“Okuyor musun? Okumalısın. Sana yalvarırım!

İnsan aklını ve sinir sistemini ancak böyle koruyabiliyor(Rosa Lüxemburg).”

*

Ülkemizde kadınlar şubat ayında da maalesef öldürülmeye devam etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu(KCDF) her ay yayınladığı verilerde şubat ayı içerisinde 23 kadının öldürüldüğü bilgisini kamuoyu ile paylaşmıştır. Desteklerinden dolayı Aziz Muhammet Ulubaş’a teşekkür ediyorum.

*

Platformun verilerine göre şubat ayında 11 kadın cinayeti işlenirken,12 kadının ise şüpheli bir şekilde ölü bulunduğu aktarılmıştır. Öldürülen 11 kadından 4’ü kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 2’si ekonomik nedenler ile öldürülmüştür. 5’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilememiştir.

*

Peki Kadınlar kimler tarafından öldürülmüştür?

 Şubat ayında öldürülen 11 kadının 4’ü evli olduğu erkek, 3’ü eskiden evli olduğu erkek, 1’i birlikte olduğu erkek, 1’i babası, 1’i kardeşi ve 1’i tanıdığı kişi tarafından öldürülmüştür. Bu ayda kadınların yüzde 36’sı evli olduğu erkek tarafından öldürüldüğü rapora geçmiştir.

*

Kadınların en çok evlerinde ve kesici aletle öldürüldüğünü okuduğumuz rapordan anlıyoruz.

Kadınların 9’u evinde, 1’i sokakta ve 1’i arabada öldürülmüştür. Bu ayda öldürülen kadınların yüzde 82’si evlerinde öldürülmüştür. Ayrıca bu ay öldürülen kadınların 6’sı kesici aletlerle, 5’i ateşli silahlarla katledilmiştir. Ödürülen kadınların yüzde 55’nin kesici aletlerle öldürüldüğü belirtilmiştir.

*

Türkiye’de yaşanan büyük depreme de yer verilen raporda, bir kadının  erkek terörü yüzünden öldürüldüğü bilgisi paylaşılmıştır. Platformun paylaştığı raporda Hatay’da A.A, depremde evi hasarlı olduğu için 2 çocuğuyla birlikte eskiden evli olduğu S.A’nın evine dönmek zorunda kaldığı, S.A’nın eski eşi  A.A’nın üzerine uyurken kaynar su dökmüş, A.A;  failin “Dua et seni öldürmedim” dediğini ifade etmiştir. Yine Hatay’da Ş.K. depremde evi hasar gördüğü için çocuklarını, boşanma aşamasında olduğu İ.K.’ye bırakmak zorunda kaldığı, Ş.K.nin çocuklarını görmek istediğinde; fail tarafından şiddete maruz kaldığını öne sürmüştür.

*

Tek yaşayan kadınlara çadır verilmediği raporda vurgulanmıştır.

*

Kadınların yaşadığı önemli  sorunlara da yer verilen raporda; deprem bölgesinde tek yaşayan kadınlara aile olmadıkları gerekçesiyle çadır verilmeyerek barınma haklarının ihlal edildiği ve ayrımcılık yaşatıldığı bilgisi paylaşılmıştır. Güvenlik şüphesiyle çadır kentlerde kalmak istemeyen kadınlara güvenli alan sağlanmamıştır. Böylece fiilen son günlerde gündemde olan, iktidar partisinin iki kadın sorumlusunun kırmızı çizgimiz diyerek savundukları 6284 nolu yasa hükümleri depremde uygulanmamıştır.

*

Platformun verilerinin yanı sıra, Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmasıyla gündeme gelen yukarıda bahsettiğimiz 6284 sayılı yasanın, şiddete uğrayan veya uğrama riski bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takibe maruz kalan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak korunma tedbirlerini içerdiğini tekrar anımsatalım.

Yasa ayrıntılı olarak fiziksel şiddetin yanı sıra; ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsamaktadır.

*

Kadınlarının, emekçilerinin, yoksul halkın özgür olamadığı, şiddet’e uğradığı hiçbir toplum gelişemez. İnim inim inler. Kadını ve erkeği ile iyilerin  kötülere karşı örgütlü mücadelesi olmadan işimiz gerçekten çok zor dostlarım. Parsellenmedik yurt köşesi kalmamış maalesef. Hepimizin özellikle bu günlerde taşın altına elimizi koymamız şart. Bundan asla kaçamayız. Sözlerimizi Aşık Mahzuni Şeriften bir dörtlükle bitirelim. Ustamız ışıklar içinde uyusun!..

Parsel parsel eylemişler dünyayı

Bir dikili taştan gayrı nem kaldı...

Dost köyünden ayağımı kestiler

Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı.

Sevgilerimle…