Anayasamız değiştirilmelidir. Hem de Yıldırım Hızı ile. Bu başlıklı 2. yazımızdır. Anayasalar zamana ve ihtiyaca göre değişirler. Şüphesiz ama Anayasaların temel ilkeleri değişmez. Değiştirilmesi dahi teklif edilemez Nitekim bizim  Anayasamızda  bu var ilk 4 madde. Değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi önerilemez. Ama nerede ise Anayasaya uymayanlar biteviye Anayasa değiştirme yarışındalar.

Bu konuda daha önce yazdığımız yazımız aşağıdaki linktedir (1). Elbette ki Anayasamız da değiştirilmelidir. Çünkü Anayasamız bir kuruluş Anayasası olmasına rağmen o kadar çok Anayasa değişikliği yapıldı ki Cumhuriyetimizin kuruluş esasları ve temelleri olan tam bağımsızlık, Ulusal Egemenlik, Denk bütçe+ Laik eğitim Yurtta sulh cihanda sulh gibi temellerimiz hiç kalmadı denilecek kadar azaldı. Açık bütçelerle Türk Milleti eziliyor. Yüce Danıştay” Davacının açık bütçelerin Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmamıştır” gerekçesi ile davamızı T.C. Anayasa Mahkeme’sine götürmemiştir. Biz bireysel hak ihlali yolu ile Ahlatlıbel’e kadar yürüyerek çıktık. Harici bedhahlarımızın Türkiye Cumhuriyetini yıkmak üzere 14 Mayıs 1950 de servise koydukları açık bütçeler+ Dini eğitimler+ uzmanlık gerektiren konuşlarda uzmanlara danışmamak şeklindeki gaflet uygulamaları devam ediyor. Bunların en belli başlısı açık bütçeleredir  

Bu Anayasa ile açık bütçeler biri, biri ardına TBMM den çıkarılarak yürürlüğe konulmaktadır. 14 Mayıs 1950 den sonra gelen tüm iktidarlar açık bütçe uygulanmasında adeta yarış halindedirler.14 Mayıs 1950 sonrası tüm yıllarda açık bütçeler TBMM den çıkarılmış uygulanmış ve Cumhuriyetimiz uçurumun kenarına kadar sessiz sedasız getirilmiştir. Ne yazık ki son 5 yılda  açık bütçelere Danıştay dahi vize vermiştir. Bu nedenle Anayasamızın 166.Madesinin yenisini önermiştik. Anayasamızın 166.madesinin  önerilen şekli: 

Anayasa Madde 166:”Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, …..planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.  

Planda: milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir.”  

 Merkezî bütçeler DENK olarak hazırlanır. Açık bütçeler TBMM’ne önerilmez. Açık bütçeler TBMM tarafından ret edilir. Enflasyonu %5 veya daha fazla arttıran hükümetler TBMM tarafından görevden alınırlar.”  

İşte Anayasamızın değiştirilmesi acil olan gereken yegane maddesi budur.

 Açık bütçeler Atatürk’e göre; Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığını yok eder.  

İsmet İnönü’ye göre de Türk milletini ta manasıyla iflasa sürükler.

Bu  Anayasamızın ihlalinin de ötesinde bir sonuca gider. Bu sonuç Türk milletinin, iflas ettirilerek Anadolu’daki yaşamına son verilmesidir. 14 MAYIS 1950 DEN SONRA İZLENEN AÇIK BÜTÇE POLİTİKALARININ AMACI İŞTE BUDUR. Buyurun Anayasamızı böyle değiştirelim. İktidarı muhalefeti birleşelim. Türk milleti lehine bir faaliyetimiz örnek/ numune bile olsa yapalım. 

  Geliniz bu Anayasa delikliğini  öneriniz. Türk Milleti bütünü ile bu Anayasa değişikliğini destekler. Çünkü Denk bütçelerin uygulandığı toplumlarda hukuk devleti çiçeği coşku ile yeşerir.. İnsan hakları çiğnenmez. Devlet ve Cumhuriyet ayakta kalacağı gibi 10. Yıl marşında olduğu gibi her savaştan açık alınla ve başarı ile çıkılır. Aslında DENK bütçe yapmak için T.C. Anayasasın değiştirmeye de gerek yoktur Anayasamızın 166. Maddesinde DENK bütçe yazmıyor ama Türkiye’de                       “ FİYATLARDA İSTİKRAR” olacak diye bir kesin sınır koymuştur. Ama ne yazık ki hiçbir hukuk kuruluşumuz Danıştay Sayıştay ve T.C. Anayasa Mahkemesi bu vahim durma el koymamıştır.

Bu güne kadar  “Anayasa birçok kez değiştirtildi. Ama denk bütçe yapalım ayağımızı yorganımıza göre uzatalım açık bütçelerle yıkılışa doğru sürüklenmeyelim” diyen bir Atatürk yolu yolcusuna rastlamadık. Acı ama gerçek.

 

( 1) https://www.kaynarcahaber.com/yazi/anayasamiz-degistirilmelidir-hem-de-yildirim-hizi-ile-2-942.html