İç İşleri Bakanlığına saldırı
İç İşleri Bakanlığına bu gün ( 1 Ekim 2023) saat 10 sıralarında Bombalı ve silahlı bir saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırı girişimleri ne ilktir ne de son olacaktır. Adalet bakanımız Yılmaz Tunç demiştir ki. Ankara Cumhuriyet Baş Savcılığımız olayla ilgili soruşturmaya başlamıştır. Terörle mücadelemiz kararlı bir şekilde devam edecektir. Diğer gelişen detaylar ve haberler günlük gazetelerde yer almıştır. İzlemişsinizdir. Bu işi bilen ve takip edenlere göre Türkiye’de Terörün başlangıç tarihi 14 Mayıs 1950 dir. NEDEN?
Bu tarihte açık bütçeler başlamıştır da ondan. Terörle açık bütçeler ikiz kardeşlerdir de ondan
Terörü bitirmek isteyen TBMM ve Hükümetleri DENK bütçe yaparak terörü bitirmek için ancak başlangıç yapmış olurlar. Gerisi lafı güzaftır.
Son 5 yılın bütçe açıklarını tekraren gözden geçirelim :
2019 yılı bütçe açığı 81 Milyar
2020 yılı bütçe açığı 139 milyar
2021 yılı bütçe açığı 265 Milyar
2022 yılı bütçe açığı 278 Milyar ve en önemlisi
2022 yılı ek bütçesi açığı 880 Milyar
TOPLAM: 1643 Milyar TL
2023 Bütçesi TBMM de kabul edilmiştir. 660 Milyar açıktır.
Bu rakama onu da ekleyelim. 1643+660=2303
2023 Bütçesine ek bütçe olarak çıkarılan 1,1 Trilyon açık ek bütçe
Toplam 1,3303 Milyar açık bütçe.
Bu kadar açık bütçelerle Atatürk'ün ve İsmet İnönü'nün söyledikleri gerçekleşmiştir.
Atatürk’e göre bağımsızlık elden gitmiştir. Yanı Anayasamızın 81. Maddesinde yazılı olan ” Devletin varlığı ve bağımsızlığı” kalmamıştır
İsmet İnönü’ye göre de Türk Milleti tam manasıyla iflas etmiştir.
Laflarla pilav pişmez. TBMM toplanacak açık bütçeleri yasaklayan Anayasa değişikliğini oy birliği ile hayata geçirecektir. Yoksa o terör senin bu terör beni koşar dururuz. Paramızın ezildiği enflasyon canavarının beslendiği bir ortamda ikiz kardeşi terör de önlenemez. Bu polisiye bir iş değildir paramızın ezilmesine ve dolaylı olarak da insanımızın ezilmesi olayına son verilmesi işidir.
Gezi Direnişi Kararları çoğunlukla onandı
Bu konuda hukukçu av Güner Yiğitbaşı internet gruplarında öznel bir değerlendirme yapmıştır. Şimdi onun yazdıklarından bir bölüm sunuyorum.
“Bu hukuki rezalet( *) demokratik hiçbir ülkede görülemez.
Ancak, Yargıtay’ın Gezi direnişi kararını onamasıyla, maalesef böyle bir hukuki rezalete(* ) imza attı ülkemiz yargısı.
İş başındaki siyasal iktidarın Gezi Parkına yönelik Topçu Kışlası yapımı kararında ısrarcı ve kararlı olması, insanların anayasal protesto haklarını kullanmalarını engellemek için orantısız polis gücünü kullanması sonucunda eylemler tırmanmıştır.”
Gezi Davasındaki fiille cezaların bir biri ile uyuşmadığı hukukçularca belirtilen kararların büyük çoğunluğu onandı. Dünyada vatanını yeşilini ağacını savunanlara maddi yardım yaptı diye "MÜEBBET" hapsi, cezası verilen Osman Kavala'dan bir başka insan var mıdır?
Keza Dünyada vatanını yeşilini ağacını savunanlara hukuki yardım yaptı diye "18 sene hapis, cezası verilen Av Can Atalay’dan başka bir başka bir insan var mıdır?
Ancak. İsmet Paşamızın direktifi olayımızı aydınlatıyor. İşte o direktif:
- Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder
- Bu direktifi şöyle de okuyabiliriz. " Bütçe açığı ADALETİ de bir binayı çökertmesi gibi yok etmiştir."
(*) Rezalet: TDK sözlüğüne göre: Toplumun duygularını inciten olay veya durum. S. 1978