İDAM   CEZASI
İdam cezası çağdaş Dünya'da bir insanlık suçudur. Öldürmeye karşı olan hiç kimsenin idam cezasını savunması düşünülemez. Ama insanlara, içindeki hayvani güdüler ve yakınını kaybetmenin verdiği acı zaman zaman idam cezasının olmasını düşündürür. Ama bir çok idam cezasının olduğu ülkede ölenin yakınının idamı durdurma hakkı bulunmaktadır. Örneğin İran'da öldürülenlerin yakınları aradan geçen zaman içinde daha akılcı kararlar verebilmektedirler. 
İdam cezasının bulunduğu ülkelerde bile, idam cezasının gerçekleşmesi birçok aşamadan geçmektedir. Buna karşın yinede adli hatalar oluşmaktadır. Bir de idam cezaları hemen uygulanmamaktadır. 
Ülkemizde olağan üstü dönemler hariç idam cezaları sık başvurulan yöntemlerden değildi..
Birleşmiş Milletler örgütünün daimi üyelerinden üç tanesinde halen idam cezası vardır. ABD, Rusya ve Çin bunlardan Rusya ve Çin için demokratik ülke diyemeyiz. ABD içinde de yaklaşık 50 eyaletten yarısından çoğunda idam cezası kaldırılmıştır. Bu durumda Dünya'da giderek azalan ve de demokrasinin birinci göstergesi sayılan idam cezasını geri getirerek, ülkemizi yönetenler 'Ey Dünya biz demokrasiden vazgeçtik. AB'ye de üye olmak istemiyoruz.' Mu diyeceklerdir. Sanmıyorum. 
Bu idamı halkımızda istiyor demagojisi hükümetin gündemi değiştirmek için ürettiği kullan at malzemedir. Yoksa Apo, tekrar yargılanıp asılamayacağına, Kandil'de ki lider kadroda bizim irademizle getirilemeyeceğine göre, kimleri asacağız da Dünya'ya rezil olacağız.
Sayın Başbakan son çıkan Büyük Şehir yasasının, iyice çıkmaza giren Suriye konusunun ve giderek artan yolsuzluk söylentilerinin vb konuların tartışılmasını önlemek ve her zamanki gibi eğitimsiz terör mağduru insanların duygularını kullanarak kaybetmeye başladığı şoven milliyetçi oyları geri alabilmek için idam konusunu gündemde tutuyor. Ne yazıktır ki; Benim bildiğim bu konuları bilen bir dolu medya görevlisi gerçek gündem yerine hükümetin elini güçlendirmek için bu ve benzeri konuları günlerce yani hükümet istedikçe tartışıyorlar. 
Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor. 'Farklı düşünüyoruz. Ben daha geniş düşünüyorum.' Bu da gösteriyor ki yukarda da işler karışıyor.
Türkiye, Suriye sınırında yerleşen PYD(PKK) güçlerine karşı eylem hazırlığında, İsrail Filistin'i vuruyor. ABD savaş giderlerini 200 milyar dolar azalttı. Suriye, Türkiye dışındaki tüm sınırlarında güvenliği sağladı. Direnişçiler sırtını Türkiye'ye dayadığı için varlar. Bu nereye kadar sürer. Suriye sınırında ki halk savaş istemiyor. Çünkü savaşan insanlar hatta akraba. Bu verilerin ışığında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti zorda. Doğal olarak Sayın Başbakan zor durumda. 
İdam cezasını tekrar gündeme getirmek hiç kimsenin, hiçbir partinin yararına değildir. MHP söylemek yerine getir gündeme diyor. Bu olmazı görüp puan kazanma yöntemidir. Ama ülkemiz içerde ve dışarıda itibar kaybına uğramaktadır. 
Ülkemiz, Dünya'da kültür-sanat, spor vb. olumlu konularla gündemde olmalıdır. Gençlerimize çağdaş medeniyetleri yaşama olanağı sunmalıyız.

İdam cezası çağdaş Dünya'da bir insanlık suçudur. Öldürmeye karşı olan hiç kimsenin idam cezasını savunması düşünülemez. Ama insanlara, içindeki hayvani güdüler ve yakınını kaybetmenin verdiği acı zaman zaman idam cezasının olmasını düşündürür. Ama bir çok idam cezasının olduğu ülkede ölenin yakınının idamı durdurma hakkı bulunmaktadır. Örneğin İran'da öldürülenlerin yakınları aradan geçen zaman içinde daha akılcı kararlar verebilmektedirler.  İdam cezasının bulunduğu ülkelerde bile, idam cezasının gerçekleşmesi birçok aşamadan geçmektedir. Buna karşın yinede adli hatalar oluşmaktadır. Bir de idam cezaları hemen uygulanmamaktadır.  Ülkemizde olağan üstü dönemler hariç idam cezaları sık başvurulan yöntemlerden değildi.. Birleşmiş Milletler örgütünün daimi üyelerinden üç tanesinde halen idam cezası vardır. ABD, Rusya ve Çin bunlardan Rusya ve Çin için demokratik ülke diyemeyiz. ABD içinde de yaklaşık 50 eyaletten yarısından çoğunda idam cezası kaldırılmıştır. Bu durumda Dünya'da giderek azalan ve de demokrasinin birinci göstergesi sayılan idam cezasını geri getirerek, ülkemizi yönetenler 'Ey Dünya biz demokrasiden vazgeçtik. AB'ye de üye olmak istemiyoruz.' Mu diyeceklerdir. Sanmıyorum.  Bu idamı halkımızda istiyor demagojisi hükümetin gündemi değiştirmek için ürettiği kullan at malzemedir. Yoksa Apo, tekrar yargılanıp asılamayacağına, Kandil'de ki lider kadroda bizim irademizle getirilemeyeceğine göre, kimleri asacağız da Dünya'ya rezil olacağız. Sayın Başbakan son çıkan Büyük Şehir yasasının, iyice çıkmaza giren Suriye konusunun ve giderek artan yolsuzluk söylentilerinin vb konuların tartışılmasını önlemek ve her zamanki gibi eğitimsiz terör mağduru insanların duygularını kullanarak kaybetmeye başladığı şoven milliyetçi oyları geri alabilmek için idam konusunu gündemde tutuyor. Ne yazıktır ki; Benim bildiğim bu konuları bilen bir dolu medya görevlisi gerçek gündem yerine hükümetin elini güçlendirmek için bu ve benzeri konuları günlerce yani hükümet istedikçe tartışıyorlar.  Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor. 'Farklı düşünüyoruz. Ben daha geniş düşünüyorum.' Bu da gösteriyor ki yukarda da işler karışıyor. Türkiye, Suriye sınırında yerleşen PYD(PKK) güçlerine karşı eylem hazırlığında, İsrail Filistin'i vuruyor. ABD savaş giderlerini 200 milyar dolar azalttı. Suriye, Türkiye dışındaki tüm sınırlarında güvenliği sağladı. Direnişçiler sırtını Türkiye'ye dayadığı için varlar. Bu nereye kadar sürer. Suriye sınırında ki halk savaş istemiyor. Çünkü savaşan insanlar hatta akraba. Bu verilerin ışığında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti zorda. Doğal olarak Sayın Başbakan zor durumda.  İdam cezasını tekrar gündeme getirmek hiç kimsenin, hiçbir partinin yararına değildir. MHP söylemek yerine getir gündeme diyor. Bu olmazı görüp puan kazanma yöntemidir. Ama ülkemiz içerde ve dışarıda itibar kaybına uğramaktadır.  Ülkemiz, Dünya'da kültür-sanat, spor vb. olumlu konularla gündemde olmalıdır. Gençlerimize çağdaş medeniyetleri yaşama olanağı sunmalıyız.