Romalılar kayıt tutan bir millet idi. Dönemin Roma kayıtlarında Hz. İsa, diye bir şahsın mahkeme edilip, idam edildiğine dair kayıt yok. Hz. İsa'ya inmiş bir kitap da yok. Papazların İncil diye taktim ettiği yazıltar, 4 Havarinin mektuplarından ibaret.
Tarihçiler ve arkeologlar, Hz. İsa'nın ''sosyolojik br fenomen'' olduğunu söylüyor. İddialara rağmen, nasıl oluyor da Hz. İsa'nın doğum günü biliniyor ve kutlanıyor?
Soruya cevap basit. Din konusunda olgular, daha önceki medeniyetlerin mitlerine dayandırılır. Efsaneler, şekil değiştirmek suretiyle, somutlaşır. Hz. İsa ve doğum günü, Antik Mısır'ın HORUS efsanesine dayanıyor.
Horus, Antik Mısır'ın güneş tanrısıdır. Bakire İsis'den doğmuştur. Haksız yere idam edilir. Horus efsanesindekiler aynen Hz. İsa'ya adapte edildi. Hz. İsa, bakire Meryemden doğmuş, haksız yere çarmıha gerilerek idam edilmiş.
İdam edilen Horus, tekrar doğacak ve insanları kurtarmak üzere dünyaya gelecektir. Çarmıha gerilen Hz. İsa da, göğe yükselmiş ve tekrar insanlığı kurtarmak üzere dünyaya gelecektir.
Sıra geldi, doğum günü benzetmesine.
Antik Mısırlılar, güneşin yörüngesini takip ediyorlardı. Güneş, 21 Aralık gününe kadar belli bir yörünge üzerinde gidiyor. 22 Aralık gününde duruyor. 23-24 Aralık günlerinde sabit kalıyor (çıplak gözle öyle görülüyor) 25 Aralıktan itibaren yükseliyordu. Bu yükselme, güneş tanrısı Horus'un doğduğuna işaret sayılıyordu.
Aradan binlerce yıl geçti. Yahudi inanç sisteminden doğan Hristiyanlık, Horus Efsanesine dört elle sarıldı. Mısır Güneş Tanrısı Horus'un 25 Aralıktaki yeniden doğuşunu, Hz. İsaya mal ettiler. Adına Noel dediler ve Hz. İsa'nın doğum günü olarak kutluyorlar.
Noel, realiteyi temsil etmiyor. İnanca dayalı, sosyolojik değer yargısından kaynaklanıyor.