Hepiniz artık çok iyi biliyorsunuz ki 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana tüm hükümetlerin bütçeleri açık olduğundan birinci gruptan hükümetlerdir. Yani milletine zarar veren hükümetlerdir. Bu hükümetler bütçe açıklarını kapatmak üzere Türk milletinin cebinden paraları sofrasından yiyecekleri almaktadırlar. Hiçbir hükümet bilerek milletin cebinden para almaz sofrasından ekmeğini almaz ama açık bütçe yapan bir Meclis ve hükümetin yaptığı şey sonuçta budur. Şimdi birkaç istatistik verelim ve ne diyoruz daha iyi anlamaya çalışalım.
Atatürk gününde 1923-1938 arasında 15 bütçe yapılmıştır.12 si DENK bütçedir. 1929 bütçesi dünya iktisadi buhranı nedeniyle açıktır. İki bütçe fazla vermiştir.
Bir sterlin 610 kuruştu. 1938 de de 610 kuruş bu gün ise 3.500.000 TL dir.
Bir ABD doları 80 kuruş bu gün ise 2.900.000 TL dir.
Altının bir garami 1 TL idi. Bu gün ise 110.000.000 TL dir.
Simit 5 kuruş idi bu gün 1.000.000 dir
14 Mayıs 1950 de dâhili ve harici bedhahlar demokrasi maskesi ile yurdumuza girmeyi yönetimimizi ele geçirmeyi başarmışlardır. İlk yaptıkları iş açık bütçe yapmak ve Türkiye cumhuriyetinin ilelebet payidar kalması için açılan laik okulları tek tek kapatmak olmuştur.
İşte Türk milleti ne çekiyorsa 14 Mayıs 1950 yılından bu yana TBMM de çıkarılan açık bütçelerin yarattığı acı sonuçlardan ve laik eğitim okullarının yok edilmesinden çekmektedir.
Açık bütçe demek devletin bütün organlarının birleşerek vatandaştan zorla açık miktarı kadar parayı alması onu ezmesi demektir.
Laik eğitimim kaldırılması demek Türkiye Cumhuriyetine saldıracak düşmanları defedecek nesillerin yetiştirilmemesi demektir. Her şey bu kadar açık ve nettir.
Şimdi gelelim günümüze 2004 te iktidara getirdiğimiz
Dâhili ve harici bedhahlardan müteşekkil AKP iktidarına 1 Kasımda Türk milleti sınav yapacak ve sınav notunu oy vererek gösterecektir. Notun bilinen nedenlerle olumsuz bir not olacağı açıktır.
Atatürk gününde 80 kuruş olan bir ABD Dolarının bu gün itibariyle 2.290.000 TL olması yani paramızın 2.800.000 defa ezilmesi.
Bir simit 5 kuruşken bu gün bir simidin 1.000.000 TL olması
Ankara İstanbul arasında 15 TL ye gidip gelirken bu gün 80.000.000 TL olması
Acı patlıcan 10 TL iken bu gün 2.000.000 TL olması
Para birimimizin lira yerine milyon lira olması
Ücretlerimizin altına göre son 13 yılda %50 gerilemiş olması
Bütçe açıkları yoluyla sadece 2004 ten bu yana Türk milletinin cebinden 345 milyar TL alınmış olması
Gibi şaşırtıcı acı ve felaket sonuçlara ulaşmamızın nedeni açık bütçelerdir. AKP açık bütçelerin şampiyonlarından biridir. Bu yola devam edemeyiz. Bu yol Cumhuriyetimizi iflas ettirilerek parçalamak ve yıkmak yoludur. Bu nedenle diyebiliriz ki 1 Kasım 2015 seçimleri Türk Milleti için kader seçimleridir. Çünkü 14 Mayıs 1950 tarihinde başlayan açık bütçe ve laik eğitimden uzaklaşma gibi iki ana yanlış veya gaflet uygulamaları tüm hızı ile bu gün de devam ettiriliyor. Her karış toprağı kanla sulanarak kazanılmış bulunan anayurdumuzun parçalanması sürecindeyiz. Bu nedenle önümüzdeki seçimler çok önem kazanmıştır. Türk milletine içinde yaşadığımız olay tüm çıplaklığı ile anlatıldığı takdirde Türk milletinin bu acı gidişe dur diyeceğine ve eski temellerine ( Denk bütçe+ Laik eğitim )döndürecek kadroları seçeceğine ve “ Durmak yok yola devam” diyerek açık bütçelere ve laik eğitime son vermeye devam edenlere demir elleriyle kullanacağı oylarla 7 Hazirandan daha büyük şiddetle son vereceğine Türk milletinin her ferdi gönülden inanmaktadır.
Türk milleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, egemenliğine, bilime, yüce dinimize ve Atatürk ilkelerine dayanan Cumhuriyetimizi ilelebet korumaya azimli ve kararlıdır. Bu kararını oyu ile göstermek demokrasinin gereğidir. Başarılar dilenir.