Mısır da yalancı bahar sona ermek üzere. Arap ülkelerinde başlayan, Arap Baharı Mısırda nihayete erdi. Muhammed Mursi bundan bir yıl önce devraldığı başkanlık, halkına cevap verememesi üzerine çöktü.
Dünyanın neresinde olursanız olun halklar artık tek adam istemiyor. Diktatörlüğün sona erdiği Mısır da halk demokrasiye ulaşamamanın sıkıntısını çekiyordu. Mısır’ın meşhur Tahir Meydanında toplanan yüz binlerce Mısır halkı bir süreden beri Başkanlarını istifaya davet ediyorlardı. Başkan Muhammed Mursi istafa etmediği gibi sert tedbirlere baş vuruyordu. Ve film koptu. Mısır eski başkanı Hüsnü Mübareki bile aratan cumhur başkanı Muhammed Mursi yi Mısır Ordusu devirdi. Ne kadar acı verici bir tutum değil mi. Demokrasi getirecek, özgürlükleri getirecek vaadiyle iktidara sahip oluyorsun ve kendi emellerine mağlup olarak kendi ordusu tarafından iktidardan uzaklaştırılıyorsun. Burada önemli bir unsur olarak öne çıkan konu, Mısır Halkının Ordusunu göreve çağırmasıdır. Halk demokrasiyi ordudan beklemektedir. Aslında ülkelerin orduları kendi ülkelerindeki demokrasilerin emniyet sıbabı olarak görülmemeleri gerekir. Sivil iktidarlar üzerlerine düşen görevi yerine getirmediklerinde veya getiremediklerinde bu tür eylemler her zaman mevcut olacaktır. Darbeler ülke demokrasisinin sinsi düşmanıdır. Bu hareketlerden hiçbir varlık medet ummamalıdır. Ancak Mısır da yaşanan bu darbe den de diğer ülkeler ders almalıdırlar. Yurdumuzda da yaşanan Gezi olayları bir sivil darbe girişimi olduğu kulaktan kulağa yayılmaktadır. İktidarlar, sertliğe baş vurmadan halkı dinlemeli halkın isteklerini kanunlar çerçevesinde yerine getirmelidirler. Hukukun müsaade ettiği ölçüde alınan kararlar halkın lehine olmalıdır. Gergin bir ortamda İstanbul Taksim de Gezi parkında Halkın karşı çıktığı topçu kışlasına ne gerek vardı. Hükümet daha sakin olabilse idi, ekonomi verileri de bu kadar geri gitmeyecekti. Eylemleri başlatan dahili ve harici mihraplar olabilir ama şu da unutulmamalıdır ki hükümetin tutumu da bu mihraplara çanak tutmuştur.
Değerli okurlar, hepimiz biliyoruz bu bahar devrimleri aslında ABD nin ve Siyonistlerin menfaatlerine yapılan bir ayaklanmalardır. Mısır dada, Libya dada diğer ülkelerde de hep bu emperyalistlerin çıkarlarını korumak için yapılan devrimler olarak tarih geçmişlerdir. Hangi Arap ülkelerinde yapılan devrimlerde halk mutludur veya halkın yararına yapılmıştır. Kaddafi idam edildi halk Libya da daha mı mutlu. Yanıtı basit, hayır. Şimdi Libya da Mısır gibi daha karmaşık bir durumdadır. Yakın da buranın da kokusu çıkar. Sur iyeye karşı yapılacak yaptırımlarda bu ülkedeki halkların durumu da göz önüne alınarak dikkatli olunmalıdır. Irak da durum aynıdır. İç savaşlar devam ederken Barzani ortaya çıkarak Birleşik Kürdistan Devleti Başkanlığına oynaya biliyor. Bizde seyrediyoruz.
Bu gün Mısır da yalancı bahar sona erdi yarın hangi ülke…!
Mısır da yalancı bahar sona ermek üzere. Arap ülkelerinde başlayan, Arap Baharı Mısırda nihayete erdi. Muhammed Mursi bundan bir yıl önce devraldığı başkanlık, halkına cevap verememesi üzerine çöktü.
Dünyanın neresinde olursanız olun halklar artık tek adam istemiyor. Diktatörlüğün sona erdiği Mısır da halk demokrasiye ulaşamamanın sıkıntısını çekiyordu. Mısır’ın meşhur Tahir Meydanında toplanan yüz binlerce Mısır halkı bir süreden beri Başkanlarını istifaya davet ediyorlardı. Başkan Muhammed Mursi istafa etmediği gibi sert tedbirlere baş vuruyordu. Ve film koptu. Mısır eski başkanı Hüsnü Mübareki bile aratan cumhur başkanı Muhammed Mursi yi Mısır Ordusu devirdi. Ne kadar acı verici bir tutum değil mi. Demokrasi getirecek, özgürlükleri getirecek vaadiyle iktidara sahip oluyorsun ve kendi emellerine mağlup olarak kendi ordusu tarafından iktidardan uzaklaştırılıyorsun. Burada önemli bir unsur olarak öne çıkan konu, Mısır Halkının Ordusunu göreve çağırmasıdır. Halk demokrasiyi ordudan beklemektedir. Aslında ülkelerin orduları kendi ülkelerindeki demokrasilerin emniyet sıbabı olarak görülmemeleri gerekir. Sivil iktidarlar üzerlerine düşen görevi yerine getirmediklerinde veya getiremediklerinde bu tür eylemler her zaman mevcut olacaktır. Darbeler ülke demokrasisinin sinsi düşmanıdır. Bu hareketlerden hiçbir varlık medet ummamalıdır. Ancak Mısır da yaşanan bu darbe den de diğer ülkeler ders almalıdırlar. Yurdumuzda da yaşanan Gezi olayları bir sivil darbe girişimi olduğu kulaktan kulağa yayılmaktadır. İktidarlar, sertliğe baş vurmadan halkı dinlemeli halkın isteklerini kanunlar çerçevesinde yerine getirmelidirler. Hukukun müsaade ettiği ölçüde alınan kararlar halkın lehine olmalıdır. Gergin bir ortamda İstanbul Taksim de Gezi parkında Halkın karşı çıktığı topçu kışlasına ne gerek vardı. Hükümet daha sakin olabilse idi, ekonomi verileri de bu kadar geri gitmeyecekti. Eylemleri başlatan dahili ve harici mihraplar olabilir ama şu da unutulmamalıdır ki hükümetin tutumu da bu mihraplara çanak tutmuştur. Değerli okurlar, hepimiz biliyoruz bu bahar devrimleri aslında ABD nin ve Siyonistlerin menfaatlerine yapılan bir ayaklanmalardır. Mısır dada, Libya dada diğer ülkelerde de hep bu emperyalistlerin çıkarlarını korumak için yapılan devrimler olarak tarih geçmişlerdir. Hangi Arap ülkelerinde yapılan devrimlerde halk mutludur veya halkın yararına yapılmıştır. Kaddafi idam edildi halk Libya da daha mı mutlu. Yanıtı basit, hayır. Şimdi Libya da Mısır gibi daha karmaşık bir durumdadır. Yakın da buranın da kokusu çıkar. Sur iyeye karşı yapılacak yaptırımlarda bu ülkedeki halkların durumu da göz önüne alınarak dikkatli olunmalıdır. Irak da durum aynıdır. İç savaşlar devam ederken Barzani ortaya çıkarak Birleşik Kürdistan Devleti Başkanlığına oynaya biliyor. Bizde seyrediyoruz.
Bu gün Mısır da yalancı bahar sona erdi yarın hangi ülke…!
