Malatya, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl'ü de yaşadım. Sevdim.
2006, 2007, 2008 yıllarında da Hakkari görevim nasip oldu. Toplamda 24 ayım geçti Hakkarim'de. Çukurca, Şemdinli, Yüksekova bambaşka bir lezzet ve tecrübeydi.
Hakkari vesilesiyle, Van'ımdan da çok geçtim, çok konakladım.
Farklı vesilelerle, bu şehirlere tekrar tekrar gittim, gideceğim.
Hiç unutmam. Helalleşip 2008'de ayrıldığım Hakkari'ye, 2009'da bir vesile tekrar gittiğimde, alaca karanlıkta otelin merdivenlerinde, beni gören bekçi Ayhan, tekbir getirerek geri geri kaçmaya başlamıştı. Ben de ona doğru yürüyüp, sarılıp, konuşmaya başlayınca: Rüya görüyorum sandım, burada görevi bitip de giden, hiç geri gelmedi ki!, demişti.
Yahu Hakan arkadaşım! Bize ne senin Elazığ’ından, Van’ından, Hakkari’nden, Bekçi Ayhan’ından! Sadede gel!
Buyrun o zaman:
Ülkemizin her işinden aslî sorumlu, en üst düzey kişi, sıkıysa Tunceliye git! Olmadı hadi Van’a, hadi Hakkari’ye git, diye nutuk atıyor ya!
Bir an için, o şehirlere gidilmesinin, seslenilen kişi için ölümcül tehlikesinin olduğunu varsayalım ve ‘sıkıysa git’ diyene sorumuzu soralım: Senin görevin ne? Sen değil misin tüm Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu olan, seyahat özgürlüğünü sağlayacak olan?
Bir an için, Tuncelili, Hakkarili, Vanlı olalım ve doğduğumuz şehir için böyle dendiğini duyalım!: Ne düşünürüz? Vahşi miyim ben? Benimle aynı fikirleri paylaşmıyorsa ve şehrime geldiyse, ben onu linç mi edeceğim? Hakaret yahu, düpedüz hakaret!
Bir an için bu söylemin acı bir gerçek olduğunu varsayalım: O halde bırak beyefendi bu görevi, istifa et. Çünkü sen iç güvenliği sağlıyamıyorsun demektir!
Bir an için dediğinin doğru olduğunu var sayalım: Ve sıkıysa oraya git, buraya git demeye devam ediyorsun. Gitsin de parçalansın mı, linç mi edilsin? O zaman bu beyanların ne manaya gelir ki?
Bir an için dediğinin doğru olduğunu varsayalım: Ve bu 3 şehrin Valisine, Jandarma Komutanına, Emniyet Müdürüne, Kaymakamlarına,... yani ilin ve ilçelerin güvenliğinden sorumlu kişilere dönüp soralım: Ne diyorsunuz? İlçenize/İlinize gelecek siyasî bir kişinin linç edileceği iddia ediliyor! Var mı bir tavrınız/beyanınız!
Yok!
Akıl tutulması, dumura uğramak, havsalanın almaması hâllerini, böylesine yoğun yaşatanlardan, bu kadarcık bir metinle bahsedebildiğime şükrediyorum.
Hayde, hemen şimdi; sokağa çıkmış hamile kadın aramaya, baş örtüsü takmamış kız (kadın değil) çocuk aramaya, evinde oturmaktansa çalışma hayatında olmayı seçmiş kadınları ayıplamaya, evli olmamalarına rağmen el ele tutuşanları ikaz etmeye, kızlı-erkekli horon tepenleri/ halaya duranları ayırmaya, koluna dövme yapanları, sigarasını tüttürenleri, aynı merdivenleri kullanmaya kalkışan kız-erkek öğrencileri horlamaya,... haydee!