Okullarda uyum süreci başlasa da, milyonlarca öğrenci için ders zili pazartesi günü çalacak.
Uzun bir yaz tatilinin ardından, üzerine titrediğiniz çocuğunuz yeniden okullu oluyor.
Formalar, renk renk kalemler, defterler ve çantalar alındı. Çocuğunuz bu alışveriş sürecinde çok mutlu ve heyecanlıydı kuşkusuz. Ancak bu, ilk gün stresi yaşamayacağı anlamına gelmiyor. Onu yeni arkadaşlar, dersler, ödevler ve sınavlar bekliyor. Bu da her çocukta çeşitli seviyelerde stres yaratıyor. Peki okulun ilk gününde çocukların okul stresini ve endişesini azaltmak için anne ile babalara ne tür görevler düşüyor? Aileler neler yapmalı, nelerden kaçınmalı?
Sabah birlikte kahvaltı edin
Sabah yeterince erken bir saatte kalkın ve çocuğunuzla birlikte sağlam bir kahvaltı edin. Unutmayın telaşlı ve aceleci tavırlarınız gözü devamlı üzerinizde olan çocuğunuzun dikkatinden kaçmayacaktır. Sizi telaşlı ve endişeli gören çocuğunuz da strese girip endişelenmeye başlayacaktır. Bu nedenle sakin ve mutlu görünmeye özen gösterin.
Okula erken gidin
Okulun ilk günü çocuğunuzu yalnız göndermek tabii ki olmaz. Bu yüzden okula birlikte ve olması gerekenden biraz daha erken gidin. Böylece öğretmeniyle, arkadaşlarıyla ve diğer velilerle sohbet etme imkanı yakalayabilirsiniz. Bu da çocuğunuzu rahatlatacaktır.
Kendi öğrencilik deneyiminizden bahsedin
Eğer çocuğunuz kaygılıysa ona kendi öğrencilik deneyiminizden de bahsedebilirsiniz. Siz de bir zamanlar bu yollardan geçtiniz, kendi deneyimlerinizi paylaşabilir, o zamanlar neler hissettiğinizi ve okulda neler yaptığınızı anlatabilirsiniz.
Okulu eleştirmeyin
Uzmanlar, okulu, okuldaki öğretmenleri ve idarecileri, veliler ile öğrencileri eleştirmemeye özen göstermeniz gerektiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Unutmayın çocuğunuz sizin her hareketinizi izliyor. Dolayısıyla ağzınızdan çıkacak olumsuz bir yorum okuluna, öğretmenine ya da arkadaşlarına bakış açısını değiştirebilir ve onu okuldan soğutabilir”
Başkalarıyla kıyaslamayın
Her çocuk kendine özeldir ve stres anlarında farklı tepkiler gösterebilir. Çocuğunuzu sınıf arkadaşlarıyla veya varsa büyük kardeşiyle karşılaştırmayın. Kısa ve öz bir ayrılık yaşayın. Çocuğunuz ayrılırken ağlayabilir ki bu çok normal bir durum. Ağlamasıyla ilgili alaycı bir tutum sergilemeyin. Çocuğunuza “Bak o ağlıyor mu? Ablan hiç ağlamamıştı” gibi kıyaslamalar yapmayın. Onu dinleyin ve hissettiği duyguları anlamaya çalışın. Ona korkmasının ve endişeli hissetmesinin çok normal olduğunu, bu hissin birkaç gün içinde geçeceğini ve her şeyin yolunda olduğunu söyleyin.
Eve dönmek isterse kabul etmeyin
Çocuğunuz okula gitmek istemez veya okuldan dönmek için ısrar ederse, kesinlikle taviz vermeyin. Her gün okula gitmesi gerektiğini ve bu konunun tartışmaya açık olmadığını sakin ve güzel bir dille anlatın.
Sorgulayıcı tavırlar sergilemeyin
Çocuğunuza günün nasıl geçtiğiyle ilgili sorgulayıcı bir tavır sergilemeyin. Daha fazlasını anlatması için zorlamayın. Merak ettiğiniz konuları öğretmeni veya idare ile konuşup öğrenebilirsiniz. Bundan sonra her geçen gün kendisini biraz daha iyi ve okula ait hissedeceğini söyleyin. Yaşıtı olan her çocuğun şu anda aynı hisleri yaşadığını, yalnız olmadığını belirtin ve onunla gurur duyduğunuzu hissettirin. Okul çıkışı sevdiği bir yerde beraber yemek yiyerek veya eksik olan okul malzemelerini birlikte tamamlayarak günü sonlandırabilirsiniz.