Bu başlıkla ilgili yazımı neden ve niçin yazdığımı mümkün olduğu kadar izaha çalışacağım. Sevgili okuyucularım seksen senelik ömrümü bitirmeme
az bir zaman kalmasına rağmen bu gözlerim neler görmede ki! Bu başlılıkla ilgili yazımı neden ve niçin
yazdığımı izaha çalışacağım.
Son zamanlarda olduğu gibi bugün de birçok şeyin
Magazinleşmesi ve Atatürk’ümüzün de bundan nasibini
alarak resimlerinin, heykellerinin kırılıp yırtılması, en
azından internet sitelerinde nice vicdansız ve ahlaktan yoksun, Türk ve Müslüman olduklarından şüphelendi
ğim Vicdansız yaratıkların yazılarından midem bulanı-
yor, hem de şaşıyorum. Yazımın özetine gelince:
Şunu unutmayınız ki: insanlar ana rahminden dünyaya gelirken ahlaklı, vicdanlı, dürüst kavramlarla pırıl pırıl
DOĞARLAR, BÜYÜRLER. Ne yazık ki cemiyetimiz içersindeki bazı insanlarımız tarafından vicdan ve
Karakterleri(huyları) değişi veriyor. Toplulumuz, üstesinden gelmediği bir vicdan ve ahlak bunalı ile karşı karşıya. Bu iki sorunu bir birinden ayrıymış gibi düşünmek yanlış olur. Ahlak, davranış kuraklarını koyar
Vicdan da kuralların ihlal edilip edilmediğini belirler, kişiyi kuralın gereğini yerine getirmeğe sevkeder.
Ahlak ve vicdan sorunlarının bir partiye veya
Siyasi temayüle inhisar ettiğini düşünürsek yanılı-
rız. Muhalefetimiz gücenmesin, sorun yıllardır
kimin iktidar olduğuna bakılmaksızın gelişti.
,ilerliyor. Kaldı ki, ahlak ve vicdan sorunları sadece siyaseti ilgilendiren sorunlar da değil.
İş hayatında olsun, bireyler arasındaki ilişkilerde
olsun, her insan, her insan eskisi gibi davranmadıklarından yakınıyor. Başkalarının ahlak
kurallarına uymamalarından yakınanlar kurallara
uyar mı dersiniz, orası muğlak. Bu çöküntü neden oldu, bununla nasıl baş edeceğiz? Türk iyemizin
bir yandan hızlı artan nüfusun kentlere akması,
diğer yandan kapalı, tarıma dayalı bir ekonomiden
Sanayi hizmetlerinin ağır bastığı acık bir ekonomi
ye kayması kısa zaman içersinde yaşadı, yaşıyor.
Bu durumda eski değerlerinim yerini durumlara,
uyum sağlamakla yetersizliği ve ahlaklılığı sağla
yan denetim kurumlarının çökmesi söz konusu
oldu. Ahlak kuralının kaynaklarından önemli biri
DİNDİR… Bizde onla da ilgili bir sorun var.
Toplumun, eğitimi ve maddi imkânı yüksek, toplu-
ma yön verecek kesimleri uzun süre dinle çok ilgi-
lenmediler.Bunun istenmeyen bir sonucu var.
VİCDAN ve AHLAK bakkaldan ve marketlerden
Hatta çarşıdan alınmadığına göre insanın içinde olmalı hatta YAŞAMALI. Bu duygu yazma ile-
çizme ile hiççi hiç olmaz, buna ahlak anlatışının
oturmasını, işlemesini beklemek belki gerçekçi değil…Bu his ve duygular yukarıda yazdığım gibi
yaradılışımızla birlikte başlar..Son olarak:
şunu unutmayınız ki!hiç kimse doğarken.ASİL, VİCDANSIZ VE AHLAKSIZ olarak DÜNYAYA-
G E L M E Z……