Yaptığımız her şeyi yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz. Denge unsurunu unutarak, insanların bir kesimini mutlu diğer kesimini mutsuz ediyoruz. Ya varız yada yokuz.
Yüce Allahımızın  emirlerini  Kuranı Kerim kitabımızdan öğreneceğimize, aralara tarikatları koyarak yalan yanlış bilgilerle teçhiz ediliyoruz. Dini yaşamak insanların maneviyatı ile ilgili olmasına rağmen  Başbakan televizyonlara çıkarak İmam hatip okullarını övmesi  ve ardından imam hatipli hırsız terörist olmaz demesi bile ayrıştırıcılığın daniskasıdır. Diğer okulları yermesi ise  Türk gençlerini umutsuzluğa sürüklemektedir. Artık gençler gelecekte iş imkanı bulabilmek  imam hatip sıralarından geçer diye düşünmektedirler.
Kanun koyucular kuralları kendileri bozmaktadır. Yapılan kanunların ne işe yaradığını anlamakta zorlanıyoruz. Okullarda kıyafet serbestliği olacakmış. Bu kimlerin işine yarar.  Kıyafet kanununu delenlerin işine yarar. Yoksa serbestliğin ileri demokrasi ile alakası yoktur. Kadınlarımızı kapatalım, kızlarımızı kapatalım, şeriat kanunları ilkesince yaşamlarını idame ettirelim. Yani Cumhuriyet öncesine dönüş yapılmaya olanak hazırlamaktadırlar. Zaten bu iktidar vekilleri Cumhuriyeti içlerine sindiremediler. İntikam alır gibi sistemle oynamaya başladılar. Kafalarındaki çarkı gerçekleştirene kadar, sistemle oynamaya devam edeceklerdir. Din adamları, ablalar, tarikatlar ülke yönetimini arzuları dahilinde yöneteceklerdir.
Bir cami hocamızla yaptığımız söyleşide, dinde gösteriş olmaz diyordu. Ama son yıllarda yapılan tüm icraatlar gösteriş üzerine kurulmaktadır.
Mahalle baskıları şiddetini arttırarak devam etmektedir. Adam namaz kılacakmış, size ne. Adam alkol alacakmış size ne.  Yasaklar illere göre değişmeye başlamıştır.
İleri demokraside insanların düşünce, yaşama, barınma, eğitim özgürlüğü varmış  hani nerede sadece yandaş olanlarda.
Yozlaşan bir toplum olduk. Eğitim, kültür, ekonomik sıkıntılar insanları ne yazık ki çeşitli arayışlara iterek yozlaşmaya sebebiyet vermiştir. Bunu da nereden çıkardın demeyin. Bir haftadır İzmir deyim. Sokakta kendilerini pazarlayanlar, serbest ilişki yaşayanlar o kadar çok artmış ki. Şaşırdım kaldım. Aile özelliği ortadan kalkmış gibi gözüküyor.  Öğrencilerin kıyafetleri, edaları çok iğrenç geldi bana. Ordumuza kurban olayım. Bizde gene örf adet ananemi duygular devam ediyor.  Tüm aileler değil ama ege yozlaşmanın aşamalarını yaşıyor. Çağdaş giyim ayrıdır, teşhircilik ayrıdır. Yazık olmuş İzmir’e yedi yılda çok şey değişmiş.
Ziyaret ettiğim bir aile dostum, egeli bana korktuklarını geceleri uyuyamadıklarını anlattı. Her gece hırsız, kavga bıktırmış çekirdek aileleri.
Aman biz Ordumuza sahip çıkalım.
GÜNÜN SÖZÜ: 
Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeye sahip çıkmazsan, 
korkaksın 

demektir.

 Yaptığımız her şeyi yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz. Denge unsurunu unutarak, insanların bir kesimini mutlu diğer kesimini mutsuz ediyoruz. Ya varız yada yokuz.

Yüce Allahımızın  emirlerini  Kuranı Kerim kitabımızdan öğreneceğimize, aralara tarikatları koyarak yalan yanlış bilgilerle teçhiz ediliyoruz.

Dini yaşamak insanların maneviyatı ile ilgili olmasına rağmen  Başbakan televizyonlara çıkarak İmam hatip okullarını övmesi  ve ardından imam hatipli hırsız terörist olmaz demesi bile ayrıştırıcılığın daniskasıdır. Diğer okulları yermesi ise  Türk gençlerini umutsuzluğa sürüklemektedir. Artık gençler gelecekte iş imkanı bulabilmek  imam hatip sıralarından geçer diye düşünmektedirler.

Kanun koyucular kuralları kendileri bozmaktadır. Yapılan kanunların ne işe yaradığını anlamakta zorlanıyoruz. Okullarda kıyafet serbestliği olacakmış. Bu kimlerin işine yarar.  Kıyafet kanununu delenlerin işine yarar. Yoksa serbestliğin ileri demokrasi ile alakası yoktur. Kadınlarımızı kapatalım, kızlarımızı kapatalım, şeriat kanunları ilkesince yaşamlarını idame ettirelim. Yani Cumhuriyet öncesine dönüş yapılmaya olanak hazırlamaktadırlar. Zaten bu iktidar vekilleri Cumhuriyeti içlerine sindiremediler. İntikam alır gibi sistemle oynamaya başladılar. Kafalarındaki çarkı gerçekleştirene kadar, sistemle oynamaya devam edeceklerdir. Din adamları, ablalar, tarikatlar ülke yönetimini arzuları dahilinde yöneteceklerdir.

Bir cami hocamızla yaptığımız söyleşide, dinde gösteriş olmaz diyordu. Ama son yıllarda yapılan tüm icraatlar gösteriş üzerine kurulmaktadır.Mahalle baskıları şiddetini arttırarak devam etmektedir. Adam namaz kılacakmış, size ne. Adam alkol alacakmış size ne.  Yasaklar illere göre değişmeye başlamıştır.

İleri demokraside insanların düşünce, yaşama, barınma, eğitim özgürlüğü varmış  hani nerede sadece yandaş olanlarda.

Yozlaşan bir toplum olduk. Eğitim, kültür, ekonomik sıkıntılar insanları ne yazık ki çeşitli arayışlara iterek yozlaşmaya sebebiyet vermiştir. Bunu da nereden çıkardın demeyin. Bir haftadır İzmir deyim. Sokakta kendilerini pazarlayanlar, serbest ilişki yaşayanlar o kadar çok artmış ki. Şaşırdım kaldım. Aile özelliği ortadan kalkmış gibi gözüküyor.  Öğrencilerin kıyafetleri, edaları çok iğrenç geldi bana. Ordumuza kurban olayım. Bizde gene örf adet ananemi duygular devam ediyor.  Tüm aileler değil ama ege yozlaşmanın aşamalarını yaşıyor. Çağdaş giyim ayrıdır, teşhircilik ayrıdır. Yazık olmuş İzmir’e yedi yılda çok şey değişmiş.

Ziyaret ettiğim bir aile dostum, egeli bana korktuklarını geceleri uyuyamadıklarını anlattı. Her gece hırsız, kavga bıktırmış çekirdek aileleri.

Aman biz Ordumuza sahip çıkalım.

GÜNÜN SÖZÜ: Bir şeyin haklı olduğunu bildiğin halde, o şeye sahip çıkmazsan, korkaksın demektir.