Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kan var. Kan akmaya devam ediyor. Kahpe PKK teröristleri haince, hayasızca, askerimize, polisimize, karakollarımıza, askeri birliklerimize saldırarak genç insanların şehit olmasına sebebiyet veriyorlar.
Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde hava puslu, patikalar sessiz, kuru dallar bile yerinden oynamıyor artık. Ana yolları uzaktan dürbünlerle gözetleyen iblisin dölleri bayrağı için, toprağı için, ezan sesi için görev ifa eden güvenlik güçlerine arkadan saldırıyor. Birer birer kırıyor Türk askerini, Türk polisini. Doğrudur, Türk - Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir, ama bu ayrımı dün olduğu gibi bugün de PKK militanları ve bunun siyasal uzantısı olan BDP yapmaktadır.
Analar ağlarken, çocuklar babasız kalırken, yollar kesildiğinde arabanın içerisinden çıkarılan Mehmetçiği ve polisi kurşuna dizen hem de eşi ve çocuklarının önünde kurşuna dizen şerefsiz köpekler  artık dağlara değil ilçe merkezinde ve köylerde evlere kaçıp saklanırken soruyorum size nerede bu devlet, nere de bu millet.
Yukarıda da yazdım, hayasız bir saldırı kan var dedim. Ora da şehit var, orada hainlik var, pusu var. Hiç kimse bana ahkam kesmesin, artık bıçak kemiğe dayandı. Meşru Türk hükümeti yanlış politikalar izleyerek terörü ininde azdırdı. Ne demekmiş pazarlık yapmak. MİT müsteşarını görevlendirerek canilerin başı Abdullah ÖCALAN’ la İmralı da görüşmek ve Oslo da görüşmek.
Ne demek sinmek, ne demek korkmak.
Bu kahpeleri ne kadar daha sırtımızda taşıyacağız.
Ey halkım, biliyor musunuz, 1984 ten beri nifak tohumu eken kahpe PKK nın yoluna harcanan parayı. Son 30 yıldır bütçemizin yarısı neredeyse oraya akıyor, orada yaşamayan bilmez, o dağları adımlayamayan bilemez. O karanlıkta buz gibi kayanın üzerinde nöbet tutmayanlar bilemez. İstanbul da, Ordu da, İzmir de, Ankara da ahkam kesmeye benzemez bunlar beyler.
Benim fikirlerim asla Turancılık ve milliyetçilik üzerine kurulmamıştır. Ama benim güvenlik personelime uzanan ellerinde kırılması haktır derim ben.
Daha dün polisimiz şehit olmadı mı?
Bir önceki gün bir astsubayımız, uzmanımız, subaylarımız şehit olmadılar mı?
Nerede bu ahkam kesen yalamalar?
Evet, ABD den istihbarat alındı. Bir grup Kuzey Irak tan Türkiye ye girecekti. Katırlı, yüklü ve silahlı.
Hava kuvvetleri 28 Aralık 2011 günü uçakları havalandırdı. O savaş bölgesine gönderdi. Bakınız tekrar söylüyorum. Orası savaş bölgesidir. Nasıl ki bir Mehmetçiğin uzvunu kesen o canilerin varlığının kabul edemiyorsak karakolumuzun basılmasını kabul edemiyorsak yine böyle bir durumla karşı karşıya kalabiliriz düşüncesi vardı.
Bombalama neticesinde 34 Kürt genci can verdi. Ölümün üzerinden asla siyaset yapılmaz. Asla nema kazanılmaz. Ama o gençlerin toplu olarak orada bulunması da hataydı. Polisin ve askerin kanunlarında silah kullanma yetkileri vardır. Kaçakçıya dur ihtarını verdikten sonra ihtara uymadığında silah kullanma yetkisine sahiptir güvenlik güçleri.
Kabul ediyoruz hazin bir son, kötü bir son oldu Kürt gençleri için. Akabinde bu gençleri sözde PKK bayrağı ile defnetmedi mi PKK milisleri. Apo’nun lehine, Türkiye Cumhuriyetinin aleyhine slogan atmadılar mı?
Bunlar PKK değilse neden sözde PKK bayrağı altında defnedildiler? Ve Türk devletinin aleyhine bağırdılar.
Ölüm nereden gelirse gelsin acı verir, üzüntü verir. Ama ortada önemli bir sorun var. Bu sorunu iyi bilmeliyiz, ona göre işaret etmeliyiz. Sorun Kürt sorunu ise demokratik yollardan çözülebilir. Hak verirsin, demokrasi yollardan iyileştirme yaparsın. Eşitlik verirsin sorunu ortadan kaldırırsın. Ancak ortada  bir kürdistan sorunu varsa bu sorun bitmez ve kan akmaya devam eder. BDP milletvekilleri kürdistan kürdistan diyerek sorunu çözme amacına mı gidiyorlar yoksa başka bir amaçlarımı var.
 Artık uyanma zamanı geldi.
Canilerin başı Abdullah ÖCALAN’ a sayın demek suç tu ortadan kaldırıldı.
Yarın PKK iblislerine terörist demek suç sayılacak zannedersem.
Gelelim iç işleri bakanımız İdris Naim ŞAHİN’ e.
Seversiniz, sevmezsiniz, Ordumuz için, Ordulular için önemli işler yapmıştır. Kibar İstanbul lehçesi gibi değil, Anadolu Karadeniz lehçesiyle bir konuşma yeteneği vardır. Düz adamdır. Başarılıdır. Türk halkının duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Artık birileri bu terör olayında baş rolü oynarken o 34 tane gencecik Kürt çocuğu figüran olarak ölmüşlerdir demesi kaçakçıların PKK ya hizmet ettiğini ifade etmiştir.  
Daha dün mecliste PKK iblislerinin domuz eti yediğini, Müslüman olmadıklarını haykırdığında ben ayakta alkışlamıştım. Öyle günlere kaldık ki Kürt milletvekilleri alınacak diye adı Türk olan TBMM de neredeyse Türk lafı geçmeyecek duruma geldik.
O nedenle bakanımız İdris Naim ŞAHİN’ i kutluyorum, Türk halkının sesi, gözü, kulağı olmuştur diyorum. Eksik ve yanlışları AKP hükümetinin stratejik hatalarından kaynaklanmaktadır.
MHP nin bu konulardaki dik duruşunu da taktirle karşılıyorum.
Burada amacımız Kürtlere ayrıcalıklı davranmak, karalamak değildir. Ama ben elektrik faturasını ödüyorsam %20 sini onlar elektriği kaçak kullandığı için ödüyorum. Onların yolu asfaltken benim köy yollarım ortadadır. Ermeni yazar Hrant DİNK sokak ortasında hunharca öldürüldüğün de kendini aydın zanneden bazılarının, hepimiz Hrant DİNK’ iz, hepimiz Ermeni’yiz dediği yerde bende diyorum ki biz Karadenizliyiz, biz Orduluyuz, Hepimiz İdris Naim Şahin’iz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kan var. Kan akmaya devam ediyor. Kahpe PKK teröristleri haince, hayasızca, askerimize, polisimize, karakollarımıza, askeri birliklerimize saldırarak genç insanların şehit olmasına sebebiyet veriyorlar.

Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde hava puslu, patikalar sessiz, kuru dallar bile yerinden oynamıyor artık. Ana yolları uzaktan dürbünlerle gözetleyen iblisin dölleri bayrağı için, toprağı için, ezan sesi için görev ifa eden güvenlik güçlerine arkadan saldırıyor. Birer birer kırıyor Türk askerini, Türk polisini. Doğrudur, Türk - Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir, ama bu ayrımı dün olduğu gibi bugün de PKK militanları ve bunun siyasal uzantısı olan BDP yapmaktadır.

Analar ağlarken, çocuklar babasız kalırken, yollar kesildiğinde arabanın içerisinden çıkarılan Mehmetçiği ve polisi kurşuna dizen hem de eşi ve çocuklarının önünde kurşuna dizen şerefsiz köpekler  artık dağlara değil ilçe merkezinde ve köylerde evlere kaçıp saklanırken soruyorum size nerede bu devlet, nere de bu millet.

Yukarıda da yazdım, hayasız bir saldırı kan var dedim. Ora da şehit var, orada hainlik var, pusu var. Hiç kimse bana ahkam kesmesin, artık bıçak kemiğe dayandı. Meşru Türk hükümeti yanlış politikalar izleyerek terörü ininde azdırdı. Ne demekmiş pazarlık yapmak. MİT müsteşarını görevlendirerek canilerin başı Abdullah ÖCALAN’ la İmralı da görüşmek ve Oslo da görüşmek.

Ne demek sinmek, ne demek korkmak.

Bu kahpeleri ne kadar daha sırtımızda taşıyacağız.

Ey halkım, biliyor musunuz, 1984 ten beri nifak tohumu eken kahpe PKK nın yoluna harcanan parayı. Son 30 yıldır bütçemizin yarısı neredeyse oraya akıyor, orada yaşamayan bilmez, o dağları adımlayamayan bilemez. O karanlıkta buz gibi kayanın üzerinde nöbet tutmayanlar bilemez. İstanbul da, Ordu da, İzmir de, Ankara da ahkam kesmeye benzemez bunlar beyler.

Benim fikirlerim asla Turancılık ve milliyetçilik üzerine kurulmamıştır. Ama benim güvenlik personelime uzanan ellerinde kırılması haktır derim ben.

Daha dün polisimiz şehit olmadı mı?

Bir önceki gün bir astsubayımız, uzmanımız, subaylarımız şehit olmadılar mı?

Nerede bu ahkam kesen yalamalar?

Evet, ABD den istihbarat alındı. Bir grup Kuzey Irak tan Türkiye ye girecekti. Katırlı, yüklü ve silahlı.
Hava kuvvetleri 28 Aralık 2011 günü uçakları havalandırdı. O savaş bölgesine gönderdi. Bakınız tekrar söylüyorum. Orası savaş bölgesidir. Nasıl ki bir Mehmetçiğin uzvunu kesen o canilerin varlığının kabul edemiyorsak karakolumuzun basılmasını kabul edemiyorsak yine böyle bir durumla karşı karşıya kalabiliriz düşüncesi vardı.

Bombalama neticesinde 34 Kürt genci can verdi. Ölümün üzerinden asla siyaset yapılmaz. Asla nema kazanılmaz. Ama o gençlerin toplu olarak orada bulunması da hataydı. Polisin ve askerin kanunlarında silah kullanma yetkileri vardır. Kaçakçıya dur ihtarını verdikten sonra ihtara uymadığında silah kullanma yetkisine sahiptir güvenlik güçleri.

Kabul ediyoruz hazin bir son, kötü bir son oldu Kürt gençleri için. Akabinde bu gençleri sözde PKK bayrağı ile defnetmedi mi PKK milisleri. Apo’nun lehine, Türkiye Cumhuriyetinin aleyhine slogan atmadılar mı?

Bunlar PKK değilse neden sözde PKK bayrağı altında defnedildiler? Ve Türk devletinin aleyhine bağırdılar.

Ölüm nereden gelirse gelsin acı verir, üzüntü verir. Ama ortada önemli bir sorun var. Bu sorunu iyi bilmeliyiz, ona göre işaret etmeliyiz. Sorun Kürt sorunu ise demokratik yollardan çözülebilir. Hak verirsin, demokrasi yollardan iyileştirme yaparsın. Eşitlik verirsin sorunu ortadan kaldırırsın. Ancak ortada  bir kürdistan sorunu varsa bu sorun bitmez ve kan akmaya devam eder. BDP milletvekilleri kürdistan kürdistan diyerek sorunu çözme amacına mı gidiyorlar yoksa başka bir amaçlarımı var.

 Artık uyanma zamanı geldi.

Canilerin başı Abdullah ÖCALAN’ a sayın demek suç tu ortadan kaldırıldı.

Yarın PKK iblislerine terörist demek suç sayılacak zannedersem.

Gelelim iç işleri bakanımız İdris Naim ŞAHİN’ e.

Seversiniz, sevmezsiniz, Ordumuz için, Ordulular için önemli işler yapmıştır. Kibar İstanbul lehçesi gibi değil, Anadolu Karadeniz lehçesiyle bir konuşma yeteneği vardır. Düz adamdır. Başarılıdır. Türk halkının duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Artık birileri bu terör olayında baş rolü oynarken o 34 tane gencecik Kürt çocuğu figüran olarak ölmüşlerdir demesi kaçakçıların PKK ya hizmet ettiğini ifade etmiştir.  

Daha dün mecliste PKK iblislerinin domuz eti yediğini, Müslüman olmadıklarını haykırdığında ben ayakta alkışlamıştım. Öyle günlere kaldık ki Kürt milletvekilleri alınacak diye adı Türk olan TBMM de neredeyse Türk lafı geçmeyecek duruma geldik.

O nedenle bakanımız İdris Naim ŞAHİN’ i kutluyorum, Türk halkının sesi, gözü, kulağı olmuştur diyorum. Eksik ve yanlışları AKP hükümetinin stratejik hatalarından kaynaklanmaktadır.
MHP nin bu konulardaki dik duruşunu da taktirle karşılıyorum.

Burada amacımız Kürtlere ayrıcalıklı davranmak, karalamak değildir. Ama ben elektrik faturasını ödüyorsam %20 sini onlar elektriği kaçak kullandığı için ödüyorum. Onların yolu asfaltken benim köy yollarım ortadadır. Ermeni yazar Hrant DİNK sokak ortasında hunharca öldürüldüğün de kendini aydın zanneden bazılarının, hepimiz Hrant DİNK’ iz, hepimiz Ermeni’yiz dediği yerde bende diyorum ki biz Karadenizliyiz, biz Orduluyuz, Hepimiz İdris Naim Şahin’iz.