Mısır da halkın da istemi ile ordu iktidara el koydu. Mısır ordusunun lideri, Genel Kurmay Başkanı Abdülfettah Sisi, Muhammed Mursi’yi görevden uzaklaştırarak düşürmüştü. Yalancı Bahar yaşayan Mısır Devletin de Mursi halkının isteklerine yanıt verememiş dikte rejimi tercih ederek halkın üzerinde baskı uygulamıştı. Direnen Mısır Halkı kendisine layık görmediği başkanlarını da Ordu yardımı ile devirmişti.Şimdi Halka bakı yapan, Halkını kıran döken Mısır ordusunun ta kendisi olmuştur.
Yüzlerce ölü binlerce yaralı. Ve iç savaş Mısır da devam etmektedir. Halkların idaresi kesinlikle seçilmiş kişilerin ellerinde olmalıdır. Darbeler ülkelerin ekonomik ve sosyal birikimlerini yok eder. Darbeler benimsenemez ve met edilemez. Unutulmamalıdır ki demokrasilerin gerçek sahipleri o devletin halkıdır. Bu sahiplik devredilemez. Hiçbir devletten medet ummadan milletler demokrasilerinin bekçiliğini yapmaları gerekir.Yalancı Arap baharı Müslüman ülkeleri sardı sarmaladı, sonları da hüsran ile bitti. ABD ve Avrupa ülkelerinin amaçlarının ne olduğunu ülke bireyleri ve toplum iyi bilmelidir. Menfaat olmadan kıllarını bile kıpırdatmayan haçlılar. Müslüman ülkelerin yıkımlarını hazırlamaktadırlar.Mısır ordusu, Mursi taraftarlarının direnişine ağır silahlarla karşılık vermekte ve kendi öz kardeşlerine kıyabilmektedirler. Bir taraftan Ordunun yaptığı darbeyi havai fişeklerle kutlayan Mısır halkı diğer taraftan kan gölüne dönen meydanları da görmezden gelmektedirler.
Nasıl bir ayrışımdır bu? Nasıl bir kutlama heyelandır bu?Arap baharı sözde demokrasiyi ülkelere kazandıracaktı. Böyle mi olacaktı. Demokrasi ülkelere böyle mi gelecekti. İhtiraslarına yenilen başkanlara ülkeleri teslim etmek, o milletin geleceğini de zaafa uğratır. Irak da, Suriye de ve diğer ülkelerde durum aynıdır. Çatışmalar, kan ve nefret hat safhadadır. Birileri ceplerini doldururken gariban halkı bir birine kırdırmak hem de mübarek ramazan ayında kime ne fayda getirir ki.
Emperyalist devletlerin oyununa gelen az gelişmiş veya gelişmemiş ülkeler bu ızdırabı çekmeye mahkum mudurlar? Kendi halkına silah çeken bir ordu, darbe yaparak gayri yasal iktidara gelen bir ordu, kimin uşağıdır.Demokrasisine sahip çıkmaktan aciz olan devletler, ezilmeye mahkumdurlar.