Kimyasallarla kirletilen topraklar, genetiği değiştirilen ve tek tip hale getirilen tohumlar, tarım ilaçlarıyla zehirlenen ürünler, sağlıklı ve güvenilir gıda üretimini olanaksız hale getiriyor. İnsan yaşamını tehdit eden, öldüren hastalıklar artıyor. Sağlığa ayrılan bütçe gıda bütçesiyle yarışıyor. Bu nedenle insanlar, hormonsuz, kimyasal kullanılmayan organik-ekolojik ürünlere yöneliyor.
Şirket tarımına dayalı yapı, ticari kaygılar, daha çok para kazanma hırsı, dünya nüfusundaki artış, konvansiyonel tarımı dayatıyor ve ekolojik tarım henüz çok düşük seviyelerde. İnsanların bilinç düzeyi ve geliri arttıkça daha sağlıklı ve güvenilir gıdalar talep ediyor. İsviçre'de kişi başına yıllık ortalama organik ürün tüketimi 160 dolar, Avrupa'da 50 ile 100 dolar, Türkiye'de ise 1 dolar seviyelerinde. Özellikle büyük kentlerde yaşayanlar ekolojik ürünleri daha çok talep ediyor. Bu ürünlerin üretimine yatırım yapanlar da genellikle kentliler oluyor.
Tüketicilerden gelen talep nedeniyle son dönemde büyük kentlerde belediyelerin de desteği ile organik pazarlar açılıyor. Bu pazarlara kimler gidiyor? Hangi ürünler tercih ediliyor? Tüketicilerin ürünlere bakışı ve beklentileri neler?
Bu konuda çok az araştırma var. Bunlardan birisi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü'nden Prof. Dr. Bülent Miran ve aynı bölümde Doktora Öğrencisi Şula Azak'ın “Türk Tüketicilerin Organik Pazara ve Organik Ürünlere Yönelik Davranışlarının Analizi: İzmir Örneği” konulu araştırması.
Araştırmada çalışmanın yapıldığı İzmir Bostanlı'daki Ekopazar ile ilgili özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
1- Ekopazar İzmir’de 25 Haziran 2010 tarihinde Bostanlı pazar alanında açılan ilk ekolojik (organik) pazar olup haftada bir gün faaliyet göstermektedir. Ekopazarda tüm ürünler organik ürün sertifikasına sahip. Ayrıca, pazar yeri olarak da sertifika kuruluşu tarafından denetlenen Türkiye’nin ilk organik pazar yeri olması açısından önemlidir. Ekopazarda iki tip satıcı grubu bulunmakta, bunlardan biri organik sertifikasına sahip, organik üretim kurallarına uygun olarak ürettikleri meyve ve sebzeleri pazarda satan çiftçiler, diğeri ise aracılardır. Aracılar, sadece ürünlerin satışını yaparlar, örneğin, zeytinyağı, kuru kayısı, kuru üzüm, bazı bakliyatlar, süt ürünleri, tavuk ve yumurta gibi.
2- Tüketicilerin organik ürünlere olan tutumlarının incelendiği bu araştırmada, Mavişehir hane halkına yönelik yapılan anket çalışması ile tüketicilerin organik ürün, organik üretim ve organik ürün sertifikasına yönelik bilincini, Bostanlı pazar yerinde kurulan açık organik pazar “Ekopazar” ve Ekopazar’da satılan ürünlere olan farkındalığını, tüketicilerin organik ürünleri satın alma tercihini, nerelerden satın almaya istekli olduklarının seçimi, katılımcıların bazı önemli demografik özellikleri göz önüne alınarak ölçülmeye çalışıldı.
3- Analiz sonuçları göz önüne alındığında, ankete katılanlar, organik ürün, organik üretim ve organik ürün sertifikası hakkında bilgi sahibidirler. Organik üretim hakkında en çok gazete ve dergilerden haberdar olduklarını belirttiler.
4- Katılımcıların, Ekopazar’a gitmemelerinin en önemli nedenleri; fiyatların yüksek olması, organik ürün ve sertifikasyonuna olan güvensizlik ve ürün çeşidinin az olması.
5- Anket kapsamındaki katılımcıların organik pazardan en çok satın almak istedikleri ürün organik yumurta.
6- Analiz sonuçlarına göre, katılımcıların, gelecekte organik ürünleri satın alma olasılığı yüksek.
7- Organik üretimi ve pazarını yaygınlaştırmak, tüketicilerin organik ürünleri satın alma eğilimlerini ve memnuniyetlerini arttırmak, organik üreticilerin sorunlarına çözüm bularak, daha çok üretmelerini ve gelir elde etmelerini sağlamak, Ekopazar’da ki alışveriş hacmini arttırmak, örnek bir model oluşturarak, açık organik pazarların İzmir’de ve Türkiye genelinde sayılarının artmasına olanak sağlayacak bazı öneriler ise araştırmada şöyle sıralandı: Pazardaki yetkili kuruluş tarafından, ürün fiyatlarının farlılık göstermesinin önüne geçilecek düzenlemeler yapılmalı, fiyat aralığı belirlenmeli. Organik üretici sayısını attıracak desteklemeler yapılmalı, üretici ve satıcı sayısındaki artış, arzı arttırarak, ürün fiyatlarının dengeye gelmesini sağlayabilir. Devlet veya belediyeler, özellikle satıcı masraflarını azaltacak desteklemeler yapmalı, örneğin nakliye masrafının ödenmesi, ürün fiyatlarının yükselmesini önleyebilir. Organik pazar yerleri arttırılarak, üreticilerin ürünlerini kolayca pazarlama imkanı verilmeli, daha çok tüketiciye ulaşmak hedeflenmelidir. Organik ürüne güveni arttırmak için eğitici programlar ve reklamlar yapılmalı, organik ürünlerin tüketimi ile sağlıklı beslenmenin önemi vurgulanarak, tüketici tutumları pozitif yönde arttırabilir.
Özetle, organik ürünlerin üretimi ve tüketimi gelecekte daha çok artacak. Gıda güvenliği ve toplum sağlığı için yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin buna uygun politika üretmesi gerekiyor.