Cenâb-ı Hak, insanı akıllı, saygıdeğer ve sorumluluk sahibi bir varlık olarak yaratmıştır. Yüce Rabbimiz, İslâm’ın ilkeleri arasında, her insan için doğuştan kazandığı haklar ve üstlenmesi gereken sorumluluklar belirlemiştir.
İnsana verilen bu sorumlukların içindede; çevre ile birlikte, canlı, cansız bütün yaratılmışlar dan sorumlu tutmuştur Yaratıcımız olan yüce Rabbimiz, hem bizi kendi kontrolüne almış ve hem de, bizim kontrolümüze birçok nimetlerini vermiştir. Apaçık olarak görüyoruz ki; hiçbir şey evrende boşu boşuna yaratılmamış ve başıboş bırakılmamıştır. Ayet'i kerimede şöyle ifade edilir.” İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?(Kıyâmet,36)
İşte, biz insanların kontrolüne verilen, sorumlu tutulduğumuz konulardan bir tanesi de, içinde yaşadığımız dünya ve dünyada tasarrufunda bulunduğumuz varlıklardır. Kur’ân’ın örümcek, arı, deve, sinek, at, eşek, davar, inek gibi farklı farklı hayvanların yaratılışına dikkat çekmesi, her canlı türünü çift yarattığını beyan etmekte, bütün canlı varlıkların Allah tarafından rızıklandırıldığını ifade etmesi, Allah her yarattığı şeyi, belli bir ölçü ve düzen içerisinde yarattığını ve insanların hizmetlerine sunduğunu bildirmiştir. Nûr sûresin de geçen şu âyet’te her bir canlının bizzat Allah tarafından yaratıldığı ifade buyrularak farklı canlı çeşitlerine dikkat çekilir: “Allah her canlıyı sudan yarattı: Kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye kadirdir.” (Nûr sûresi, 24/45).Zira Allah insana, sürüngenlere ve kuşlara ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız birer yaratma bahşetmiş ve her bir türü kendi içinde mükemmel bir şekilde yaratmıştır
Muhatap olduğumuz insanlar, gerek hayvanât âlemi, gerek canlı cansız, birçok yaratıkla birlikte çevrede bizlere emanet ve faydalanmamız için Rabbimiz tarafından bahşedilen birer nimettirler. Allah’ın yarattığı bütün varlıklardan çeşitli şekilde istifade etmekteyiz, hayatımızın çeşitli alanlarında istifade ettiğimiz hayvanların bazılarının etinden sütünden istifade etmek suretiyle, faydanmak mümkündür. Bize ne kadar fayda sağlıyorsa; kötü ve pis ve yenilmesi haram olan yönleriyle olanlarda vardır.
Bunlardan bazı varlıkların bize faydalı olanları olduğu gibi, evcil olmayan zarar verecek hayvanlarda vardır. Gözden kaçırmamamız gerekir. Hayvan sevgisi bütün insanlarda vardır.
Tamda buradan hareket ederek, canparemiz olan Çocuklarımızın arkadaşlık dostluk ve arkadaşlık kurdukları çevrelerine çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Çocuklarımızı bekleyen tehlikeli ve kötü alışkanlıklarından başında gelen, içki, kumar, eroin, afyon, uyuşturucu, sigara, bağımlılığı gibi zararlı maddelerden uzak tutulmasının yolları aranmalıdır Çocuklarımızın arkadaş gurubuna dikkat edilmesi gerekir.
Hayvan sevgisinin yanında, insan sevgisini de çok büyük faydası ve yararı vardır.
Burada bize ve çocuklarımıza düşen görev iyi dost ve arkadaşlar bulmalıyız. İlişkilerimizi çıkar üzerine değil, sağlam dostluklar üzerine kurmalıyız Onun için, eğer iyi ve iyilerden olmayı istiyorsak, tek taraflı çıkarları bir kenara bırakarak; bizleri İslâmi hayata götürecek çevreler edinmeliyiz. Aynı ölçüde bizi İslâm’ın güzelliklerinden uzaklaştıracak arkadaşlık, dost çevreyi de menfaat limiti ne olursa olsun terk etmeliyiz. Unutmayalım ki, Kişi sevdiği ile beraberdir" (Buhârî, Edeb, 96; Müslîm, Birr, 165) Eğer ki çevremiz hayırlı bir çevreyse, o hayırlardan payımızı alırız.
Yok eğer kötü bir çevrenin kervanında yol alıyorsak, onların ne yazık ki dualarına layık olamıyoruz. Rabbimden niyaz'ım çevre, dost ve bütün arkadaşların hayırlı dualarına layık olmaktır.
İlahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ