Bazı konularda fikir sahibi olabiliyoruz. Fakat bilip bilmeden de hüküm verebilmek ayrı moda oldu. İnsanlar garipleşiyor, söylenen sözler çirkinleşiyor. Hayat! Anlam verememekle akıp gidiyor.

Evet!

Dediğim gibi bilip bilmeden hüküm vermek moda… Artı çok kolay. Dinleyici kulakla karşımızdakini bir dinlesek, ne de güzel olur her şey. Ama nerde bizde o cesaret? Hatta abartıyor olacaksam olayım abartıyorum ki; ağzının gürültüsüne gidip, üzerine acılı ketçap tadında laflarla göz boyamaca oynanıyor. “Yok artık!” diyor herkes. Lakin var artık!

İnsan her konuda bir fikir savunabilir, ama bana göre hüküm vermemelidir. Yanlış bilinen şeylerle karşı savunmaya kalkarsan canın yanar, ezilirsin. Küçülürsün o insanın gözünde. Küçük Emrah modunda Gülcan diye sayıklamaların içerisine düşüverirsin, dramatik Türk filmleri karelerini bizlere yaşatırsın. Memnuniyetle izlerim.

İşte!

Siyasette böyle bir şey. Ne yapacağını bilmeyen, kararsızlıklarında boğulan bir kısım halkım; öğrenmek yerine hüküm vermeye seçerse durum kritikleşir, zaten bitkisel hayatta olan Türkiye’mize fişi çekin emri gelir.

Kimse yok!

Oy verecek kimse yok, sen bize söyle de biz ona oy verelim diyen sayın ağabeyim, ayakta alkışlıyorum seni!

Geçmişi iyi bilirsek gelecek için o kadar güzel kararlar alabiliriz ki; benden ne olur diye düşünmeye gerek kalmaz…

Senden her şey olur.

İlla birileri birilerini ikna edip o olur diyecekse sayarız görevini layıkıyla yapan insanları sizde ona oy verirsiniz. E ne demişler, vur başına elinden ekmeğini al.

Benle laf yarışına girme ezerim seni diyen sayın arkadaşım; bu cümlenle sen kendini ezdin zaten benim bir şey dememe gerek kalmadı. Kendi kendini alt ettiğin için ve beni yormadığın için sana müteşekkirim. Sağ olasın.

Diyeceğim o ki;

İnsanlar hala kararsızlık içindeler. Eğer sizde böyle düşünüyorsanız, elbirliği gerekli. Aranan kanın bulunması zor değil. Kan grubunu bilmek yeterli.

Geçenlerde bir anket formu doldurmuştum. Soru bir şöyle idi:

“Çocuğunuzun nasıl bir eğitim almasını istersiniz?”

Şıklar:

a)Şu anki eğitim yeterli

b)Araştırmacı eğitim

c)Uygulamalı eğitim

d)Araştırmalı ve uygulamalı eğitim

Sanırım bu anketi dolduranların çoğu d şıkkı olan araştırmalı ve uygulamalı eğitimi seçmiştir. Biz araştırıyor muyuz peki?

Bugüne gelene kadar neler yaşanmış, neler yapılmış, neler düşünülmüş var mı bir bilen? En basiti ben ne biliyorum ki?