Bir üniversitemizin mezuniyet gününde bir öğrencimiz ,dönem ve mezuniyet konuşması yapmak için seçilmişti.Öğrencimiz,Psikoloji bölümü mezunu,muhafazakar ve dindar kesimin yetiştirdiği,inancını başına ve bedenine koyduğu kadar aydınlığı,bilimi,sosyal ilişkileri,başarıyı ve başarmayı yaşamış bir kızımızdı.Spor alanındaki başarısını,ortaokul sonrası, ailesi ve destekçileriyle lise’yi dıştan bitirişini, üniversite ve yaşamını ve de Kazandığı burs ile Amerikan Houston Üniversitesine kabulünü ve “her insanın iki hikayesi var” diyerek başladığı mezuniyet konuşması ve tamamlayışı ;İşte dedim...
Bende size her insanın iki hikayesinden birisi olan ;Bir yörenin,bir neslin yaşamını göstereceğine inandığım hikayeden bahsedeceğim.Umarım unutmadıklarım unuttuklarımdan daha fazladır diyerek...
Yöremizde her şey bir Bahar üzeri başladı. Yönetici sınıfından olan bir Vali ve güvenliğin sağlanılması üzerine bir emniyet müdürünün atanmasıyla start verildi.Startın devamında Edirne ceza ve tutukevin de yatmakta olan katil,tetikçi,emir kulu ve geleceğin kaos ortamını hazırlayabilecek gözü dönmüş kimselerden bir grup nasıl çıkartıldığı bilinilmeyen bir yoldan çıkartıldı.Bilinmeyen ilişkiler ve bilinen ilişkiler ağı içerisinde kırsal denilen bir yerlere getirildi ve silah,para,çıkar ve destekler ile desteklendiğini ,etrafına kendisine lojistik destek sağlayacak ve ekip kurması içinde özelden takip edilen,bilinen,yamyam ve çıkarları için dünyayı yakacak,yıkacak kimseler oluşturuldu.Destek ve elindeki yamyamlar,kan içiciler yeni ve kanlı bir arayışa zemin hazırlamak için oluşturulmuş “çete” ile varız dediklerini biliyoruz.Öncelikleri ,o yörede yeni başlayan “güzelliklere” ısırgan ilaçı dökmek üzere gönüllüler çetesi haline getirildiği ve yönetici sınıfından sayılan Vali ve Emniyet müdürünce özel tabut ve araçların içerisinde silah,mühimmat taşındı ve tam anlamıyla silahlandırıldı.Öncesindeyse,İlçe düzeyinde operasyon düzenletilmek, içerde ki güzellikleri başka alanlara çekmek istenildiğini anlayamamak.İşte o an başladı her şey yeniden.
Operasyon ve cinayetler için,sokağa ilk “kurşun” bırakıldı.İlk kurşunun adresi Ercan Gündoğdu isimli bir tıp öğrencisi oldu.Bilinçli seçilmediğini bir benzerlikten ve üst düzey yörenin gençlerinden birisi adına kurşun dökülmüştü.Ercan o andan sonra,Operasyonların ilk basamağı olmaya başladı,Edirne güzergahından yöreye taşındığı kabul görülen çete reisi ve onu taşıyan olarak gözüken kişiye kurşun değdi.kurşun artık adres sormaz,kör ve mantıktan uzaklaşmıştı.Tek tek adres sormaya başlarken birden adresine çoğul katıldı,Altılı olup Bozcalı adını aldı,Uzundere’ye ulaştı,Kayabaşı,Kabataş ve niceleriyle denilerek yıl öncesi beş olan cinayet sayısı kırkiki(42) olarak bilindi.Vali ,Emniyet müdürü özelden yetiştirilmiş,özelden devletin kurumlarını terk ederek kampçıbaşı,kamp sorumlusu,tetikçilerin doktorin şefine yazışmalar yapılmıştı.Atanması yapılan savcı, özel yerlerde görüşmeler yapıyor,çete reisini kolluyorlardı.Acelesi olunan bir tezgaha hazırlık yapılmaktaydı ve aylar sonrası mahkemelerde,duruşmalarda itiraflar başlamıştı;”Fikri iktidarda kendileri içeride”...
Bırakılan kurşun hazırlığı yapılan bir tezgahın hamlelerinden olduğu bilinmeli,bu oyunu,tezgahı biz daha öncesinden gördük denilerek hazırlık yapılmalı ve bu kurşunun adresi artık;Demokrasi,vicdan,özgürlük,inanç ve ahlak denilmeli ve tezgahın da artık varış noktasının;Başkanlık denilen rejim olduğu bilinmeli.Başkanlık ise;Açık faşizmdir böyle anlaşılmalı..! Bölünmek yok olmak olarak görülmeli,daldalar dalga kıran olmadan yeniden kurulmalı.En güçlü insan gören,bilen ve bildiğini uygulayandır...Gözleri açık tutalım,yürekleri serin ama aklı daima hareket halinde bulunduralım ki,O,tren bir giderse kaç yıl sonra ve nasıl geleceği bilinmez...