NE OLDUDA TÜRKİYENİN DÜŞMAN ALGISI DEĞİŞTİ
Cumhuriyet'in kurulduğu 1923 tarihinden 2000 yılına kadar Ege denizinde ve batı kıyılarımızın komşusu Yunanistan'ı düşman olarak algılarken. Daha 15 yıl önce Kardak adası olayında Yunanistan'la savaşın eşiğinden kıl payı dönülmüşken. Yunanistan Ege denizinde 12 mil sevdasından mı vazgeçti. Yoksa 12 adalardan mı vazgeçti. Gerçekten Yunanistan'la sıfır sorun mu yaşıyoruz. Kıbrıs adasında sorunlar kökten halledilmiş, gibi görüntü veriliyor. Sorunlar yumağı olarak yıllarca ülkemizin gündemini oluşturan batı kıyılarımızın güvenliğinden artık söz edilmiyor.
2000 yılına kadar en güvenli doğu ve güneydoğu sınırlarımız şimdi petroit füzelerini konuşlandırılacak kadar güvensiz hale geldi. Düşman algımız değişti, Suriye, Irak, İran düşmanımız oldu. Kuzeyde Rusya'yı da natoya bağlı ülke olduğumuz için 1950'lerden itibaren süren soğuk savaş döneminden düşman olarak kabul etmişiz. Artık ülkemizin dost koşu ülkesi kalmamış görünüyor. Ermenilerle dost olmamız mümkün görünmüyor. Evet, 2002 de iktidara gelen iktidar, komşularımızla sıfır sorun olacak demişti. 2012 de sorunlu olmadığımız komşumuz kalmadığı ortada.
Bütün komşuları ile savaş koşullarını ortaya koyan iktidar P.K.K. militanlarının T.S.K. lerinin komutanlarını mahkemede gizli tanık olarak dinlenmesine seyirci kalmaktadır. Sanki terörist P.K.K. militanları değil de, T.S.K.leri terörist olarak yargılanır durumdadır. T.S.K.leri tarihinin en güçsüz dönemini yaşar durumdadır. Komutanlar terörist suçundan cezalandırılmıştır. İktidar ülkemiz toprakları Natonun toprakları derken, ülkemiz topraklarını yabancı devletlerin oluşturduğu Nato askerleri mi koruyacak demek istiyor. Osmanlının son döneminde ordunun başına Alman generali getirip birinci dünya savaşına girmesi gibi, şimdide ordunun başına Amarikan generalimi getirip olabilecek savaşları yönetecek. Gelişen olaylar böyle olacağını gösteriyor.
Dikkatimizden kaçmayan en önemli saldırı P.K.K.'nın T.B.M.M. sinde temsilcisi B.D.P milletvekilinden geldi. Kürt halkına, lozanda dedelerinin hata yaptığını, artık Kürdistan devletinin içinde yer alacaklarını beyan etti. Cumhuriyeti beraber kuran Türk milletini açıkca kürt, Türk iç savaşına davet eden bu hain mahkemeye çıkarılmıyor. Milletvekili maaşını almaya devam ediyor. Cumhuriyet başsavcısı bu olanları nasıl seyreder anlaşılır gibi değil. İktidar P.K.K. militanların askerleri, gizli tanık olarak mahkemede suçlamalarına seyirci kalmaya devam ededursun. Bu güne kadar P.K.K.'nın yanında yer almayan Kürt halkı, Artık devlete açıktan kafa tutan P.K.K.nın yanında yer almaya başlar ki. Ülkemizin başına gelebilecek en büyük felaketi getirir. İktidar ve muhalefet magazin denebilecek sorunlardan vazgeçip derhal duruma el koymalıdır. Ülkenin ciddi sorunları ile ilgilenmelidir. Sorunları zamana yaymayı düşünmemelidir
Millet olarak, artık aklımızı.
Cumhuriyet'in kurulduğu 1923 tarihinden 2000 yılına kadar Ege denizinde ve batı kıyılarımızın komşusu Yunanistan'ı düşman olarak algılarken. Daha 15 yıl önce Kardak adası olayında Yunanistan'la savaşın eşiğinden kıl payı dönülmüşken. Yunanistan Ege denizinde 12 mil sevdasından mı vazgeçti. Yoksa 12 adalardan mı vazgeçti. Gerçekten Yunanistan'la sıfır sorun mu yaşıyoruz. Kıbrıs adasında sorunlar kökten halledilmiş, gibi görüntü veriliyor. Sorunlar yumağı olarak yıllarca ülkemizin gündemini oluşturan batı kıyılarımızın güvenliğinden artık söz edilmiyor.
2000 yılına kadar en güvenli doğu ve güneydoğu sınırlarımız şimdi petroit füzelerini konuşlandırılacak kadar güvensiz hale geldi. Düşman algımız değişti, Suriye, Irak, İran düşmanımız oldu. Kuzeyde Rusya'yı da natoya bağlı ülke olduğumuz için 1950'lerden itibaren süren soğuk savaş döneminden düşman olarak kabul etmişiz. Artık ülkemizin dost koşu ülkesi kalmamış görünüyor. Ermenilerle dost olmamız mümkün görünmüyor. Evet, 2002 de iktidara gelen iktidar, komşularımızla sıfır sorun olacak demişti. 2012 de sorunlu olmadığımız komşumuz kalmadığı ortada.
Bütün komşuları ile savaş koşullarını ortaya koyan iktidar P.K.K. militanlarının T.S.K. lerinin komutanlarını mahkemede gizli tanık olarak dinlenmesine seyirci kalmaktadır. Sanki terörist P.K.K. militanları değil de, T.S.K.leri terörist olarak yargılanır durumdadır. T.S.K.leri tarihinin en güçsüz dönemini yaşar durumdadır. Komutanlar terörist suçundan cezalandırılmıştır. İktidar ülkemiz toprakları Natonun toprakları derken, ülkemiz topraklarını yabancı devletlerin oluşturduğu Nato askerleri mi koruyacak demek istiyor. Osmanlının son döneminde ordunun başına Alman generali getirip birinci dünya savaşına girmesi gibi, şimdide ordunun başına Amarikan generalimi getirip olabilecek savaşları yönetecek. Gelişen olaylar böyle olacağını gösteriyor.
Dikkatimizden kaçmayan en önemli saldırı P.K.K.'nın T.B.M.M. sinde temsilcisi B.D.P milletvekilinden geldi. Kürt halkına, lozanda dedelerinin hata yaptığını, artık Kürdistan devletinin içinde yer alacaklarını beyan etti. Cumhuriyeti beraber kuran Türk milletini açıkca kürt, Türk iç savaşına davet eden bu hain mahkemeye çıkarılmıyor. Milletvekili maaşını almaya devam ediyor. Cumhuriyet başsavcısı bu olanları nasıl seyreder anlaşılır gibi değil. İktidar P.K.K. militanların askerleri, gizli tanık olarak mahkemede suçlamalarına seyirci kalmaya devam ededursun. Bu güne kadar P.K.K.'nın yanında yer almayan Kürt halkı, Artık devlete açıktan kafa tutan P.K.K.nın yanında yer almaya başlar ki. Ülkemizin başına gelebilecek en büyük felaketi getirir. İktidar ve muhalefet magazin denebilecek sorunlardan vazgeçip derhal duruma el koymalıdır. Ülkenin ciddi sorunları ile ilgilenmelidir. Sorunları zamana yaymayı düşünmemelidir
Millet olarak, artık aklımızı.