TUİK 2018 ağustos ayına göre; yıllık enflasyonun 17,90 olduğunu açıkladı. Buna göre piyasada her çeşit ürün arz talep durumuna göre yükseldi. Öyle gözüküyor ki ithal girdisi olan veya dövize bağlı fiyatlanan birçok mal önümüzdeki günlerde daha da artacak. Ağustos ayı başında 4,90 t olan dolar 4 eylül günü 6,67 TL den; Euro ise 7,71 düzeyinde; mevduat faiz stopajlarında üç aylık yeni düzenlemeye gidildi. Buna göre 1 yıla kadar vadeli mevduatla faiz gelirinden oluşan stopaj %3 e indirildi; 1 yıldan uzun vadeli mevduatta faizden kesilen stopaj 0'landı. 6 aya kadar olan vadeli mevduatta faizden kesilen stopaj oranı %5'e indirildi. 1 yıla kadar vadeli döviz hesaplarında faizden alınan stopaj miktarı %16 ya; 6 ay vadeli döviz hesaplarında faiz gelirinden  alınan stopaj  % 20 ye çıkarıldı.

Piyasalardaki mevduat faiz oranları %19,5 larda; dolayısıyla  ticari kredilerde faiz oranı epey yükseldi. Bu arada katılımcı bankalar tarafından ‘kobi’ lere aylık 1,85; yıllık %22 faiz oranı ile 200 bin TL ye kadar kredi desteği sağlandı. Haliyle zor şartlarda biraz ferahlama sağlayacak; üretim maliyetleri biraz artacağı için;  fiyatlarda  biraz yukarı gidecek.

Türk iş tarafından yeni yapılan bir araştırmada 4 kişilik ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için; yapması gereken aylık gıda harcaması 666 TL olarak hesaplandı. Dövizdeki artış nedeniyle; Türk iş tarafından açıklanan verilere göre yoksulluk sınırı (2018 Ağustos) 5903 TL; açlık sınırı ise 1812 TL oldu.

Sonuçta şu anda Türkiye’de  istikrarsız  durum devam ediyor. Kimse yarın ne olacağını;  nasıl olacağına  bilmiyor. Dolasıyla bu ortamda yatırımlar bekleyecek  ve duracaktır. Yabancı sermaye ekonomik güven olmadığı için gelmeyecektir. Türkiye’nin 1 yıldan kısa vadede borç tutarı da; 179 milyar dolar civarındadır. İthalatın daha da azalması; buna karşılık ihracatın her yıl %20 lerden fazla artması; turizm gelirlerinin 50 milyar dolara çıkması gibi olumlu gelişmeler olursa enflasyonda; yeniden tek haneli rakamlara inebiliriz. Dövize de o zaman istikrar gelir.