Hava günlük güneşlikti balkona çıktığımda Üniversite öğretim üyeleri resmi kıyafetleriyle birlikte halkımızın da iştirakiyle başlayanve devam eden kortej yürüyüşü varmış. Her doğan günün, yeni koşullarla başlayacağına inanan biri olarak ve içimden dedim ki: toplumların geçmişi geleceğe ışık tutmaz, toplumun geleceğine ışık tutan kendi aydınlığı ve ÜNİVERSİTELERİMİZDİR. 10 yıl içersinde 4 fakülte bir yüksek okul ve 2 meslek yüksek okulu ile eğitim öğretim faaliyetlerine başlayan, bugün 10 fakültemiz,3 yüksek okulu ve 10 meslek yüksek okulu ve 205 aktif bölüm ile çalışkan ODÜ Rektörü Prof. Dr. Tarık Yalıngaç, Prof. Dr. Fikri Balta ve diğer Prof.lerle Ve öğretim üyeleriyle birlikte bu günkü duruma gelmiştir ama bu ara eski rektör Prof. Dr. Haluk Kefelinin hakkını yememek lazım 1O yıl içersinde ili ve fikir sanayi üniversitesini kurarak ORDUMUVDA lala bacası tütmektedir. Netice itibariyle seneler evvel düşünülen ÜNİVERSİTE VE HAVA ALANI hayallerimiz şükürler olsun ki HAKİKAT OLMUŞTUR. 0N sene önce kurulan Hayallerin bir kısmı gerçekleşmiş, bu gün kullanımda olan bazı teknolojiler ise 30-40 sene önce bile hayal edilmemiş. Kim bilir 40 sene Sonra neler icat adilmiş olacak. Türkiye, üniversiteleri ve bilimi için Önerileri doğrultusunda yeniden bir bilim ve üniversite politikası oluşturmalı. Ülkemizin en ciddi sorunu ‘’bilim kültürü’’anlayışı yerleşmemiş olmamasıdır. Üniversitelerimizi bilimsel çalışma bakımından serbest bıraksalar Prof.Dr. AZİZ SANCAR gibi ne hocalarımız var vede çıkar. Hepimiz gördük ki annesi babası okuma yazma bilmeyen bir ailenin çocuğu da kendi gayreti ile en üst düzeyde bilim yapıp NOBEL ÖDÜLÜ alabiliyor. Arzum ve dileğim, hocalarımıza olanak sunulursa Türki’yede nitelikli profesörler çıkar ve ülkemize
katkıda bulunurlar.
Türkiye’de… BU GÜNKÜ ŞARTLARDA Aziz Sancar Türkiye’de olsa Nobel Ödülü alır mıydı?’MANEVİ MİRASIM BİLİM VE AKILDIR!’’Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır… Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada asla değişmeyecek getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkar etmek olur..Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır.Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde Akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederse, MANEVİ mirasçılarım OLURLAR’’Mustafa Kemal’ İnşallah pek yakın bir zamanda ÜNİVERSİTEMİZDE 134 üniversite arasında Başarılı sıralamasına girecektir. Başta çalışkan Rektörümüzle
Birlikte öğretim üyeleriz olmak üzere, umuda destek verenler niçin sıralamadan ve zaferden pay almasınlar. Umut vaat edenlerin önünde kimse duramaz. Aydınlığı içinde taşıyan ilim ve bilim elçileri karanlık ta bile yollarını bularak, ÜNİVERSİTEMİZİ İSTENİLEN yere ve
sıralamaya getireceklerinden eminim. Her doğan gün yeni koşullarla başlar Bugün bilim politikamız yok Üniversiteler özerk değil ve üstyönetimlerin nihai olarak siyasi erkin ataması, bugün üniversiteleri çalışamaz duruma getirmiştir. Üniversitelerin artık özek olmalı, yöne-
timlerini belli ölçüler dahilinde kendileribelirlemeli.TUBİTAK,TUBA YÖK üyelerinin, Rektör ve dekanların bilimsel ölçütlere göre mutlaka Siyasetin dışında liyakate dayalı belirlenmesi gerekir. Bizim zamanı Mız veya dönemizdeki gibi, kaliteli eğitim ve araştırma yapmak için Yeniden evrensel üniversite hedeflerini düzenlemeleri kaçınılmaz.
Kültür ve bilim içinde yetiştiğimiz üniversitelerimizin bileşimidir.