntı içindeyiz, bu yıl zam veremeyeceğiz diyebilirsiniz. Tüm çalışanlar bir yıllık zam isteğinden vazgeçebilirlerdi. Oysa siz ne dediniz, böbürlenmiş bir edayla, rezervlerimiz altın dolu, merkez bankamız dolarlarla dolu, Avrupa’nın en iyisi, dünyanın Çin den sonra ikinci güçlü ekonomisine sahibiz dememiş miydiniz? Hatta ve hatta uluslararası derecelendirme kuruluşu standart pors, Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünde yırtınmamış mıydınız.
Şimdi ise gelinen noktada dalga geçer gibi, simit ücreti karşılığında zam yapmayı düşünüyorsunuz.
Emekçileri, memurları ahmak yerine koymak, hiçbir gücün haddi değildir.
Alın terinin karşılığını vermek, ter soğumadan ücretini ödemek hakların en büyüğüdür, en önemlisidir.
Aksi takdirde direnişler meydanlarda devam edecek, Türk ekonomisi önemli zararlar görecektir.
Dubai de çalışan başbakan yardımcısı BABACAN ’ın kayınçosu Nusret YURTER’ e 28 bin dolar maaş veren ve bunun gibi nice yandaşlara bal yalatan, kendi ekipmanlarına var olan, milletvekili maaşlarına bir gecede %40 zam yapan, menfaatlerini ve çıkarlarını her zaman ön planda tutan hükümetin adamları sıra emekçilere geldiğinde avuç yalatması, memurları karamsarlığa itmesi, ekonomi gücü sadece kendi lehlerine çevirmeleri toplumsal bir çıkmaz yaratır. Bu hükümette bunun hesabını verir.
İlimiz Ordu da tüm sendikaların birleşmesiyle gerçekleştirilen grevde sağduyuyla davranan tüm halkımıza, emniyet güçlerimize teşekkür ediyoruz, bu hak edilen nemanın alınacağını ve alınabilmesi içinde direnişlerin süreceğini bu hükümetin bilmesini istiyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ:  EKONOMİDEKİ ADALETSİZ DAĞITIM, TOPLUMSAL PATLAMAYI GEREKTİRİR…   

Memurlar insanca bir yaşam için vermiş oldukları emeğin hakkını alabilmek amacıyla bir günlük greve çıkarak direnmişlerdir.

Hükümet, Kamu çalışanlarını haksızlıkla karşı karşıya bırakmaktadır. Görünmeyen enflasyonun %15-20 ler de olduğu bir ülkede doğal gaza, elektriğe, benzine, kömüre, sigaraya ve diğer ürünlere fahiş fiyat uygulandığı yerde memura uygun görülen %3,5 ve ya %4 lük zamlar yetersizdir ve hak değildir.

Emeğe saygı duyan, emeğin hakkını arayan sendikalar, çalışanları meydanlara toplayarak hükümete gözdağı vermişlerdir.

Başbakan yardımcısı Ali BABACAN, memura istediği zammı verirsek vergileri arttırırız diyerek tehdit savurmuşlardır.

Kendi eş, dost ve akrabalarına ballı maaş veren bu zihniyet memurun gururuyla oynamakta, adeta onları dilenci yerine koymaktadır. Daha dün 1 Mayıs ta çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Faruk ÇELİK, emekçilerin karşısına çıkarak, hiç merak etmeyin hak ettiğiniz zammı sizlere vereceğiz dememiş miydi.

Hani verilen sözler böyle mi olacaktı.

Türk halkı, Türk emekçisi duygusaldır. Eğer devlet gerçekten batma noktasındaysa çıkacaksınız maddi sıkıntı içindeyiz, bu yıl zam veremeyeceğiz diyebilirsiniz. Tüm çalışanlar bir yıllık zam isteğinden vazgeçebilirlerdi. Oysa siz ne dediniz, böbürlenmiş bir edayla, rezervlerimiz altın dolu, merkez bankamız dolarlarla dolu, Avrupa’nın en iyisi, dünyanın Çin den sonra ikinci güçlü ekonomisine sahibiz dememiş miydiniz? Hatta ve hatta uluslararası derecelendirme kuruluşu standart pors, Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünde yırtınmamış mıydınız.Şimdi ise gelinen noktada dalga geçer gibi, simit ücreti karşılığında zam yapmayı düşünüyorsunuz.
Emekçileri, memurları ahmak yerine koymak, hiçbir gücün haddi değildir.

Alın terinin karşılığını vermek, ter soğumadan ücretini ödemek hakların en büyüğüdür, en önemlisidir.
Aksi takdirde direnişler meydanlarda devam edecek, Türk ekonomisi önemli zararlar görecektir.Dubai de çalışan başbakan yardımcısı BABACAN ’ın kayınçosu Nusret YURTER’ e 28 bin dolar maaş veren ve bunun gibi nice yandaşlara bal yalatan, kendi ekipmanlarına var olan, milletvekili maaşlarına bir gecede %40 zam yapan, menfaatlerini ve çıkarlarını her zaman ön planda tutan hükümetin adamları sıra emekçilere geldiğinde avuç yalatması, memurları karamsarlığa itmesi, ekonomi gücü sadece kendi lehlerine çevirmeleri toplumsal bir çıkmaz yaratır. Bu hükümette bunun hesabını verir.
İlimiz Ordu da tüm sendikaların birleşmesiyle gerçekleştirilen grevde sağduyuyla davranan tüm halkımıza, emniyet güçlerimize teşekkür ediyoruz, bu hak edilen nemanın alınacağını ve alınabilmesi içinde direnişlerin süreceğini bu hükümetin bilmesini istiyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ:  EKONOMİDEKİ ADALETSİZ DAĞITIM, TOPLUMSAL PATLAMAYI GEREKTİRİR…