24 Kasım öğretmenler günüdür. Herkes her yazar bütün bu saçma sapan aymazlıkları( Hayat pahalılığını enflasyonu iç siyasetteki Baş Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını ve 15 Haziran darbe teşebbüsünü vs.) bir kenara bırakarak öğretmenler gününü yazmalıdır. Çünkü bu bilim dışı, bu ters gidişin çaresi yine öğretmenlerdir. Bu nedenle öğretmenlerimizin değeri bir kat daha öne çıkmaktadır.
 Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra her şey yüce dinimizin hadis-i Şeriflerinin emri olan bilime göre yapılmaya başlanmıştır.  Yüce Peygamberimizin “ Bilim Çin’de bile olsa gidin alın” hadisi şerifi de hayata geçirilmiştir. Türk milletine 1600 tarihinden 1920 yılına kadar Haçlılar tarafından her bilimde ilerlemeye “Gâvur icadı” dedirtilerek Müslümanlıktan da uzaklaştırılmıştır. Cumhuriyetle birlikte Türk milleti bilime dönerek Yüce Müslümanlığa da dönmüştür. Bu nedenle öğretmenlik ve okullar önem kazanmıştır. Öğretmenlik toplumun en önemli mesleği olmuştur.
Bilim aydınlığına dönen büyük Türk Milleti 10. yıl marşında belirtildiği gibi 10 yılda her savaştan açık alınla çıkacak kadar büyük başarılara imza atmaya başlamıştır. Millet mektepleri kurulmuş,  Müslümanlığın da daha ilerilere ve yücelere götürülmesi için 300 yılda bilimden uzaklaşılarak içine düştüğümüz çukurdan çıkmaya başlanılmıştır. İşte bu başarılar sürerken 24 Kasım 1928 de Atatürk’e Millet Mektepleri Başöğretmenliği önerilmiştir. Atatürk bunu sevinçle ve gururla kabul etmiştir. Ancak bu tarihi an yıllarca unutulmuştur. 12 Eylül 1980 müdahalesinde Milli Eğitim bakanı yardımcısı görevini deruhte eden Öğretmen Tuğgeneral Osman Güngör Feyzoğlu’nun girişimleri ve yüksek gayretleri ile Öğretmenler günü olarak ilan edilmiştir. Her yıl kutlanan öğretmenler günü işte budur. Kutlu olsun.  
Herkes öğretmen olamaz ama herkes birden fazla öğretmenin ürünüdür. Atatürk bu nedenle öğretmene önem ve değer vermiştir.
Atatürk öğretmenlere şu direktifi vermiştir. Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yaşatacak ve yükseltecek yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.
“Bilim Çin’de bile olsa gidin alın” diyen yüce Allah’ın vahiy yolu ile gönderdiği emir” OKU” olan bir millete zaten bu yakışırdı demeye kalmadan Haçlı saldırıları da başlamıştır. Düşman tanımı birçok adet vardır ama bence en doğrusu şudur. “Düşman elindekini alan seni ilerletmeyendir” Elinde ne alacak düşman para mal mülk alacak ama senin bunları geri almana yarayacak bilgiyi öğrenmeni de önleyecektir. Atamızın gününde Atatürk parası ile 80 kuruş olan bir ABD doları bu gün ( 21 Kasım 2016) itibari ile 3.366.000 TL dir. Yani Atatürk gününden bu yana paramız 3.896.000 defa ezilmiştir. Paramızı elimizden alan haçlılar bunları geri almamızı da doğal olarak istemezler. Bu amaçla dâhildeki işbirliği yaptıklarını görevlendirmişlerdir. Bu kadar buhran yaşıyoruz bu kadar katliam yaşıyoruz bu kadar eziliyoruz bu kadar hayatımız pahalanıyor ama bunların çaresi ve ilk şartı DENK bütçe diyen öğreten bir öğretmenimiz yok. Bu çektiklerimiz açık bütçeden kaynaklanıyor diyen yok. Açık bütçeler yapılarak Türk milletinin cebinden paraları sofrasından yiyecekleri alınıyor diyen yok. Ancak, Türk milletinin DENK bütçe öğretmenleri vardır. Bu öğretmenler gününde başöğretmenimizden ve yardımcısından biraz DENK bütçe dersi alalım mı ne dersiniz.
Baş Öğretmen Atatürk Dershanesinden:
Bu günkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığı bütün ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır
Milli paranın kudretini beynelmilel buhranlara karşı yüksek varlığının esaslarını masum bulundurmak başlıca gayemizdir.
Açık bir bütçenin sakıncalarını iyi bilen TBMM nin denk bütçe yönünde kesin karar sahibi, bulunması devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir.(1)
 
İsmet İnönü Dershanesi:
Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatından düşürerek, 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
 Harici ticaretin normal şekillere girebilmekten her gün uzaklaşması, altın ve döviz fiyatlarının daima yükselme suretinde bir istikametten bir türlü ayrılamaması, iktisaden zayıf tabakaların her gün biraz daha sefalete uğraması hükumete güveni kıran başlıca faktörlerdir.
Hükümet herkesin gözünün içine bakarak, gelirini giderini şuraya buraya dağıtıp DENK olmayarak hazırladığı bütçeleri DENK diye getirip ilan etmektedir.(2)
İşte, DENK bütçe öğretmenlerimizin verdikleri direktifler: Bunları söyleyenler de sıradan bir öğretmen değil. Başöğretmen ve yardımcısıdır. Bu öğretmenler günümüzde bir ABD dolarının 10 Kasım 1938 den bu yana 3.896.000 defa ezilmesi, nedeniyle bu öğretmenler gününde ilk dersimiz budur.
Onlara yani Cumhuriyetimizi koruyacak ve yükseltecek nesillere ilk öğreteceğimiz şey de işte budur. Bu emir Atatürk tarafından verilmiştir.
Lise Müdürümüz Ali Rıza Güven ve Ordu
Ordumuzda Öğretmenler günü yazısı yazdığımız zaman 1961-1967 arasında Ordu Lisesi müdürlüğü görevini yapan efsane müdürümü Ali Rıza Güven’den bahsetmemek büyük bir eksikliktir. Ali Rıza Güven 1961 de Ordu Lisesi Müdürlüğüne atanmış ve 1968 yılına kadar Ordu Lisesi Müdürlüğünde bulunmuştur. Bu süre içinde Ordu Lisesinin yeni binasının ve yatılı öğrenci pansiyonunun Ordulu yardım sever iş adamlarının da maddi ve manevi katkılarıyla tamamlanmasına öncülük etmiştir.
Hocamızı anarken bir kaç özdeyişini de alt alta yazalım:
Devrimlere ters düşmeyin, geriye bakmakla ileriye yol alınmaz.
Kurtuluş savaşı ile kazandığımız ülke bütünlüğü, ulusal birlik özgürlük ve bağımsızlığımızın bedelini sizden sonra gelen kuşaklara daha mutlu bit Türkiye bırakarak ödeyeceksiniz.
Evet, Ali Rıza Hocamı burada ne diyor? Burada bizlere gelecek kuşaklara daha mutlu bir Türkiye bırakmak görevinizdir. Diyor. Biz de diyoruz ki bizden sonra geleceklere daha mutlu Türkiye bırakmak için hayatın zamlanmadığı insanları ceplerinden paraları alınmadığı DENK bütçeli bir Türkiye’yi savunarak yerine getirebiliriz.
 Atatürk’ün öğretmenlerimize verdiği emri tekrar yazarsak:
Bu günkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığı bütün ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır
 Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk
Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar saygılarımı sunar başarılar dilerim.
 
(1)Atatürkçülük. 1. Kitap Genelkurmay Başkanlığı yayınları 1982 Ankara
(2)İsmet İnönü’nün TBMM deki Konuşmaları. Cilt 2 S 243