Fatih Sultan Mehmet döneminde (1451–1481) Türkler devlet yönetiminden uzaklaştırıldı. Onların yerlerine “devşirme” denilen Hıristiyan Avrupalı kökenliler getirildi.Osmanlı ordusunu oluşturan yeniçeriler de Türk değildi. 10–15 yaşlarında ailelerinden koparılıp payitahta getirilerek eğitilen Avrupalı Hıristiyan çocuklardı.Sarayda “Enderun” denilen, yönetici yetiştiren bir okul vardı, bu okula Türkler alınmazdı.Harem denilen seks kölesi hapishanesindeki cariyeler de Avrupalı Hıristiyan/Yahudi köle kızlardı. Harem’e Türk alınmazdı. Padişahlar ve şehzadeler, cariyelerle nikâhsız çiftleşirlerdi.
Osmanlı, Türkleri devlet yönetiminden ve ordudan uzaklaştırmakla kalmadı. Türkleri sürekli olarak hor gördü, “etrakı bi-idrak” yani “akılsız Türk” diyerek aşağıladı, öteledi.
Sultan 4. Murat döneminde (1623–1640), “Türk” sözcüğü “dangalaklıkla” eş anlamda kullanılırdı.
*Aynı dönemin ünlü hiciv şairi Nef’i, bu nedenle şu dizeyi yazmıştı:“Türk’e hak çeşme-i irfanı haram etmiştir.”
Günümüz Türkçesiyle:
“Tanrı Türk’e, anlayış yeteneğinin çeşmesini yasaklamıştır.”
Değerli Dostlar,
Bu gerekli kısa girişten sonra asıl konumuza gelelim.
Osmanlı’nın yıkılıp gitmeden önceki son 90 yılındaki ekonomik ve mali durumuna, yani kısacası para durumuna özet halinde göz atalım.
Yıl: 1828–1829 Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturuyor.
*Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.
*Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında ekmek yok! Çünkü ekmeği yapacak un yok, buğday yok! Osmanlı, ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur. Rothschild, gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.
Osmanlı devleti, aldığı buğdayın ancak yarı parasını ödeyebilir.
Yıl: 1834 Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturmaktadır.
*Yunanlar Osmanlı’ya başkaldırmış, savaşmış ve bağımsızlıklarını kazanmışlardır.*Ayrıca, Osmanlı devletinin Yunanlara tazminat ödemesi karalaştırılmıştır.
Devamı Yarın