2025 Merkezi bütçe kanun tasarısı Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz tarafından açıklanmıştır. Bu açıklamaya göre:

2025 yılı bütçe gelirleri 12 Trilyon 800 Milyar olarak tahmin edilmiştir.

Bütçe giderleri ise. 14.Trilyon 730 Milyar TL  olarak planlanmıştır

Aradaki fark 1 Trilyon 930 Milyar net borçlanma ile karşılanacaktır.

2003 te ise merkezi bütçemiz 100. Milyar TL idi.  Her sene %7 kalkınsak bile bu yıl bütçemiz ancak 247 Milyar olabilir. Bu yıl gelir tahmini 12 trilyon 800 milyar nasıl olmuştur. Herkes kara kara bunun düşünmektedir. Mal mülk satılmış, açıktan para basılmış iç ve dış borçlar alınarak işin içinden çıkılamaz noktalara gelinmiştir.

Bu bütçe Atatürk’e göre: Türkiye cumhuriyetinin biraz daha bağımsızlığını yok etme  bütçesidir.

  İsmet İnönü’ye göre Türk milletini tam manasıyla biraz daha iflasa sürükleme bütçesidir.

İnsanlar yanlışlarını tekrarlamayan canlılarmış. Biz öyle biliyoruz. Ama bunun istisnası da vardır. Türkiye Cumhuriyetini 14 Mayıs 1950 den sonra yönetenlerin bu guruba dâhil olmadıklarını da yazmak gerekir.

2025 bütçesi de bundan öncekiler gibidir. Bütçelerimiz mal mülk satılarak borç alınarak ve karşılıksız para basılarak şişirilmiştir. Hayalidir. Bu bütçe ile gideceğimiz yer çok yüksek ihtimalle 2. SEVR masasıdır.

Yoğun bakımdaki Bebek ölümü haberleri, 2025 bütçesinin bu ağır yıkılış sürecini Türk milletinden saklamak için yapay olarak şişirilmiş haberler zinciridir. Burada birkaç bebeğin ölümü değil Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını kaybetmesi( Atatürk) ve Türk milletinin tam manasıyla iflasa sürüklenmesi söz konusudur.( İsmet İnönü)

Bunun için Türk milleti diyor ki: Açık Bütçelerle 2025 te yola Devam Edilemez. Çünkü artık bu yollar açık bütçeleri taşıyamıyor. Bu gerçeği tek bir gözü olanlar bile görüyorlar.  Dost acı söyler.

 

 

Acil Anayasa Değişikliği şarttır NEDEN?

Geçen Hafta bu konuyu enine boyuna yazdık. Bu hafta da vurgulamak gerekmiştir. Çünkü konu çok önemlidir.

·         Anayasamız acilen değiştirilmelidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin 14 Mayıs 1950 den sonra çizdiği ve uyguladığı açık bütçe yolu Cumhuriyetimizin parasını yıkarak cumhuriyetimizi yıkma bağımsızlığımızı elimizden alma yoludur. Bunları kim söylüyor işte söyleyenler:

·         Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.

·         Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir

b)    Milli Şef İsmet İnönü’nün direktifleri

·         Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.

·         Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder

Bu gün yapılanlar ve yapılmak istenenler Atatürk yoluna kesin aykırı olan açık bütçe yolu bir İMF yoludur. Yani düşman yoludur. Türk milleti düşman yollarından  daha fazla sürüklenemez. YETER SÖZ TÜRK MİLLETİNİNDİR.  

Anayasamız da bu yolu 68. maddesi 4 fıkrası ile yasaklamıştır. Anayasamız bununla da yetinmemiş bu yolda ısrar edenler ve odak haline gelenler 69. c fıkrası ile yasal yasak koymuştur. Aksi halde bu yolda ısrar eden partilerin kapatılması müeyyideye bağlanmıştır. Hiçbir kimse kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz Anayasa madde 6. Açık bütçeler kaynağını Anayasadan almazlar.