Sadece adı var, kendi yok gibi… Acaba nerede yanlış yapıyoruz biz? Nerede, ne kadar hatamız var? Evet, kadının sadece adı var. Yok oluyoruz sanki…
Obje miyiz?
Elbette hayır. Ete kemiğe bürünmüş ve nefes alıyor olmamızın yanı sıra ruhumuz var. En hassasından, en incesinden, narin, kırılgan, umutlu… Umutlu diyorum çünkü gün gelecek biz kadınları çok iyi anlayan erkekler çıkacak. Nazik, kibar ve anlayışlı… Umutlarımızı boşa çıkarmayan. Önümüze daima kırmızı halılar seren ve tüm kapılarını hayallerimize açan. Güzel günler gelecek biliyorum.
Kadının adı var!
Saçı, başı, kaşı, yüzü var. Gözü var bakılası, kulağı var tatlı sözler duyası, yüreği var sevilesi, kolları var sarılınası, huzuru var hissedilesi…
İşte böyleyiz biz kadınlar. Şimdi diyeceksiniz ki “-her şeyi erkeklerden bekliyorsunuz, haksızlık bu.” Evet, tabi ki haksızlık. Oje sürmek için tırnak uzatma derdiniz yok, manikür denilen bir işlem yaptırmıyorsunuz. Kıvırcık saça fön, düz saça maşa, sarıyı siyah, siyahı kızıl, olmadı röfle-gölge-balyaj derdiniz yok. Evet size haksızlık ediyoruz. Bakımlı olmazsak “kezban”, bakımlı olursak “yollu” yakıştırmalarınızı biz size yapmıyoruz. Dipnot: “kezban”ı tabir olarak kullandım. Kusurum var ise affola…
Kaş aldırma, düzeltme, toparlama derdiniz yok. Allah ne verdi ise artık. Etek , elbise giyip düzeltme, adaplı oturma, çekiştirme derdiniz yok. Envai çeşit bluz alma sıkıntınız, alt üst uyum sağlama, ayakkabı çanta kombin yapma sıkıntınız yok. Yani Okan Bayülgen’in dediği gibi alt tarafı adam olacaksınız onu da yapamayanlar var. Haksızlık bu?
Değil mi?
Kadının adı var!
Kadın kısmı kuaföre giderse çıkmak bilmiyor. Vay efendim tonla para harcıyorlar. Yok efendim şöyle böyle… Bırakalım bu işleri bir kenera. Kadın dediğin bakımlı olacak demeyi biliyorsunuz! Neyse sakinim…
Geçen hafta yani 10 Mayıs Pazar günü 3.Çarşamba kitap fuarında imza günüm vardı. E haliyle kadın kısmının hazırlıkları bir hafta önceden başlar. Benim hazırlığım o kadar sürmedi. Yarım saatçik.
Cumartesi günü iş çıkışı soluğu kuaförümde aldım. Tanzer Bey sağ olsun bana çok yardımcı oldu. Her türlü sorunumu çözüme kavuşturdu. Saç konusunda usta. Daha önce röportaj yapmıştım kendisiyle bildiğiniz üzere. Tanımayan yoktur. Oturdum koltuğa. Gıcır gıcır, aynalar sarı yaldızlı tam sevdiğimden, çalışanlar güler yüzlü, mükemmel. On numara on yıldız. Unutmadan söylemeliyim ki Tanzer Bey’in yeni mekanı Hünkar restoran üzerinde ikinci katta. Deniz manzaralı, balkonlu, çiçekli, şirin sıcacık bir yer. Hiç düşündünüz mü Ordu da neden psikolog yok. Psikiyatrist demiyorum bakınız psikolog, ilaçsız ve konuşarak tedavi edebilen bir meslek. Nedenini hemen açıklıyorum çünkü kuaför salonları var. Sıkıldın mı git kuaföre dertleş, konuş, sır ver, anlat, anlatsın, dinlet dinle… En iyi stres atma mekanı. Ama her kuaföre de gidilmez arkadaşım. Bir kere bayanlar başka bayanları çekemez ve kendinden güzel olmalarını istemez. O nedenle benim tercihim erkek olan bayan kuaför. İnceler, sık dokur, anlatır, detaylandırır. İşte bunların hepsi Tanzer kuaförde mevcut. Geçen yarım saatçik süre zarfında kendimi tanıyamadım. Dalgalı saçlarımla ve hafif makyajımla salondan ayrıldım ve tembihlendim.
-Eğer bozulursa sabah erkenden buradayım. Ufak rötuşlarla hallederiz.
Bozulmayan saç yaptı. İnanın o saçla gece uyudum ertesi sabah Çarşambaya gittim ve saat akşam 20.30 sularında eve döndüm, benim saç hala put gibi. Maaşallahı vardı.
Demem o ki kadın nasıl ve ne şekilde kadın oluyor hiç düşündünüz mü?
Hayır tabi ki.
Erkeklere önerim: bizi anlamaya çalışın. Sadece kadınlardan ne istediğinizi düşünün. Onlar size ne kadar ne verebiliyorlar sadece düşünün.
Kadınlara önerim: Tanzer Bey’e mutlaka uğrayın. Güzelleşirken sıkıntılarınızdan arınırsınız. Boya paralı ama psikoloji seansı bedava. Tıpkı benim gibi. Kitabım parayla fakat imzalaması beleş. Hem de en fiyakalısından…
Not; 19 Mayıs Salı günü Tüyap Samsun kitap fuarında Yediveren Yayınları standında imza gününde olacağım. Bu harika günde gelebilecek olan herkesi beklerim.
Şimdiden kolay gelsin diyorum.
Tanzer kuaförde buluşalım.
Hoşça kalın, sağlıklı kalın…