Geçen haftayı, Ziraat Odalarının fındıkta olup bitenlerle ilgili icraatlarının bir bölümüne ayırdığımız yazı ile tamamladık.
Bugün kaldığımız yerden, yine dolaylı olarak Ziraat Odaları’nı ilgilendiren cenahtan devam edelim. Öyle ya, “üretim olmaz ise ticarette olmaz” demiyorlar mı? 
*
O ki üretimden dem vurduk; Dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye’de Garp ile Şark arasında yüzde 100 fark bulunduğunu bilmeyen yoktur sanırım.
Nasıl mı?
“Şark” diye tarif edilen ve fındıkta “Ana üretim bölgesi” olarak da resmi kayıtlarda geçen Ünye’nin doğusundaki kesimdeki (Sarp Sınır Kapısı’na kadar uzanan) bahçelerin dönümünde ortalama üretim miktarı 80-90 kiloyu geçmiyor. Hadi diyelim, 100 kiloyu buluyor.
“Garp” yani Ünye’nin batısından başlayıp Kocaeli’ne kadar uzanan ve sonradan fındık bahçesi kurulan kesimde ise dönümde üretim miktarı asgari 200 kg civarında..
*
Şimdi, birileri çıkıpta “Batıda verimli ova toprakları, doğu da ise verimsiz sarp araziler” diyecektir. Tamam… Ama azalmada ki tek etken bu mu? 
Hayır!
Doğu’daki üretici öyle veya böyle, o sebeple veya bu nedenle tembelleşmiş. Bahçesine genel olarak yılda 30-30 gün (o da toplamadan toplamaya) gider gitmez. Batıda ise enaz 140-150 gün üretici bahçede çalışır, çabalar. Oralardaki Ziraat Odaları’nın başkanları da “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz”a örnek olacak şekilde genelde konuşmaz, projeler geliştirip, üretimin artması için gayret gösterirler.
*
Yeri gelmiş iken, bir noktayı dikkatinize sunmak isterim.
Son günlerdeki fiyat hareketleri ile ilgili olarak Batı kesimindeki Ziraat Odaları’nın başkanları bizimkiler gibi medyatik değiller! Neden?
*
O zaman  biz dönelim, Doğudaki üretici ile Batıdakinin kazancı arasındaki farka…
Nasıl oluyor da, batıda ki bir kat daha fazla kazanıyor?
*
İşte hesap:
Doğudaki adam dönümde 100 kilo üretiyor. Fındık bugün kaç lira? 10 lira. 100 kilo fındık üretmiş, 1.000 lira alır.
Batıdaki üretici dönümde 200 kilo alıyor. Fındık bugün kaç lira? 10 lira. 200 kilo fındık üretmiş, 2.000 lira alır.
İşte, doğudaki 10 lira, batıda 20 lira böyle olur…
*
Var mı bu hesapta bir yanlışlık? Yok… 
O zaman sorun ne? Sorun bal gibi ortada! Çalışmadan para kazanmak. Ve de “Eski tas eski hamam” hesabıyla bu yanlışın devam etmesi için yapılması gereken ne? Fındığa üretim üzerinden değil de, sadece fiyat açısından bakmak. 
*
Ama işin, ben diyeyim “endişe verici”, siz söyleyin ”yanlış” tarafı nedir bilir misiniz?
Fındığın ana üretim bölgesinde genelde  verim azlığı var iken (…çalışıp çabalayıp Keşaplı Mustafa Şahin gibi dönümde 250-300 kilo üretenlerde yok değil hani) Ziraat Odaları’nın asıl işlevini bir kenara koyarak sadece para-pul ile uğraşmaları. 
Onların ana görevi olması gereken bilinçli üretici yaratmak, üretimi arttırma için de Ticaret Borsaları ile fındık ihracatçılarının seferber olmaları, projeler geliştirmeleri, uygulamaları…
*
Ez cümle; şarktakiler bu kafa ile giderler ise, garptakiler  çok yakın bir gelecekte fındıkta başta üretim olmak üzere her alanda söz sahibi olmayı ele geçireceklerdir. 
Şarktaki üreticilere de bir zamanlar zarar ettiği süreçte Fiskobirlik yöneticilerinin yaptığı gibi, aylık ücretlerini almaya devam edecek Ziraat Odaların başkanlarına, “Bana bir çay ısmarlasana”  demek kalacaktır!
MURAT TAŞKIN
17 ŞUBAT 2016