Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemidir
İnsanoğlu için ister doğası gereği, isterse yaratılış gereği deyiniz doğup büyüyecek yaşanacak ve sonuçta ölecektir
İnsanoğlu dünyada üç evreden geçmektedir.
Doğup büyüdüğü çocukluk çağı, arkasından gençlik çağı ve akabinde ihtiyarlık dönemini geçirmek zorundadır.
Çocukluk çağı hayata tutulması için onun anne babasına ihtiyacı vardır,
Gençlik çağında, kişi kendi kendine yetinebilir ve her türlü ihtiyaçlarını kendisi karşılayabilir hayata tutunabilir ancak!
Bunun bir de ihtiyarlık çağı vardır ki; hayata tutunabilmeleri mutlaka birilerini ihtiyaç duyarlar, o işte onlar yarınlar için büyüttükleri evlatlarıdır.
Onların sevgisine merhametine yardımına mutlaka ihtiyaç duyarlar.
Son evrelerini ölünceye kadar onların yanında geçirmek zorunda kalırlar.
İşte o zaman güçleri ve tarikatları olmadığı için, her türlü beklentiyi evlatlarından görmek isterler.
Allah Resulü: “Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti” (Hadis-i Şerif)
İnsan hayatı, mevsimler gibidir. Baharı, yazı, sonbaharı, kışı vardır. Hayatın her evresinde, ayrı özelliklere ve güzelliklere sahiptir. Bizler bireyler olarak iyi işler yapmak, iyi bir insan olmak ile hayata anlam katmak için bu dönemlerin her biri birer fırsattır. İnsanı kemâle ulaştıran, olgun bir insan olmanın huzurunu yaşatan en kıymetli dönem ise yaşlılıktır. Yaşlılık, bedenin yorulduğu ancak ruhun tecrübeyle yoğrulduğu bir bilgelik dönemidir.
Yaşlılar, Allah’ın dualarına icabet ettiği, ihsan ve ikramına mazhar kıldığı kimselerdir. Milli ve manevi değerlerimizi, kültürümüzü yarınlara taşıyan, geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan en değerli köprülerimizdir. Onlar, yuvalarımızın dayanağı, bereket kaynağıdır. Ağarmış saçları, bükülmüş belleri toplumumuz için birer rahmet ve mağfiret vesilesidir. Sağlığının ve geçen yıllarının kıymetini bilen bir yaşlı, güzel bir insandır. Çünkü Sevgili Peygamberimiz, “İnsanların en hayırlısı kimdir?” sorusuna cevaben “Ömrü uzun, ameli güzel olandır buyurular.
O halde, küçükken bizi hayata hazırlayan yaşlılarımıza biz de bugün ihtimam gösterelim. Hayatlarını kolaylaştırmak ve tecrübelerinden faydalanmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim. Unutmayalım ki, yaşlılarımıza hürmet, ömrümüze bereket katacaktır.
Bir evlat ebeveynlerine nasıl davranırlarsa, onların yaşlılıklarında, evlatları da onlara aynen o şekilde davranacağını bilmelidir.
Hayat bir aynaya benzer, ona nasıl bakarsanız, kendinizi aynen öyle görürsünüz.
Yaşlı deyince: Sadece bizim anne babalarımız değil, bütün yaşlılar bizler için çok değerlidir.
Günlerini kutluyor onlara sağlık huzur ve mutluluk içerisinde bir hayat geçimlerini diliyorum.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin Deniz