Din özgürlüğü, bir bireyin ya da toplumun, kamusal veya özel alanda dinini veya inancını yerine getirme, uygulama, ibadet etme ve öğretme özgürlüğünü destekleyen bir ilkedir. Bu kavram, genel olarak din değiştirme veya hiçbir dine mensup olmama özgürlüğünü de kapsar. Bir dine veya dini gruba olan mensubiyeti devam ettirmeme özgürlüğü de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 18. maddesi kapsamında din özgürlüğünün temel bir parçasıdır:
« Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir. »
(İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi)Viki pedi
Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. T.C Anayasa Madde 24
CHP Milletvekili Veli Ağbaba’Tüm CHP’li belediyeler cemevlerini ibadethane olarak değerlendireceklerdir’ dedi
.Alevilerin yoğun yaşadığı yörelerde, yukarda belirttiğimiz nedenlerle çağdaş belediyecilik ilkelerini benimseyen belediyeler kendileri cemevlerini yapıyorlar. Olanağı sınırlı olan uygar belediyelerde yer göstererek duyarlı vatandaşlar tarafından yapılmasını sağlıyorlar.
Muğla ilinin belirli yörelerinde alevi yurttaşlarımız yaşamaktadır. İlçe belediyeleri ile birlikte Muğla Büyükşehir Belediyesi CHP genel merkezininde onayladığı bu girişimi çabuklaştırmaları yararlı olacaktır.
Yine bu bağlamda, İlimize özellikle Avrupalılar gelip yerleşiyorlar. Bunlar içinde merkezi yerlerde küçük kiliselerin yapılması inanç özgürlüğü adına yararlı olacaktır.
Bunlar çoktan beri yazıp durduğum konulardı. Ama yakında Akyaka’da yıllardır yaşayan alevi kökenli Filiz T. Ablamız vefat etti. Orhan Veli’nin dediği gibi’Sağlığında çok çekti’ ama bir de Sünni geleneklerine göre defnedildi. Vasiyeti yoktu ama belki bir cem evinden son yolculuğuna gitmek isterdi. Geçmişte oldu. Gelecekte de olacak bu ve benzeri olaylar. Örneğin Marmaris’te günlerce İzmir’den din görevlisi bekleyen yabancılar oldu. Bu nedenle Gökova’da geniş bir park içinde(Didim’de ki gibi) Cem evi yapılabilir.Uygun bir yerede küçük bir kilise (Şapel) yapılsa, her bakımdan yararlı olur diye düşünüyorum.
Bodrum ve Marmaris ilçelerinde yaklaşık 30(OTUZ) yıldır kömür yakılması yasak. Zaten iklimsel olarakta Sakar’ın altında kömür yakmaya gerek yoktur. Sanırım on yıldır bu konuda imzalar toplayıp haberler yapmamıza karşın Akyaka ve yöresinde sonuç alamadık. Özellikle rüzgârsız havalarda sahil kesiminde yaşamak gerçekten zorlaşıyor. Bu kışıda böyle geçiriyoruz. Umarım ve de dilerim ki gelecek kış bu konu yerel yöneticilerimiz tarafından çözülür.
Özellikle kış aylarında Akyaka’da ki sahipsiz hayvanların hali yürekler acısı. Bir kaç tane iyi niyetli insan bu hayvanları sokak sokak gezerek beslemeye çalışıyor. Oysaki birçok belediyenin yaptığı gibi hayvan barınağı yapılsa, lokantalardan belediye görevlileri tarafından artık yemekler toplanarak beslense, tek merkezde bakımları yapılsa(Marmaris-Bodum V.b) belediyeler gibi Akyaka’da yaşamak daha da kolay ve güzel olacak. Akyaka meydanında koca koca 5-6 köpek gelene geçene havlıyorlar. Sahilde nerede ise yürümek olanaksız. Özellikle bayanlar ve çocuklar için. Bu konuda Ula belediyesi konuyu Muğla Büyükşehir belediyesine, Büyükşehirde Ula belediyesine atıyor. Üstelik vatandaşın bu konuda ki dilekçelerine yanıt bile verilmiyor.
Milletvekili seçimleri yaklaşırken yörenin birkaç sorununu dile getirmek istedim..