Bizler beraber yaşayıp büyüdüğümüz için yüz sene önceki soykırımmış-moykırımmış kinini ve intikamını içimizde yaşat mayıp, neticeyi tarihçilere ve siyasetçilere bırakıyoruz ama!
Soykırım demek için karar beklemek lazım.
BM.1915 olaylarının "soykırım" olarak adlandırılması için hukuki karar gerektiğini bildirdi.
"Soykırım yaptınız, kabul edin, özür dileyin" diyenlere bakıyorum: 100 yıl önce- Ermenilerin kanına girenlerler onlar.
1915 öncesinde Osmanlının içinde en imtiyazlı, en zengin, en önde gelen, en itibarlı değer verilen ve baş üstünde tutulan şimdi bizim içimizdeki gibi insanlardı.
Devlet yönetim kadrolarında Padişah’tan sonraki en yüksek kademelerde onların koltukları vardı, ticaretin kaymağını da onlar yiyordu... İngiliz, Fransız, Amerikalı, Rus oldu.
Rus orduları Doğu Anadolu’ya saldırdığında Osmanlıların
gözbebeği Ermeniler silahlanmış Osmanlı Ordusu'na pusu kuruyor, Türk ve Kürt köylerini yakıp yıkıyordu.
Ermeni kanına giren saydığım devletler utanmadan kendi işledikleri bu cinayetlerden "Türkleri günah keçisi" yapıyorlar. Bunları ben demiyor ve yazmıyorum. Devletimizin herkese açık olan tarihi arşivlerinde mevcut. Vicdan azabı içindeler. Günah çıkartma ihtiyacı duyuyorlar.
NETİCE: Türkleri günah keçisi ilan edip, kendilerini aklayarak bizim sırtımızdan günah çıkartmaya soyunuyorlar.
Hep böyle oyunlarla tarihi kimse inkar ederek bizimle Ordu'daki kardeşlerimizin arasına giremez. Şunu da unutmayalım ki! Yaşananlar iki taraf için de pek iç açıcı değil.
Kayıpları saygı ile analım ama!
Ayrım yapmayalım...