Değerli okurlarım, ülkenin hemen her yerinde okul servislerinde sorunlar, sıkıntılar artarak devam etmektedir.  Bunlardan birini de geçenlerde şehrimizde yaşadık. 
Çocuklarımızı kimlere teslim ediyoruz, kimlere emanet ediyoruz, şartlar nedir, bu araçları ve sürücüleri kim denetliyor, nasıl denetliyor…
Bunları iyi analiz etmek gerekir.
Şöyle çevremizde gezinen okul servis araçlarına biraz dikkat edelim. Aracının bakımı ile, ağır ve oturaklılığıyla, ahlakı tavırlarıyla örnek teşkil eden şirket ve şoförlerimiz var elbette. Ama bazı okul servis araçlarında ise tam tersi görüntüler sergilenmektedir.
Öğrenciler servis aracına bindikten sonra servis araçlarının aşırı hız yapması, kanunen taşıtlarda görüntü ve müzik sistemi yasak olmasına rağmen yüksek seste meyhane havaları ve arabeskin çalması, şoförlerin lakayt tavırları görülmektedir.
Geçen seneki şehrimiz liman kavşağındaki vahim olayı hatırlayalım. Gencecik öğrencinin ölümü ile sonuçlanan bir gerçekle karşı karşıya kalmıştık. Şimdi ise denetimlerin zafiyet göstermesi sebebiyle bu tür araç ve sürücülerin arttığını biliyoruz. 
Bir servis aracında kız öğrencilerin servisin ön tarafında oturmaları ve sürücünün kız öğrencilere su ikram etmesi sonucunda öğrencilerin değişik tavırlar sergilediğini görüyoruz. Sonradan anlaşılıyor ki sürücü ikram ettiği suyun içine azdırıcı haplar atmış ve o şekilde suları dağıtmıştır.
Başka önemli bir konu ise A okuldan sürülen sürücülerin B okulunda tekrar göreve başlamasıdır. Allah aşkına bu kadar mı kayıtsızız çocuklarımıza. Çocukları kimlere emanet ediyoruz. 
Milli eğitim müdürlüğü, okul müdürleri ve okul aile birliği yönetimi daha duyarlı olmalıdır. Denetimler daha sık yapılmalıdır. Vahim olaylarla karşı karşıya kaldıktan sonra ahlamak ve vahlamak sorunu gidermemektedir. 
Servislerde rehber personel bulunmalıdır. Bu rehber personelin kimler olduğu ve hangi özelliklere haiz oldukları biliniyor mu. Şoförlerin “yurt içi yolcu taşımacılığı sürücü meslek yeterlilik belgesine” sahip olmaları gerekir. Bu belgeleri kim kontrol ediyor.
Yetkilileri denetim ve kontrol yapmaları adına bir kez daha uyarıyoruz. Öğrencilerin canları tehlikede olduğu gibi ırzları da tehlikededir. Anne ve babalara da denetim, takip ve kontrol görevi düşmektedir. 
Yukarıda da beyan ettiğim gibi bütün servis araçlarını kastetmiyoruz. Ancak kötü bir tane dahi olsa kötü kötüdür ve ayıklanması gerekir.  

Değerli okurlarım, ülkenin hemen her yerinde okul servislerinde sorunlar, sıkıntılar artarak devam etmektedir.  Bunlardan birini de geçenlerde şehrimizde yaşadık. Çocuklarımızı kimlere teslim ediyoruz, kimlere emanet ediyoruz, şartlar nedir, bu araçları ve sürücüleri kim denetliyor, nasıl denetliyor…

Bunları iyi analiz etmek gerekir.

Şöyle çevremizde gezinen okul servis araçlarına biraz dikkat edelim. Aracının bakımı ile, ağır ve oturaklılığıyla, ahlakı tavırlarıyla örnek teşkil eden şirket ve şoförlerimiz var elbette. Ama bazı okul servis araçlarında ise tam tersi görüntüler sergilenmektedir.

Öğrenciler servis aracına bindikten sonra servis araçlarının aşırı hız yapması, kanunen taşıtlarda görüntü ve müzik sistemi yasak olmasına rağmen yüksek seste meyhane havaları ve arabeskin çalması, şoförlerin lakayt tavırları görülmektedir.

Geçen seneki şehrimiz liman kavşağındaki vahim olayı hatırlayalım. Gencecik öğrencinin ölümü ile sonuçlanan bir gerçekle karşı karşıya kalmıştık. Şimdi ise denetimlerin zafiyet göstermesi sebebiyle bu tür araç ve sürücülerin arttığını biliyoruz. Bir servis aracında kız öğrencilerin servisin ön tarafında oturmaları ve sürücünün kız öğrencilere su ikram etmesi sonucunda öğrencilerin değişik tavırlar sergilediğini görüyoruz. Sonradan anlaşılıyor ki sürücü ikram ettiği suyun içine azdırıcı haplar atmış ve o şekilde suları dağıtmıştır.

Başka önemli bir konu ise A okuldan sürülen sürücülerin B okulunda tekrar göreve başlamasıdır. Allah aşkına bu kadar mı kayıtsızız çocuklarımıza. Çocukları kimlere emanet ediyoruz. Milli eğitim müdürlüğü, okul müdürleri ve okul aile birliği yönetimi daha duyarlı olmalıdır. Denetimler daha sık yapılmalıdır. Vahim olaylarla karşı karşıya kaldıktan sonra ahlamak ve vahlamak sorunu gidermemektedir. Servislerde rehber personel bulunmalıdır. Bu rehber personelin kimler olduğu ve hangi özelliklere haiz oldukları biliniyor mu. Şoförlerin “yurt içi yolcu taşımacılığı sürücü meslek yeterlilik belgesine” sahip olmaları gerekir. Bu belgeleri kim kontrol ediyor.

Yetkilileri denetim ve kontrol yapmaları adına bir kez daha uyarıyoruz. Öğrencilerin canları tehlikede olduğu gibi ırzları da tehlikededir. Anne ve babalara da denetim, takip ve kontrol görevi düşmektedir. Yukarıda da beyan ettiğim gibi bütün servis araçlarını kastetmiyoruz. Ancak kötü bir tane dahi olsa kötü kötüdür ve ayıklanması gerekir.