AKP iktidarı diyanet işleri başkanlığına yeni roller vermeye devam ediyor. Bilindiği üzere yarı yıl tatilinde milli eğitim bakanlığına bağlı okullarda öğrenci, veli ve öğretmenler için özel Umre turu organize etmişti. Akabinde Kürt sorunundan eğitime, kadına karşı şiddetten çocuk gelişimine, aile yapısından toplumsal konulara verilen rol gereği ön plana çıkan diyanet işleri protokol sırasında da 10.sıraya yerleştirildi.
Hükümetin Kürt açılımı şemsiyesi altında, mele kadrosu hazırlayarak 1000 kişilik bir kadronun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde şafi fıkhını öğretme konularında halka bilgilendirme verilecekti.
Hükümet milli bayramlara da dini ayar yaparak, ulusal ve dini günlerde ahlaki, dini ve milli duyguları geliştirmeye yönelik ortak çalışmaları aile ve sosyal politika bakanlığı ile diyanet işleri başkanlığının ortak çalışmalar yaptırarak camilerde işaret dili tercümanı bulundurulacak kararı alındı.
İmam kadroları arttırılarak aile imamları belirlenecek, imamlar iyi ve kötü günlerde ailelerin yanında olacaktır.
AKP iktidarı yaptırdığı dini çalışmalar sonucunda cami çocuk buluşmaları projesi altında çocuk esirgeme kurumlarını, ilköğretim okullarını ve huzur evlerini ziyarete açmıştır.
Laiklik karşıtı olan AKP iktidarı, diyanet işlerine verdiği son rolde de sağlığı da diyanete emanet etmesi oldu.
Gaziantep ilinin pilot bölge seçildiği yeni uygulamaya göre yatalak hastalar, “manevi” destek talep edip diyanet görevlilerinden imam isteyebilecektir. İmamlar da hastaları yerinde ziyaret ederek maneviyatlarını geliştirecek ve terapilerini de alacaklardır.
Din görevlileri hastalara helallik vereceklerdir.
Türkiye’nin her yerinden müracaat bekleyen Gaziantep il sağlık müdürlüğü “yatalak veya Alzheimer” gibi rahatsızlığı olan hastalara Hristiyan’sa papaz, Musevi ise haham, Müslüman ise diyanet görevlileri veya gönüllü kuruluşlar aracılığıyla destek verileceğini beyan etmiştir.
Beyanlara göre bundaki amaç çöken morallerin düzeltilmesi, küslerin barıştırılması, helallik alınmasının sağlanmasıdır.
Bu görevleri hastayı rahatlatacağı ve ölüme hazırlayarak önemli bir ihtiyacın giderildiği izlenimi vermektedir.
Din ve vicdan tüm İslam aleminin ortak noktasıdır. Bir başkasına dinsiz demek, aşağılamak karaktersizliğin en büyüğünü oluşturur. Dini vecibeler devlet eliyle yapılamaz, yapılmamalıdır. Kimin ne kadar dindar olduğu, asalet-i Müslüman olduğunu Allah bilir. AKP ve yandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti Devletini ılımlı İslam ve ya Ümmeti Müslüman devleti haline getirmeye çalıştığı rahatlıkla görülmektedir. Dini siyasete alet edenler ve din üzerinden nemalananlar gün gelecek o yükün altında ezileceklerdir.
Her bilimin bir uzmanı vardır. Her bilim kendi uzmanlığınca yapılmalıdır.
GÜNÜN SÖZÜ: DİN VE MEZHEP HERKESİN VİCDANINA KALMIŞ BİR İŞTİR…