13 yıl içinde şu terör örgütü, silahlı kuvvetler, cemaat ekseninde öyle şeyler yaşandı ki normal akıllı adamın aklı yetmez. Askeriye dediğimiz kesime yapılan operasyon ve yavaş yavaş zaptı rapt altına alınması. 'Ergenekon', 'Balyoz' adı ile yüzlerce TSK mensubunun, onbaşı ve paşa demeden çuvala tıkılması. Ve bunun savcısının meydanlarda attığı nutukla topladığı oylarla iktidar olmaları...
Buna PARALEL Oslo süreci. Terör örgütü ile gizli başlayan pazarlık. "Görüşen şerefsizdir" celallenmesinden, "Görüşmeyen şerefsizdir" makamına gelinmesi. İmralı, Kandil, HDP, PKK, KCK filan. Bu eksende olanlar; iki ileri bir geri taktiği ile halka 'hazmettirme'-bölücü cenahı da 'azmettirme' süreçleri. Ak Parti kaç kez bu sürecin rantını yedi. HDP ve çözüm ortakları eksinindekiler kaç kez bu ilacı içip, AKP'nin şeytana külahını ters giydiren manevralarını sineye çektiler?
Bu kaçıncı bahar, hani verdiğin sözler...
Ya "ne istediler de vermedik, ne bu hiddet bu celal" diye sitem edilen cemaatle olan cicim yılları. Alkıştan inleyen o Türkçe Olimpiyatları. Öncesinde ve sonrasında "hadi gel, ne olursun gel" şarkıları eşliğinde dökülen gözyaşları. Ve.. TSK ile işi bitenlerin bir de kankanlarına gözleri takılıp, "Biz askerle cebelleşirken bunlar ceplerini mi dolduruyor!" diye irkilmeleri, titreyip kendilerine dönmeleri ile başlayan 17-25 Aralık 'kalkışması' süreci.
Ve şimdi "Kandırıldık ey halkım" diye şiir okumalar.
İster Anonim Şirket yönet, ister Limitet, İster Kollektif şirket... Hiçbir yöneticinin "biz kandırıldık" deme hakkı var mı? Bunu diyen müdürü kapının önüne koyarlar. Başka bir yerde de iş bulama. Gidip bu yanılgı ilanı "Harbiye" de açıklamak da ayrı bir manalı. Bir nevi "ben ettim siz etmeyin, özür dilerim" mi denmiştir?
Eğer öyle ise insana başka kuşkular da gelir ve o zaman bu konu bizi aşar.
Coğrafi olarak Ünye'den ötesine geçiyor. Akıl ve komplo kapasitesi olarak da Prof. Dr. Yalçın Küçük gibi bir kafa istiyor. Yarın, (diyelim 12 yıl sonra) bu çözüm süreci için de Öcalan için "Ne istedi de vermedik" sitemi ile başlayıp, "Çok fena kandırılmışız" tiradı tekrar ederse!
İşte kıyametin büyüğü o zaman.
Onu da yaşayanlar görür...
Son soru seçmene:
Kendisine oy verdiğiniz kişi kandırıldığını söylediği bir hadiseyi (asker darbe yapacak) kullanarak defalarca sizden oy toplamış. Peki bu durumda siz de çıkıp, "Öyleyse biz de çok fena kandırıldık" demeyecek misiniz? Akıl ve ruh sağlığınıza dair en küçük bir rahatsızlık oluşmayacak mı?
O zaman yola devam...