Sahillerde dolaşmak istedim, havalar sıcak, benim insanım nerelerde denize giriyor merak ettim. Otomobilim ile Ordu sahilinden yola çıktım. Yollar içler acısı. Trafik yoğun. Sürücüler bunca trafik tedbirlerine rağmen dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli araç kullanıyorlar. Kumbaşına kapağı zor attım. Deniz kirli. Ölü yosunlar her tarafı sarmış. Buna rağmen insanlar serinlemek için veya eğlence amaçlı  denize giriyorlar. Mutlular. Yosunları inceledim biraz, bunlar vatandaşlarımıza zarar verebilirler mi diye düşündüm. En azından mantar hastalığına sebep olabileceğini düşündüm. Deniz de ne ararsan var. Çalıdan, plastiğine, oto lastiğinden ev aletlerine kadar her şey mevcut. Sanki İstanbul’un meşhur Cuma pazarı.  Yetkililer bu sahilleri neden temizletmez diye düşünürken, tekrar yola çıktım. Bu sefer durağım, Efirli Jandarma kampı, Polis kampı ve DSİ Kampı sahilleri oldu. Gördüklerime inanamadım. Denizlerde kirlilik hat safhada. Odunlar, çalılar, şişeler, aklınıza ne gelirse var.  Üstüne üstlük, yolun alt tarafına yapılan  çirkin yapılar.  Manzaraları adeta köreltiyor.  Bunlara kim izin veriyor, nasıl veriyor merak ettim doğrusu. Günümüzde o kadar çok kanun çıkıyor ki, yeni kanunlar mı çıktıda yolun alt kısımları talan ediliyor diye meraklandım.  Yazık sahillerimiz korunmalıdır. Koruma altına alınmalıdır. Adeta bir takım adamlara peşkeş çekiliyor.  Artık vatandaşlarımız her alanda da denize giremez oldu. Önemli yerler kiralara veriliyor, belediyelere veya özel idarelere gelir gelecek diye normal vatandaşa yasak geliyor. Denize girmek  paralı oldu. Burası özel mülk yasak. Kumdan istifade edemezsiniz. Gezinemezsiniz vs. yapmayın ya. Siz vatandaşı satamazsınız, yasak koyamazsınız. Veya kiraladığınız yerlerin boşlukta kalan kısımlarını da adam gibi ıslah edersiniz. Fakir, gariban vatandaşı da oradakilerin kucağına atmamış olursunuz. Bu keyiften insanları kaçıramazsınız ve buna da hakkınız yok.
Gezmeye devam edeli biz, Perşembe den sahil yolu ile Fatsa ya, oradan da Ünye ye  geçtim. Fatsa nın çıkışında yol altında kocaman bir bina üzerinde bir açıklayıcı bilgi. Çok yakında burada hizmetinizdeyiz.  Kime hizmet edecekler merak ediyorum. Denizi ve denizdeki yakamozları izlemeye gelenlerimi, akşam güneşini seyrederken hizmet satın alanlara mı, yoksa  tüm Fatsa halkına mı?
Oy güzel Allahım, sen buraları kirleten, beton yığınına çevirtilmelerine izin verenleri ihsan eyle. Akıl fikir eyle.   Sahillerimiz berbat. Kirlilik hat safhada. İnşaatlar süratle devam ediyor. Halkımız gittiği yerleri kirletmeye bozmaya, çöplerini bırakmaya devam ediyor. Kimi kime şikayet edelim. Gördük yazdık. Gerisini hak getire.
Sahillerde dolaşmak istedim, havalar sıcak, benim insanım nerelerde denize giriyor merak ettim. Otomobilim ile Ordu sahilinden yola çıktım. Yollar içler acısı. Trafik yoğun. Sürücüler bunca trafik tedbirlerine rağmen dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli araç kullanıyorlar. Kumbaşına kapağı zor attım. Deniz kirli. Ölü yosunlar her tarafı sarmış. Buna rağmen insanlar serinlemek için veya eğlence amaçlı denize giriyorlar. Mutlular. Yosunları inceledim biraz, bunlar vatandaşlarımıza zarar verebilirler mi diye düşündüm. En azından mantar hastalığına sebep olabileceğini düşündüm. Deniz de ne ararsan var. Çalıdan, plastiğine, oto lastiğinden ev aletlerine kadar her şey mevcut. Sanki İstanbul’un meşhur Cuma pazarı.  Yetkililer bu sahilleri neden temizletmez diye düşünürken, tekrar yola çıktım. Bu sefer durağım, Efirli Jandarma kampı, Polis kampı ve DSİ Kampı sahilleri oldu. Gördüklerime inanamadım. Denizlerde kirlilik hat safhada. Odunlar, çalılar, şişeler, aklınıza ne gelirse var.  Üstüne üstlük, yolun alt tarafına yapılan  çirkin yapılar.  Manzaraları adeta köreltiyor.  Bunlara kim izin veriyor, nasıl veriyor merak ettim doğrusu. Günümüzde o kadar çok kanun çıkıyor ki, yeni kanunlar mı çıktıda yolun alt kısımları talan ediliyor diye meraklandım.  Yazık sahillerimiz korunmalıdır. Koruma altına alınmalıdır. Adeta bir takım adamlara peşkeş çekiliyor.  Artık vatandaşlarımız her alanda da denize giremez oldu. Önemli yerler kiralara veriliyor, belediyelere veya özel idarelere gelir gelecek diye normal vatandaşa yasak geliyor. Denize girmek  paralı oldu. Burası özel mülk yasak. Kumdan istifade edemezsiniz. Gezinemezsiniz vs. yapmayın ya. Siz vatandaşı satamazsınız, yasak koyamazsınız. Veya kiraladığınız yerlerin boşlukta kalan kısımlarını da adam gibi ıslah edersiniz. Fakir, gariban vatandaşı da oradakilerin kucağına atmamış olursunuz. Bu keyiften insanları kaçıramazsınız ve buna da hakkınız yok.Gezmeye devam edeli biz, Perşembe den sahil yolu ile Fatsa ya, oradan da Ünye ye  geçtim. Fatsa nın çıkışında yol altında kocaman bir bina üzerinde bir açıklayıcı bilgi. Çok yakında burada hizmetinizdeyiz.  Kime hizmet edecekler merak ediyorum. Denizi ve denizdeki yakamozları izlemeye gelenlerimi, akşam güneşini seyrederken hizmet satın alanlara mı, yoksa  tüm Fatsa halkına mı?Oy güzel Allahım, sen buraları kirleten, beton yığınına çevirtilmelerine izin verenleri ihsan eyle. Akıl fikir eyle.   Sahillerimiz berbat. Kirlilik hat safhada. İnşaatlar süratle devam ediyor. Halkımız gittiği yerleri kirletmeye bozmaya, çöplerini bırakmaya devam ediyor. Kimi kime şikayet edelim. Gördük yazdık. Gerisini hak getire.