Başlığımız 2014 malı yılı bütçesi ve Cumhuriyetimizin gidişi olduğuna göre önce bütçe nedir onu yazalım ve yazımıza öyle başlayalım.

Bütçe: Devletin, bir kuruluşun, bir aile ya da bir kimsenin gelecekteki belli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerini tür ve ayrıntıları ile gösteren çizelge.

Bu tarif ( TDK) bizim bütçemizin, devletimizin bütçesinin, belediyemizin bütçesinin ve köyümüzün muhtarlığının bütçesinin bizi ziyadesiyle ilgilendirdiğini göstermektedir. Onun için biz sık sık bütçe yazıları yazıyoruz. Çünkü bütçelerimizin açık yapılmasından döviz ve altınların pahalanmasından borçlarımızın artmasından gelirimizi sağlayan üretim araçlarımızın haraç mezat satılmasından hepimiz etkileniriz. Hepimize kötü gidişler zarar verir. Nitekim 1950 yılından bu yana bilimsel esaslara uygun bir tane dahi Türkiye Cumhuriyeti bütçesi yapılmamıştır. Bu nedenle de Kıbrıs Barış harekâtı günleri hariç Milletimiz mutlu bir gün yaşamamıştır.

Gelelim şimdi 2014 bütçesine. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in açıkladığına göre;

2014'te bütçe gideri 436,3 milyar lira,

Bütçe gelirleri 403,2 milyar lira olarak öngörüldü

Bütçe açığını ise 33,2 milyar lira olarak öngörülmüştür.

Türk milleti olarak  bu rakamları görünce EYVAH yine bütçemiz açıktır. Yine 2014 yılımız daha öncekiler gibi sıkıntılar zorluklar darlıklar anarşiler, biber gazı fişeklerine ve TOMAlara dayalı faşizm yılı olacaktır diyorsunuz. Neden böyle diyorsunuz? 1950 den beri böyle oldu da ondan. Son AKP iktidarı 1950 den sonra gelen yılların tümünü aratmış ve halk deyimi ile sollamıştır. 11 Yılda bütçe açıklarımızın toplamı 340 milyar TL den de fazladır. Yani AKP döneminde bütçenin yanlış yapılması nedeniyle Türk milletinin cebinden 340 Milyar alınmıştır. Alındığını nereden biliyoruz maaşlarımızın alım gücü 2002 den bu yana %40 azalmıştır da oradan biliyoruz.(*)

Bütçe baştan 33 Milyar açık olunca gerisi lafı güzaftır. Ama biz gene lafı güzafları da ana hatları ile yazalım. “Şimşek, GSYH’nin 2014 yılında büyüme oranının yüzde 4, yılsonu TÜFE'nin yüzde 5,3, ihracatın 166,5 milyar dolar, ithalatın ise 262 milyar dolar olarak tahmin edildiğini bildirdi.

2014 yılı bütçesinde en büyük pay 78,5 milyar lira ile eğitime, ikinci en büyük payın 75 milyar lira ile sağlığa ayrılacağını açıklayan Şimşek, "2014 yılında yatırım ödeneklerine 44,2 milyar lira ayıracağız" dedi.

Kamuya 74 bin personel alınacak

Kamuya geçmiş yıllardaki gibi çok sayıda personel alınmayacağına işaret eden Şimşek, "2014 yılında kamuya toplamda 74 bin civarında personel alınacak" dedi.”

Sayın Maliye bakanımızın dediklerini özetlersek 2014 yılında fabrika açılmayacak, sağlık giderleri ile her türlü Orta Çağa dönüş eğitimlerine bol bol ödenek verilecek. Maaşlarımızın toplam alım gücü %10 daha azalacak.

Peki, bu rakamlar 2013 yılında nasıldı bir de ona göz atalım.

2013'te bütçe gideri 404 milyar lira,

Bütçe gelirleri 370 milyar lira

Bütçe açığını ise 34 milyar lira olarak öngörülmüştür.

Peki, bu bütçe uygulanarak bir yere varılabildi mi? Hayır. Siz 2013 yılını yaşadınız ne gördünüz şöyle bir düşünün. Yukarıda sunduğumuz 2014 malı yılı bütçesini yapanların kötü örneklerden ders almadıklarını gösteren hazin bir bütçe hazırlığıdır. 2014 bütçesi de Atatürk bütçelerine hiç benzemiyor.

 Önce Atatürk’ün bütçe direktiflerini yazalım sonra hepinizin çok iyi bildiği gibi Atatürk’ün bütçe uygulamalarını yazalım.

İşte Atatürk’ün Bütçe Direktifi

Atatürk, ne diyor? “Açık bir bütçenin sayısız sakıncalarını iyi bilen TBMM’nin denk bütçe yönünde kesin karar sahibi bulunması, devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir.”

1950 den beri tüm bütçelerimiz açıktır. Bunun için de Cumhuriyetimiz güvenceden yoksun bulunmaktadır. 1950 yılından bu yana Kıbrıs Barış harekâtı hariç milletimiz mutlu bit gün görmemiştir. Müdahaleler darağaçları yokluklar kardeş kavgaları insan sağlığı ve insan hakları gibi lüks işlerin! hiç ele alınamaması gibi olumsuzlukları birlikte yaşadık.2014 bütçesini ana hatları ile incelediğimiz zaman ise 2014 yılında bundan önceki yılları mumla arayacağımızı görmek için Sayın Şimşek gibi,  Exeter Üniversitesi’nde finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya, ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği’nde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist olarak çalışmaya, hiç gerek yoktur. Sadece ve sadece Prof. Dr. Mustafa Aysan’ın “ Atatürk’ün Ekonomi Politikası” (**) adlı kitabını okunması kâfidir.

Atatürk’ün bütçe uygulamaları:

Şimdi, gelelim Atatürk dönemi bütçelerine; Atatürk döneminde 15 adet bütçe yapılmıştır.12 si denktir. 2 si fazla vermiştir. Biri 1929 bütçesi Dünya iktisadi, buhran nedeniyle açık vermiştir.(**)

Neden denk bütçe bu kadar önemlidir. Enflasyon ve hayat pahalılığı canavarı ile tam 60 yıldır milletimiz yan yana koyun koyuna yaşamaktadır. Enflasyonun ve hayat pahalılığının birinci nedeni açık bütçedir. Gelirden çok gider yapmaktır. O zaman da para basarsınız paranın değerini düşürürsünüz. Para değer kaybedince Tüm ülkede yaşayanların ceplerindeki para değerleri düşer. Hiç kimse parasının değerinin düşürülmesini istemeyeceğine göre milli arzu ve isteğe yani demokrasiye aykırı olur. Aslında açık bütçe yapmak Anayasamızın 5. ve 166.maddelerine de aykırıdır.

Sonuç olarak açık bütçelerle demokrasi olmaz. 1950 yılından bu yana harici bedhahların dayatmaları ile dâhildeki gaflettekilerce açık bütçeler yapıldığından bir türlü demokrasiye geçemiyoruz. Bazı kimseler ileri demokrasiye geçtiler ama Milletimiz; demokrasiye insan haklarına sosyal dayanışmaya ve sosyal devlet ilkesine bir türlü geçemedi. 2014 malı yılı bütçesi bir yazıya sığmaz biraz ara verelim tekrar konumuza dönelim.