Buğday, arpa ve diğer hububat ürünlerinde hasada sayılı günler kaldı. Önümüzdeki günlerde bu ürünler daha çok gündeme gelecek. Sadece fiyatıyla değil, üretim, ihracat, ithalat ve geleceğe ilişkin durumunu da iyi analiz etmek gerekiyor. Bu amaçla hasat öncesi dünyada ve Türkiye’de hububat piyasalarındaki gelişmeleri bilmekte yarar var.
Amerika Tarım Bakanlığı(USDA), 2023-2024 sezonuna ilişkin son verileri içeren önemli bir rapor yayınladı. “Tahıl: Dünya Piyasaları ve Ticareti “ başlıklı raporda buğday, mısır, pirinç, arpa ve diğer tahıl ürünlerindeki gelişmeler ayrıntılı olarak yer alıyor.
Buğdayda üretim, tüketim ve dış ticaret
Amerika Tarım Bakanlığı Raporu’na göre küresel buğday üretimi bir önceki yıla göre 1,5 milyon artışla 789,8 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. En büyük artışın, önceki yıl kuraklıktan etkilenen mahsulün ardından toparlanması beklenen Arjantin’de olduğu tahmin ediliyor. Hindistan’ın üretiminin yüzde 6 artışla 110 milyon tona yükseldiği ve artan yerel fiyatların üretim alanlarını genişlettiği tahmin ediliyor. Avrupa Birliği’nde üretimin, İspanya hariç tüm bölgede olumlu hava koşullarıyla artması bekleniyor. Kanada’ da rekora yakın bir üretim olacağı tahmini var.
Amerika Birleşik Devletleri’nde buğday üretiminin yüzde 1 artışla 45,2 milyon tona ulaşması bekleniyor. Rusya’nın azalan alan ve verimle birlikte üretimde yüzde 11’lik bir düşüş yaşaması tahmin ediliyor. Avustralya’nın 3 yıl üst üste rekor üretimden sonra yüzde 26, Ukrayna’nın ise önceki yıla göre yüzde 20’den fazla düşüş kaydetmesi bekleniyor.
Küresel buğday tüketiminin geçen yıla göre 2,9 milyon artışla 789,5 milyon ton olması öngörülüyor.
Türkiye, buğday ithalatında 4.sırada
Amerika Tarım Bakanlığı Raporu’na göre, Doğu Asya ve Avrupa’da ithalatın azalmasıyla birlikte küresel ticaretin biraz düşeceği tahmin ediliyor. Mısır’ın, 12 milyon ton ile 2023/24’te en büyük küresel ithalatçı olacağı tahmin ediliyor.
Kuraklık koşulları, Cezayir, Fas ve Tunus da dahil olmak üzere Kuzey Afrika’da daha büyük ithalat gerektirecek.
Güneydoğu Asya buğday tüketimi ve ithalatı, artan nüfus ve değişen beslenme biçimleriyle artması bekleniyor. Endonezya, 11 milyon tonla bölgenin en büyük ithalatçısı ve Mısır’dan sonra dünyadaki ikinci büyük ithalatçı konumunda olacak.
Dünya buğday üretiminde ilk sırada yer alan Çin, yerli üretimdeki artışa rağmen 10,5 milyon tonla üçüncü sırada yer alması bekleniyor.
Türkiye’nin ise, buğday ithalatında 4.sırada yer alması bekleniyor. 2023-2024 sezonunda Türkiye’nin buğday ithalatının geçen sezona göre 500 bin ton düşüşle 10 milyon ton gerçekleşmesi bekleniyor. Raporda Türkiye’nin, hem iç tüketim hem de buğday unu ve makarna ürünleri olarak dış pazarlara yeniden ihracat için büyük bir ithalatçı olmaya devam edeceği ifade ediliyor.
Hasat öncesi piyasalara Türkiye’den bakış
Hububat Tedarikçileri Derneği(HUBUDER) her yıl olduğu gibi hasat öncesi sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Ankara’da yapılan ” 8. Uluslararası 2023 Hasadına Doğru Türkiye ve Dünyada Tahıl Konferansı”nda sektörün en önemli aktörü konumundaki Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Genel Müdürü Ahmet Güldal özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
“Son birkaç sezondur olduğu gibi gerek dünyada gerekse ülkemizde hareketli bir sezon bizleri bekliyor. Dünyada bir bolluk sezonunu yaşıyoruz. Dünya fiyatlarında düşüş eğilimi devam ediyor. Piyasa fiyatları geçen yılın yüzde 30-35 kadar altında seyrediyor.
Son tahminlere göre 2023 dünya üretiminin; buğdayda yüzde 2 düşüşle 787 milyon ton, arpada yüzde 4 düşüşle 147 milyon ton, mısırda ise yüzde 5 artarak 1,2 milyar ton olması bekleniyor.”
Tahıl koridoru ve Ukrayna tahılının etkileri
Türkiye’nin çabalarıyla hayata geçirilen, sezon boyunca dünya fiyatlarının aşırı yükselmesini önleyen ve Ukraynalı çiftçilerin ürünlerini pazarlamalarına olanak sağlayan tahıl koridorunun geleceğine dikkat çeken Ahmet Güldal: “ Bildiğiniz üzere 22 Temmuz’dan bu yana yürürlükte olan anlaşma Kasım ve Mart aylarında olmak üzere 2 kez uzatılmıştı. 18 Mayıs’tan sonra devam edip etmeyeceği hususu yakından takip ediliyor. Tahıl koridorunun Türkiye’nin dünya nezdinde diplomatik bir başarı örneği olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Bugüne kadar Ukrayna limanlarından yaklaşık 30 milyon ton tarım ve gıda ürününün çıkışı gerçekleşmiştir. Bu ürünlerin 3 milyon tonunun rotası Türkiye olmuştur.
Bir diğer husus Doğu Avrupa ülkelerinde Ukrayna ürünlerinin ithalatına getirilen yasaklar. Romanya, Polonya, Macaristan gibi Doğu Avrupa ülkeleri Ukrayna ürünlerinin iç piyasalarını bozduğu yönünde açıklamalar yaparak ithalatı durdurmuşlardı. Yapılan müzakereler sonucu transit geçişlere izin veriliyor ancak bu hafta içinde Avrupa Birliği Komisyonu, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya için Ukrayna’dan buğday, mısır, ayçiçeği tohumu ve kolza tohumu ithalatlarına 2 Mayıs-5 Haziran arasında yasak getirdi.
Rusya’nın ihracat vergisi ve kota uygulamaları da devam ediyor. Buğdayda teorik olarak 275 $/ton bir ihracat alt eşik fiyatı uygulandığını biliyoruz ancak uygulamada bu fiyatlar esneyebiliyor. Ukrayna buğday fiyatları ise bu rakamın oldukça altında kalıyor.” bilgisini verdi.
Türkiye’de neler bekleniyor?
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye’de yaşanan gelişmeleri ise satır başlarıyla şöyle özetledi:
– Geçen yıl Bakanlığımız ve TMO olarak uyguladığımız yerinde politikaların etkisini ülke genelinde buğday ekilişinde yaşanan yüzde 2-5 oranında artış ile görüyoruz.
-Yine sertifikalı tohum ve gübre kullanımında geçen yıla göre yüzde 10 artış olduğunu görüyoruz. Tabii ki bunun kalite ve verime olumlu etkisi olacaktır.
– Kış aylarında kuraklık boyutuyla iyi olmayan bir kaç ay geçirdik. Mart ve Nisan aylarının yağışlı geçmesi hububat gelişimine olumlu yansıdı. Zira Mart ayında ülke genelinde son 27 yılın en yüksek seviyesine ulaşan yağışlar, tüm bölgelerde normallerin yüzde 20-80 üzerinde gerçekleşti. Ülkemiz buğday ekilişinin yüzde 36’sının yapıldığı îç Anadolu Bölgesi’nde son 63 yılın en yüksek düzeyde yağışı alınarak Mart ayında normaline göre yüzde 80 artış gerçekleşti.
– Diğer yandan hububat üretimi açısından önemli olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Trakya yöresinde rekoltenin geçen yıla göre daha yüksek olacağını öngörüyoruz.
– Hasada kadar olan süreçte ekstrem olumsuz bir iklimsel durum yaşanmaz ise rekoltenin asgari geçen yıl seviyelerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.”