LAZ BABADAN OĞLUNA MEKTUP VE KARADENİZDE AKİLLER - 4
Kendin ye kendin pişir misali AK Partili olan vatandaşlarımız davetli olarak çağırılmış iyi ki de palavra dinlemeye gitmemişim çünkü Türkiye ve dünyamızı idare eden Sayın Başbakanımız böyle bir akil adamlar topluluğuna neden ihtiyaç duydu. Maksat gündem değiştirmekse vallahi bu akillere değmez. Bence barış süresi diye bir şey olmaması lazım. Zaten PKK’lıların TBMM tarafından affına lüzum yok. Akşam gazetesinde ‘Allah’a dua edelim, tövbe eden PKK’lıları affetsin diyen milletvekilini candan kutluyor.’ Şehitlerimiz ve gazilerimizle ölen, insanlarımızın ruhuna o vekili havale ediyorum. Vallahi ne günlere kaldık Ordu meydanlarında halktan kaçan akiller milletten de ırak yer arıyorlar. Bizlerin akil adamlara ihtiyacımız olmadığı gibi onlar nasihatlerini düğün salonunda üç beş seçme kişilere anlatsınlar bize hangi barışı ne vaatler neticesinde verildiğini izah etseler yeter. Biz Ordulular ‘mayın mı döşedik, güney doğuda adam mı öldürdük’ kına yakarak askere gönderdiğimiz zımba gibi gençlerimiz, şehit evlatlarımız nerede siz akil adamlar bu görüş ve düşüncelerinizi anlatacak kimseleri bilemiyorsunuz. Güney doğuda göklerden indirilmesini ve indiremeyeceklerini 19 Mayıs’taki Atatürk ve yurtsever, millete anlatmayınız. Ne Mutlu Türküm Diyene! Barış sürecinin vatanımıza yararı olduğunu bilsek hiçbir zaman karşı olmayız. Tek kelime ile benim kanaatime göre Türk milleti olarak barışı istiyoruz! Ama karşılığı ne olacak ki. Sonuç olarak Ordumuzdan akiller geçti ama hiçbir iz bırakmadılar. Hazırlıksız yakalandılar ne yazık ki güvenlik güçleriyle geldiler ve güvenlik güçleriyle gittiler. Dünya da modası geçmeyen tek olay AKILDIR. Akil değildir.
NOT: iki hafta gecikmeli yazdığım için siz okurlarımdan özür  dilerim. Fakat bu olaylar tarih boyunca güncelliğini koruyacaktır.      

Kendin ye kendin pişir misali AK Partili olan vatandaşlarımız davetli olarak çağırılmış iyi ki de palavra dinlemeye gitmemişim çünkü Türkiye ve dünyamızı idare eden Sayın Başbakanımız böyle bir akil adamlar topluluğuna neden ihtiyaç duydu. Maksat gündem değiştirmekse vallahi bu akillere değmez. Bence barış süresi diye bir şey olmaması lazım.

Zaten PKK’lıların TBMM tarafından affına lüzum yok. Akşam gazetesinde ‘Allah’a dua edelim, tövbe eden PKK’lıları affetsin diyen milletvekilini candan kutluyor.’ Şehitlerimiz ve gazilerimizle ölen, insanlarımızın ruhuna o vekili havale ediyorum. Vallahi ne günlere kaldık Ordu meydanlarında halktan kaçan akiller milletten de ırak yer arıyorlar. Bizlerin akil adamlara ihtiyacımız olmadığı gibi onlar nasihatlerini düğün salonunda üç beş seçme kişilere anlatsınlar bize hangi barışı ne vaatler neticesinde verildiğini izah etseler yeter.

Biz Ordulular ‘mayın mı döşedik, güney doğuda adam mı öldürdük’ kına yakarak askere gönderdiğimiz zımba gibi gençlerimiz, şehit evlatlarımız nerede siz akil adamlar bu görüş ve düşüncelerinizi anlatacak kimseleri bilemiyorsunuz. Güney doğuda göklerden indirilmesini ve indiremeyeceklerini 19 Mayıs’taki Atatürk ve yurtsever, millete anlatmayınız. Ne Mutlu Türküm Diyene! Barış sürecinin vatanımıza yararı olduğunu bilsek hiçbir zaman karşı olmayız.

Tek kelime ile benim kanaatime göre Türk milleti olarak barışı istiyoruz! Ama karşılığı ne olacak ki. Sonuç olarak Ordumuzdan akiller geçti ama hiçbir iz bırakmadılar. Hazırlıksız yakalandılar ne yazık ki güvenlik güçleriyle geldiler ve güvenlik güçleriyle gittiler. Dünya da modası geçmeyen tek olay AKILDIR. Akil değildir.

NOT: iki hafta gecikmeli yazdığım için siz okurlarımdan özür  dilerim. Fakat bu olaylar tarih boyunca güncelliğini koruyacaktır.