Ünye ve Fatsa'nın 
Bedevi Davulları
Değerli hemşehrilerim,
Fatsa ve Ünye'de yaşayanlar sık sık, Karadenizde yaşayanlar ise, arada bir görmüşlerdir. Fatsa'nın sahil yolu altında (yol ile deniz arasında)) Ünye'nin sahil yolu üstünde bulunan davulları görmüşsünüzdür. Dev davullar. Korkunç yapılar.
Şimdi bu korkunç yapıları kim hangi estetik ve mantıksal gerekçeyle yaptı bilemiyorum. Bilemediğim başka bir şey daha, bu şehirlerimizin hiç mi aydını yok, hiç mi çevre duyarlısı insanları yok, hiç mi akıl izan taşıyan bürokratları yok. Anlamak mümkün değil.
Neden bahsettiğimi anlamışsınızdır mutlaka. Fatsa'da ve Ünye'de bulunan davul görünümlü kapalı futbol sahasından bahsediyorum.
Bu gudubet yapının üzerinde Milli Eğitim gibi bir ibareyi görmek ise beni fazlasıyla ürküttü.
Değerli Valimizden Fatsa'daki ve Ünye'deki bu çirkin yapıları bir an önce ortadan kaldırmasını bekliyorum. Zira biliyorum ki, değerli valimiz, kendini topluma adamış soyadı gibi DÜP DÜZGÜN birisidir. Kendisinin meşguliyetinden olsa gerek böylesi küçük çaplı işlere müdahale etmeye fırsat bulamamıştır. Hak verirsiniz ki, bir kişi her şeye yetişemez. Ekibinin bunu görmesi fark etmesi gerekir. Önemli değil diyorum. Zira bu iki kentimizin bürokrat veya aydınları bu konuda kayıtsız kalmış olabilir. Ama ben kayıtsız kalamadım.
Bunu sap sade ama duyarlı bir vatandaş olarak talep ediyorum.
Bunu bir YAZAR olarak dile getiriyorum.
Bunu Kent ve Yerel yönetimler alanında çalışan KENT ESTETİĞİ konularında bir çok bilimsel ve pratiğe yönelik eserler ve projeler sunmuş, uygulamış, yürütmüş bir bilim insanı olarak dile getiriyorum.
Bunu mektepli ve alaylı bir yerel yönetimci olarak dile getiriyorum.
Kapalı spor sahası veya futbol sahasının yerleştirileceği yer mi yok ki bütün bir dünyanın geçtiği yol kenarına yapılma gereği duyulmuş. Ha spor sahasının tamamen açık olarak yapılmasının kent estetiği açısından bir mahzuru yoktur. Zira neticede spor alanları rekreasyon alanları kapsamında sayılır.
Takdir edersiniz ki, en güzel bir ürünü berbat bir ambalaja koyarsanız, o ürün satılmadığı gibi, o ürünün yanındaki diğer ürünlerin olduğu raflar da göz ardı edilir. Spor alanlarına pek tabi ki karşı değiliz. Zira kentin vazgeçilmez dokularındandır. Ama ite ot, ata et verme mantığıyla o çirkin yapıyı en önemli mekanlara yerleştirirseniz bu devletin vatandaşlar üzerine yaptığı görsel ve psikolojik şiddet yapması anlamına gelir.
Şimdi buradan sesleniyorum;
En başta değerli valim ve her iki ilçemizin değerli ve başarılı belediye başkanlarımdan olmak üzere bu konuda yetki sahibi kişilerin bu yapıları bir an önce oradan kaldırıp yol kenarı olmayan başka bir yere taşımalarını istirham ediyorum.
ÇÖZÜM:
O yapıların üzerindeki çadır branda kaldırılarak estetik kabusa son verilebilir.
O yapılar, yol kenarı olmayan başka bir yere bütünüyle tanışabilir.
(Uzun vadeli) kapalı bir spor sahası yapılarak tamamen kaldırılabilir. Ancak kapalı spor sahası yapılacak diye en azından bu GUDUBET VARLIKLARIN devamlılığına göz yumulmamalıdır.
Eğer benimle hemfikir olan yoksa, bu haftalık satırlarımla sözcüklerimle sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Bölgemiz için ve memleketimiz için aydınlık ve müreffeh yarınlar temennisiyle. 

Değerli hemşehrilerim, Fatsa ve Ünye'de yaşayanlar sık sık, Karadenizde yaşayanlar ise, arada bir görmüşlerdir. Fatsa'nın sahil yolu altında (yol ile deniz arasında)) Ünye'nin sahil yolu üstünde bulunan davulları görmüşsünüzdür. Dev davullar. Korkunç yapılar. Şimdi bu korkunç yapıları kim hangi estetik ve mantıksal gerekçeyle yaptı bilemiyorum. Bilemediğim başka bir şey daha, bu şehirlerimizin hiç mi aydını yok, hiç mi çevre duyarlısı insanları yok, hiç mi akıl izan taşıyan bürokratları yok. Anlamak mümkün değil.Neden bahsettiğimi anlamışsınızdır mutlaka. Fatsa'da ve Ünye'de bulunan davul görünümlü kapalı futbol sahasından bahsediyorum. Bu gudubet yapının üzerinde Milli Eğitim gibi bir ibareyi görmek ise beni fazlasıyla ürküttü. Değerli Valimizden Fatsa'daki ve Ünye'deki bu çirkin yapıları bir an önce ortadan kaldırmasını bekliyorum. Zira biliyorum ki, değerli valimiz, kendini topluma adamış soyadı gibi DÜP DÜZGÜN birisidir.

Kendisinin meşguliyetinden olsa gerek böylesi küçük çaplı işlere müdahale etmeye fırsat bulamamıştır. Hak verirsiniz ki, bir kişi her şeye yetişemez. Ekibinin bunu görmesi fark etmesi gerekir. Önemli değil diyorum. Zira bu iki kentimizin bürokrat veya aydınları bu konuda kayıtsız kalmış olabilir. Ama ben kayıtsız kalamadım. Bunu sap sade ama duyarlı bir vatandaş olarak talep ediyorum. Bunu bir YAZAR olarak dile getiriyorum.

 Bunu Kent ve Yerel yönetimler alanında çalışan KENT ESTETİĞİ konularında bir çok bilimsel ve pratiğe yönelik eserler ve projeler sunmuş, uygulamış, yürütmüş bir bilim insanı olarak dile getiriyorum. Bunu mektepli ve alaylı bir yerel yönetimci olarak dile getiriyorum. Kapalı spor sahası veya futbol sahasının yerleştirileceği yer mi yok ki bütün bir dünyanın geçtiği yol kenarına yapılma gereği duyulmuş. Ha spor sahasının tamamen açık olarak yapılmasının kent estetiği açısından bir mahzuru yoktur. Zira neticede spor alanları rekreasyon alanları kapsamında sayılır.Takdir edersiniz ki, en güzel bir ürünü berbat bir ambalaja koyarsanız, o ürün satılmadığı gibi, o ürünün yanındaki diğer ürünlerin olduğu raflar da göz ardı edilir. Spor alanlarına pek tabi ki karşı değiliz. Zira kentin vazgeçilmez dokularındandır. Ama ite ot, ata et verme mantığıyla o çirkin yapıyı en önemli mekanlara yerleştirirseniz bu devletin vatandaşlar üzerine yaptığı görsel ve psikolojik şiddet yapması anlamına gelir. Şimdi buradan sesleniyorum; En başta değerli valim ve her iki ilçemizin değerli ve başarılı belediye başkanlarımdan olmak üzere bu konuda yetki sahibi kişilerin bu yapıları bir an önce oradan kaldırıp yol kenarı olmayan başka bir yere taşımalarını istirham ediyorum.

ÇÖZÜM:

O yapıların üzerindeki çadır branda kaldırılarak estetik kabusa son verilebilir.O yapılar, yol kenarı olmayan başka bir yere bütünüyle tanışabilir. (Uzun vadeli) kapalı bir spor sahası yapılarak tamamen kaldırılabilir. Ancak kapalı spor sahası yapılacak diye en azından bu GUDUBET VARLIKLARIN devamlılığına göz yumulmamalıdır. Eğer benimle hemfikir olan yoksa, bu haftalık satırlarımla sözcüklerimle sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim.Bölgemiz için ve memleketimiz için aydınlık ve müreffeh yarınlar temennisiyle.