Değerli okurlar, Ordumuzun en önemli sosyal paylaşımı olan Orduspor ‘ un kimlerin elinde olduğunu biliyor musunuz?
Trilyonlarca bonservis ödenerek, bedava gönderen yönetimin elinde. Futbol zekası bulunmayan ve hangi kriterlere göre futbolcu transfer ettiği bilinmeyen Tahsin TÜRKMEN’ in elinde. Yetkisiz yetkiliyken idari koordinatör olan, başka deyimle benim işimi elimden alan Adem efendinin elinde. Türkmen ailesinin adeta Orduspor’ u Türkmen A.Ş olarak kullanan bir ailenin elinde.
Bu takım nereye gider?
Değerli dostlar, inşallah ilk 6 ya girer, süper lig için mücadele ederiz. Ancak görünen o ki takımımızın durumu içler acısı. Atanla tutanın iyi olması gereken bir ligde ne atanımız var ne tutanımız. Transfer ettiklerini beyan ettiği bazı futbolcular ve ya denemeye alınan yabancılar şehri tek tek terk ettiler.
Orduspor da bir genel müdür var ki içler acısı. Tüm şahitlerin içerisinde benim ilişiğimin 20 Mayıs Pazartesi günü kesmek istemelerine rağmen kesemeyip üst üste 10 ar gün izin alıp 20 gün izin kullanmama rağmen sahtekarlık yaparak (üzerine basarak diyorum) çünkü 20 Mayısta herkesin ilişiğini kestiği tespit edilmesine rağmen kendi ahlakını yaratan, minimum insanlıkla maksimum fayda sağlayan bir yaşam biçimini destekleyen genel müdür tabiri caizse iletişimsizlik ve kişiliksizlik örneği sergilemektedir.
Aynı genel müdürün, Bilkent üniversitesinden yetersizliğinden dolayı çıkarılmasına rağmen,
İhalesiz olarak kulüp binası çevresinde ve 19 eylül stadyumunda ordusporu milyarlarca lira zarara uğratmıştır.
Sigortasız işçi çalıştırarak başkanı sıkıntıya uğratmıştır.
Bank Asya da iken merdiven altlarında bilet basımına sebep olmuştur.
Ordusporun araçlarını ve yakıtlarını özel menfaatlerinde kullanmıştır.
Dernekler kanununa muhalefet ederek sahte üye yapmış ve seçime girmiştir.
Açık öğretim mezunu olmasına rağmen aldığı yüksek maaş ve tazminatlarla Ordusporu zarara uğratmıştır.
Yetkisiz yetkili Adem TÜRMEN ile kardeşi Tahsin Türkmen’ in şifai talimatları gereği kulüpten personel çıkartmış ve araçları sattırmıştır. Daha sonra kulüpte toplantı yapılmış edası ile yönetime dosyaları imzalattırılmış ve her şeyi yasal kılıfına sokmaya çalışmıştır.
Gecikmesinde sakınca bulunan hal demek, hakkında derhal işlem yapılmadığında iz, eser ve emarenin kaybolabileceği, değiştirilebileceği ve zanlının firar edebileceği akıllara gelmelidir.
İşte bu yüzden Cumhuriyet savcılığına olayları ihbar ettim. Amacım, Ordusporu ehil insanların elinde tutmak ve hak ettiği yere getirmektir. İhbar ettiğim konular valilik ve cumhuriyet savcılığının işidir.
Bugün ise adeta Soyaspor ile ve ya Fatsaspor ile başa baş mücadele edebilecek bir takım ortaya çıkarılmıştır. Sportif direktör Tahsin efendi hangi tecrübeyle bu takımı kurdu, akıl hocası kimdi ileride hesap verecektir. Orduspor Türkmenlerin değil tüm Orduluların takımıdır.
Türkmen kardeşler, saygı ve hürmet duyduğum başkan hariç, Ordusporun paralarını şekilli bir eda ile harcarken kendileri önetici sıfatında ne kadar yardım ettiklerini açıklamalıdırlar. Ne güzel, para vermeyeceksin, kendi reklamını yapacaksın. Takım iyiyken gülerek konuşacaksın, takım kötüyken biz aldık tutmadı diyeceksin.
Tüm Ordulular Orduspora destek olmalı, başkan hariç Türkmen kardeşler ve diğer aile mensupları kulüpten uzaklaştırılmalıdırlar. Bu takımın lehine olur. Bu yıl geçti ama 6 – 7 milyona Orduspor her zaman ayakta kalır ve kendine süper lig de yer bulur. Bu destek ve bu güç Ordu da her zaman vardır.