Bakanlığın belirlediği ürün ve ürün gruplarında izin almadan ekim yapanlara tarımsal desteklemelerden 5 yıl men cezası ve ayrıca idari para cezası verilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım Kanunu’nda ve yine tarımla ilgili bazı kanunlarda, Orman Kanunu’nda çok köklü değişiklikler yapıyor. Bu konuda hazırlanan “Tarım Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” son aşamaya geldi. EKONOMİ gazetesinin ulaştığı taslağa göre, bakanlıkça belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimi için çiftçiler Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almak zorunda. Yani çiftçinin ne üreteceğine bakanlık karar verecek. İzin almayanlar önce uyarılacak, izin almadan üretime devam ederlerse desteklerden men ve idari para cezası uygulanacak.
Bir başka önemli değişiklik bakanlığın belirlediği ürünleri çiftçi sözleşmeli olarak üretmek zorunda. Tarımsal desteklemeler Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS)’ne göre değil, bakanlığın belirlediği kayıt sistemlerine göre ödenecek. Ayrıca üst üste iki yıl ekilmeyen tarım arazileri Tarım Bakanlığı tarafından öncelikle bulunduğu yerde ikamet edenlere veya sivil toplum kuruluşları ile meslek odalarına kiralanacak.
Üretim için bakanlıktan izin alınacak
Adalet ve Kalkınma Partisi(Ak Parti) Hükümeti döneminde çıkarılan 18/4/2006 tarih ve 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 7. Maddesinde yapılacak değişiklikle çiftçiler üretim yapmadan önce Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almaları şartı getiriliyor. Yapılması öngörülen değişiklik özetle şöyle: “Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınır. Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirler. “
İzin almayanlara desteklerden men ve idari para cezası
Bakanlığın belirlediği ürün ve ürün gruplarında izin almadan ekim yapanlara tarımsal desteklemelerden 5 yıl men cezası ve ayrıca idari para cezası verilecek. Hazırlanan kanun taslağına göre, Tarım Bakanlığı’ndan izin almadan üretim yapanlar ilk kez tespit edildiğinde yasaya uygun faaliyet göstermeleri için Bakanlık tarafından yazılı olarak uyarılacak. Bakanlık tarafından yazılı olarak uyarılan ancak uyarı tarihinden itibaren 12 ay içerisinde bu maddeye uygun faaliyette bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak.
Yazılı uyarı ve desteklerden men cezasına rağmen bir sonraki takvim yılında da faaliyette bulunduğu tespit edilenlere, ürün grubuna göre bu faaliyetten elde edilecek yıllık brüt hasılasının yüzde birinden beşine kadar idari para cezası verilecek. Çok yıllık üretim faaliyetlerinde yazılı uyarı ve destekten yararlandırmama işlemlerinin tesis edilmesine rağmen bu maddenin ikinci fıkrasına aykırı olarak üretime devam edenlere, aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen her yıl için bu faaliyetten elde edilecek yıllık brüt hasılasının yüzde birinden beşine kadar idari para cezası verilecek.”
Brüt hasıla nasıl hesaplanacak?
İdari para cezasının hesaplanmasına esas brüt hasıla, bir önceki takvim yılında Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) tarafından yayımlanan üretimin yapıldığı il genelinin ortalama verim değeri ile rayiç fiyat dikkate alınarak hesaplanacak. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından verim değeri yayımlanmayan ürünlerin ortalama verim değeri Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce belirlenecek. Bu maddede yer alan idari yaptırımlar mahalli mülki amir tarafından uygulanacak. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Bakanlıktan izin almanın gerekçesi
Kanun taslağına göre çiftçilerin üretim yapmadan önce bakanlıktan izin almalarının gerekçesi şöyle ifade ediliyor: “Ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler ile küresel iklim değişikliği tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Diğer taraftan artan nüfus ve kentleşme ile gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirmektedir. Tarım politikalarının amaçları, ilkeleri ve öncelikleri doğrultusunda ülkemizde tarımsal üretimi planlamak, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek üzere üretim öncesinde Bakanlıktan izin alınmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılacak bu düzenlemeler ile arz ve talep durumuna göre üretim gerçekleştirilerek, kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde verimli kullanılmasına imkân sağlanacaktır.”
Sözleşmeli üretimin şartları yeniden belirleniyor
Tarım Kanunu’nda yapılması öngörülen köklü değişikliklerden birisi de sözleşmeli üretim. Kanunun 13.maddesi değiştirilerek sözleşmeli üretimle ilgili öngörülen düzenlemeler şöyle sıralanıyor:
“Sözleşmeli üretim aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde yürütülür:
a) Sözleşmede yer alan tarafların haklarının korunması ve sorumluluklarının belirlenmesi için sözleşmenin taraflarında aranacak vasıflar,sözleşmeye konu ürünün teslim ve tesellüm koşulları, fiyat ve miktardaki değişim oranları, ayni ve nakdi avansın sınırları ile kapsamı ve benzer hususların da içerisinde olduğu sözleşme genel şartları tarımsal faaliyet alanlarına göre Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakanlığın belirlediği ürünler sözleşmeli üretilecek
b) Sözleşmeli üretimde irade serbestisi esastır. Ancak salgın hastalıklar, tarım ürünleri ticaretinde yaşanan gelişmeler karşısında arz güvenliğinin sağlanması, tarımsal üretimin iç veya dış talebe uygun olarak ayarlanması veya bitki ve hayvan sağlığının korunması amacıyla, ihtiyaç halinde Bakanlık tarafından belirlenen ürün veya ürün grupları bu madde kapsamında sözleşmeli olarak üretilir.
c) Bakanlık, sözleşmeli üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi amacıyla sözleşmenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturur ve sözleşmeler bu kayıt sistemleri kullanılmak suretiyle de düzenlenebilir.
ç) Tarımsal üretim sözleşmesine tabi ürünlere veya üretim varlıklarına sigorta yaptırılması zorunludur.
Sözleşmeden vazgeçen alıcı veya satıcıya ceza geliyor
d) Tarımsal üretim sözleşmelerinde, mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenir. Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde yirmisinden az ve yüzde ellisinden fazla olamaz. Et ve Süt Kurumu’nun taraf olduğu sözleşmelerde üretici için ceza koşulu bu bentte yer alan alt sınırdan daha az olarak belirlenebilir veya ceza koşuluna yer verilmeyebilir.
e) Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu uyuşmazlıklarda sözleşmeli üretim konusunda uzmanlık eğitimi almış olan arabulucular görevlendirilir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren iki hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. Bu bendin uygulanmasına ilişkin hususlar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görüşü alınarak Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan yönetmelikte belirlenir.
f) Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda basit yargılama usulü uygulanır ve bu davalar ivedi olarak görülür. Bu sözleşmeden doğan davalar ile icra takiplerinde üretici, yapılacak tüm yargılama ve icra takip giderlerinden geçici olarak muaf tutulur. Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderler Devlet tarafından avans olarak ödenir. Ertelenen tüm giderler ile Devletçe ödenen avanslar dava ve takip sonunda haksız çıkan taraftan tahsil olunur.”
ÇKS yerine Bakanlığın belirlediği kayıt sistemleri
Hazırlanan kanun taslağında Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS)’nde kayıtlılık oranının yüzde 60’larda olduğuna dikkat çekilerek, Tarım Kanunu’nun geçici 2. maddesinde yer alan “bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemelerinde çiftçi kayıt sistemi” esas alınır ibaresi kaldırılarak yerine “destekleme ödemelerinde Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri” getiriliyor.
Kenevir üretimine düzenleme
“Tarım Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” ile kenevir üretimi ve kotası ile ilgili düzenlemeler yapılması da öngörülüyor. 12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23.maddesinin birinci fıkrası şu şekilde değiştiriliyor: “Lif, tohum ve sap üretimi ile tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iznine tabidir. Lif, tohum ve sap üretimi amacıyla izinli kenevir yetiştiriciliği ile izinsiz kenevir yetiştiriciliğine yönelik yapılacak iş ve işlemler, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kenevir kotasını Cumhurbaşkanı belirleyecek
Tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği ve/veya işlenmesi Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır. Gerektiğinde ülke arz ve talep durumunda göre Cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilir. Tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”
Yapılacak değişiklikler ne getiriyor?
1-Bakanlıkça belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimi için çiftçiler bakanlıktan izin almak zorunda, izin almayanlara ağır cezalar geliyor
2- Bakanlık tarafından belirlenen ürünler sözleşmeli olarak üretilmesi zorunlu hale geliyor
3– Desteklemeler Çiftçi Kayıt Sistemi yerine Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri ile verilecek.
4– Lif, tohum ve sap üretimi ile tıbbi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iznine bağlı olacak, üretim kotasını Cumhurbaşkanı belirleyecek.
5– Üst üste 2 yıl ekilmeyen tarım arazileri Bakanlıkça kiraya verilerek üretim yapılması sağlanacak.