AKP demek yanlış olur, Başbakan R.T.Erdoğan sürekli bindiği dalı kesiyor. Biraz yakın geçmişe baksa güvendiği dağlara kar yağmakta olduğunu görür. Uzaklara gitmeye gerek yok. Turgut Özal dönemi nasıl bitti. Adı bile kalmadı. Niçin; Dört eğilim diye yola çıkan ANAP zaman içinde sadece çıkarı olanların kaldığı bir yapıya dönüştü. Turgut Özal’da Cumhurbaşkanı olduktan sonra külleri bile kalmadı. 2000 yılında çeşitli bileşenlerin katkıları ile bir umut olarak saf insanlarında oylarını alarak yönetime gelen AKP zaman içinde, kendisini var eden dinci çevreler ve İmam Hatip orijinli kadrolarında katkıları ile devlet içindeki bürokratik kadroları ele geçirdi.
Güçlendiğini düşündükçe birazda ivecenlikle, ittifaklarını bozmaya başladı. En son da Fetullah Gülen cemaati ve büyük sermaye ile ilişkilerini bozdu. Büyük sermayeyi(TUSİAD) kendince ikiye böldü. Dinci sermayenin temsilcisi MUSİAD sürekli desteklenirken, bazı holdingler takibe alındı. Bu durum ekonomide zaten hassas olan dengeleri bir bozarsa ki; belirtileri şimdiden görülüyor. AKP kül ufak olur. Adı bile kalmaz. Artık AKP diyemiyoruz çünkü her şeyi Başbakan R.T.Erdoğan biliyor ve de belirliyor. Özel yaşama o kadar çok müdahale ediyor ki saymakla bitmez. Son olarak dizi oyuncularını bile belirlemeye başladığı konuşuluyor.
Demokratik hak arama eylemlerine katılan öğrencilerin burslarını kesmek, öğrencileri ve velileri AKP’den uzaklaştırır.Yani AKP’ye hiçbir şey kazandırmaz. Yaklaşan yerel seçimler, ANAP’ın final seçimine dönebilir. Çünkü Ülkemizin her ilinden insanların yaşadığı İstanbul seçimleri hem demografik yapısı hem de sayısal çokluğu bakımında Türkiye siyasasının belirleyicisidir. Muhalefetin, İstanbul başarısı sonrasında yapılacak seçimleri de etkileyecektir. AKP ve R.T.Erdoğan giderek paniklemeye başladılar. Özellikle komşularımızla ilişkilerimiz büyük bir fiyasko. Yıllar önce kırmızıçizgimiz olan Kuzey Irak Federe Kürt Devleti bugün en yakın müttefikimiz. Henüz ne olduğu bile belli olmayan PKK uzantısı PYD lideri nerde ise devlet töreni ile karşılanacak. Barış süreci olarak başlayan süreçte, adı konmamış bir özerk yapı ülkemizin belli bölgelerinde oluştuğu gazete sayfalarını resimlerle dolduruyor. PKK militanlarının yurt dışı yerine kentlere geldiğini herkes biliyor. Kandil yaz döneminde gençler için yaz kampları açtı.
Muhalefet partileri ise(CHP-MHP) Hatta İşçi partisi bile olmayan kazanımların rüyasını kurarak adaylık çekişmeleri ve birbirlerinden alacakları minicik oyların hesaplarını yapıyorlar. Bir an önce adayları belirleyip halkın inanacağı kadrolarla ve de projelerle kapı kapı çalışılırsa yerel yönetim seçimlerinde sonuç alınabilir. Becerilebilirse bu başarı gelecekte ülkemizi AKP iktidarından kurtarabilir. Çeşitli gazetelerde eylül-Ekim ayları için ön görülen senaryolardan hareketle hükümetin şimdiden, yıllardır yapa geldiği özellikle başbakanın söylemlerinde kendisini bulan, insanları inciten söylemden vazgeçmesi hem hükümet hem de ülkemiz için iyi olur. Sanırım gezi parkı eylemleri göstermiştir ki; Bu gençler Türkiye’nin yüz akı iyi eğitimli zeki, zekâlarına paralel espri çıtaları çok yüksek geleceğin yöneticileridir. Bu gençlerin özel yaşamlarına en yakınları bile müdahil olamaz. Hele Başbakanın bunca yıldır giderek artan dozda buyurgan belirleyicilikleri bu gençleri isyan ettirdi. Başbakan’ın, iftar konuşmalarını dinle hiç ilgisi olmayan mitinglere dönüştürmesi de dinle ne kadar bağdaşır? Takdiri halka aittir. Suriye sınırımız yolgeçen hanına döndü. Giren belirsiz çıkan belirsiz. Son günlerde ordu birlikleri kontrolleri sıkılaştırınca on yıllardır geçimini kaçakçılıkla sağlayan binlerce kaçakçı eylem yapmaktadır. Bu konu önümüzdeki günlerde de gündemde olacaktır.
Irak sınırında yıllardır süren örgütlü kaçakçılığa ses çıkarmayan AKP hükümeti, Suriye sınırında nasıl bir çözüm üretecektir. Yaşayıp göreceğiz. AKP hükümeti özellikle Orta-Doğu politikasında sınıfta kalmıştır. Bu başarısızlıklar ülkemizin ekonomisini ve saygınlığını da olumsuz etkilemektedir. Hükümetin görevi, yurttaşlarını barış içinde, Dünya’nın saygın bir bireyi olarak yaşamalarını sağlamaktır.