Ben Fındıklıda doğdum. 1943 Yılının O kıtlık ve yokluk yılarına DENK bütçesi ve laik eğitimi olan Başında Batı Cephesi Komutanımız İsmet İnönü'nün bulunduğu bir Türkiye'de doğdum. Doğduğum devlet Dünyada eşi görülmemiş bir yıkımdan ( SEVR Anlaşmasından) dönerek yıldız gibi parlayan Türkiye Cumhuriyetinde yaşamanın onur verici bir güzellik olduğunu yaşadım. Yaşadığımız devletin fabrikaları yurdun her tarafında tütüyor, Köye Enstitülerinden bilim ve vatan aşkı ile yüklü Cumhuriyetimizin muhafızları olan fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetişiyordu. Dünyada ileri ülkelerde enflasyon ve hayat pahalılığı yoktur. Az gelişmiş ülkelerde vardır. 14 Mayıs 1950 de Türkiye’ye demokrasi gelmiştir denilmektedir. Oysa o tarihte demokrasi gelmemiş mevcut halkçı devrimci ulusal egemenliği ve bilimi, temel alan demokrasimiz elimizden uçup gitmiştir. Demokrasi olsa Türk milleti hayatının zamlanmasına ve parasının Düşman paralarına ezdirilmesine izin verir mi? Bizim yüceler yücesi bir dinimiz var. Dinimizin ilkeleri var. Dünyaya 100 yılda bir gelen bir dâhimiz var. Her ikisi de ayni yolu gösteriyorlar.
Bilim Çin’de ise gidin alın.
Beşikten mezara bilim okuyun.
ve Hayatta en hakiki mürşit bilimdir.
Yüce dinimizin ilk emri” OKU” dur. Ama ne kadar oku? En az düşmanlarımız kadar.
Yüce Dinimizin sosyal tarafı da vardır.” Komşun açken sen tok yatma” denilmiştir. Bu emrin içinde ;
komşunuzu aç bırakmayın.
Komşunuzu aç bırakanları kovun ve yok edin.
Komşunuzu aç bırakmak için gelenlere izin vermeyin emirleri de şüphesiz ki vardır.
SON kitabımız “ Zamsız Türkiye Yolunda “ adını taşımaktadır.. Karanlıkta isek en çok ihtiyacımız olan şey okumaktır. Dünyada yapılan bir istatistik şunu göstermiştir ki en çok kitap 2. Cihan savaşında okunmuştur ve yazılmıştır.
DESÖ( Dünya Sağlık Örgütü) Sağlığı şöyle tarif etmiştir:“ Sağlık yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması durumu değil, fiziksel, sosyal ve ruhsal yönlerden insanın kendisi iyi hissetmesi halidir”.
Enflasyon ortamında yaşayan bir kimsenin ( Yani cebinden parası sofrasından yiyecek ve içecekleri alınmış olanların) Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ )tanımı anlamında. fiziksel, sosyal ve ruhsal yönlerden hiç bir insanın kendisini iyi hissetmesi mümkün değildir. Biz onun için Tüm sağlık çalışanları Türk milletinin cebinden paralarının sofrasından yiyecek ce içeceklerini almak demek olan açık bütçelere ve onun sonucunda oluşan enflasyona ve zamlara karşıyız. Biz karşı değiliz ama mesleğimiz ve aldığımız bilim bunu bize emretmektedir
Türkiye'de faiz neden enflasyon sonuç deniliyor ya işte o doğru değil. Açık bütçeler neden enflasyon sonuçtur.
Açık bütçeden sonra enflasyon gelecektir.
Açık bütçeden sonra enflasyon gelecektir.
Açık bütçeden sonra enflasyon gelecektir.
Çünkü açık bütçe neden enflasyon ise sonuçtur. Atatürk bu direktifi boşuna vermedi.
“ Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. Atatürk"
Bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olması Bağımsızlığı ilk şartidir
TBMM üyelerinin ettikleri, yeminin birinci cümlesi şudur.
Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma;
Türk Milletinin aydınları öncüleri ve yöneticilerinin günümüzde tek amacı Türk milletini sıfır zamlı DENK bütçe düzenine ulaştırmaktır. Bu bir Anayasa emridir. Anayasa madde 81 ve 166. maddeleri.
Türk milleti için yaptıklarımızı, okuduklarımızı ve yazdıklarımızı asla kafi göremeyiz. Daha az zamanda daha çok yazmak ve okumak zorundayız. Fındıklımızın dev Akçaabat yargıcı yazar Ali Faik Cihan'ın ruhuna hediye ettik. Onu da kitabımızda biraz yaşattık.
AKP nin son karnesi işte budur.:
Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 522. YTL ye çıkmıştır. Artış 29 mislidir
ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken8.548.000 çıkmıştır. Artış5,1 mislidir
Çeyrek altın 2003 te 24 YTL den 859 YTL ye çıkmıştır. Artış 35,7Mislidir,
Bu karne dibe vurduğumuzun delilidir. BU karne sebep enflasyon sonuçtur. Bu sebebin sebebi ise açık bütçelerdir. Çıkış DENK bütçedir. Çıkış laik eğitimdir. Çıkış bilime dönmektir. Çıkış Atatürk ilkelerine ve Yüce Peygamberimizin şu Hadis'i Şeriflerine dönmektir.
Ankara'da yönetimde işte böyle uzmanlar yer almıyor. Amirim siz her şeyi bizden daha iyi biliyorsunuz diyenler etrafını kuşatmışlardır. Görünen maalesef budur.
NOT: Fındıklımızın ilk askeri doktoru E Tabip Albay Nuri Uzunalioğlu'nu kaybettik Askeri tıp camiasının onurlu çalışkan bir mensubu idi. Ananları çok olsun Allah rahmet etsin. A.E.