Hz. İbrahim kimdir?
-Hz. İbrahim, Sümerli bir rahibin oğludur. M.Ö. 2000 ler civarında yaşadığı, ticaretle uğraştığı ve tek Tanrılı dinlerin kurucu atası olduğu biliniyor.
Dünyanın ilk medeni toplumunu Sümerliler oluşturdu. Yazılı tarih Sümer ile başlıyor. Sümerliler Türklerin atası sayılıyor. Zira Sümer lisanında, 400 den fazla Türkçe kelime bulundu. Gök Tanrı Dini Sümer'den geliyor.
Sümerlilerin Türk olmasını, Batı tarihçileri kabul etmiyor. Turani Millet diyor. Türkler Turan Milletlerinin üyesidir. Bunu bilseler, Turani de demezler. Ama, Gerçekten Sümerliler Türk idi. Dolayısıyla Hz. İbrahim Türk Soylu bir Peygamber.
Hz. İbrahim'in babası, Sümer Tapınağında Rahip idi. Babasından tanrıları ve Sümer dinlerini öğreniyor. Çok daha ilginci "Tanrıların Sünnetli olduğunu" öğreniyor. Tanrılara benzemek için sünneti kendine uyguluyor. Bu gelenek Yahudilere geçiyor. Oradan İslamiyet'e intikal ediyor.
Sümerlilerdeki Tanrı kavramı, günümüzdeki anlayışa benzemiyor. Sümer tanrıları insana benziyor. İnsandan daha çok yetenekleri var, uzun yaşıyorlar. Bilgileri yüksek. Gök sandalı denen uçan araçları kullanıyorlar. Fakat ölümlüler.
Hz. İbrahim Mısıra gidiyor. Mısır'da uzun süre kalıyor. Sümer bilgilerini elde eden Mısır, Hz. İbrahim'in ziyaretinden sonra çok hızlı gelişme sürecine giriyor. Sümer matematiği ve mühendisliğinin Mısır'da kullanılması Hz. İbrahim'den sonra başlıyor.
Kutsal kitaplara göre, Hz. İbrahim Tanrısına yakarıyor ve çocuk istiyor. En çok değer verdiğimi kurban edeceğim diye söz veriyor. Sonunda evladının en değerli olduğunu anlıyor. Burada ikilem var. Yahudiler, ilk karısından doğan İshak'ın kurban edilmeye götürüldüğünü iddia ederken, Kuran ikinci karısı mısırlı köleden dogma İsmail'in Kurban edilmek istendiğini yazıyor.
Yahudiler, Ishakın soyundan geldiklerini söylüyor. Araplar, Ismail soyundan geldiklerini söylüyor. Ancak, bu hikayenin doğruluğu tartışılır. Zira, Hz. Ibrahimin Mısır ziyareti sırasında Yahudiler "Mısır'da köle" olarak yaşıyordu.
Hz. İbrahim ile ilgili kurban ritüeli ve hikayesi, Mısır'daki dikilitaşta Hiyogralif ile yazılmış. Yahudilerin, dikili taştaki yazıları intihal ederek kitaba aktardıkları hemen anlaşılıyor. Ancak, dikilitaşta yazılı hikayenin Firavun Akhnatona ait olduğu sonradan ispat edildi. Yahudilerin Hz. İbrahim'e mal ettikleri kurban ritüelinin, atfiyetten ileri gitmediği anlaşıldı.
Kur'anda "KABENIN Hz. İbrahim tarafından inşa edildiği" yazılı. Ancak yazılı kayıtlara göre, Kabe'nin tarihi M.Ö. 2000 lere kadar inmiyor. M.Ö. 2000 lerde Arabistanda yaşam yok.
Araplar, Arabistan'a çok sonraları gittiler. Perslerin, Asurluları yenmesi ile başlayan bozgun üzerine M.Ö. 6 yüzyılda Sami Milletinin Arabistan'a göç ettiği kayıtlarda mevcut. Hz. Ibrahim Peygamber ile Arapların Arabistan'a göçü arasında 1500 yıla yakın zaman aralığı var.
Arapların Kabe'deki Putaları ziyaret ettiklerine dair gelenekler, Roma kayıtlarında mevcut. Romalılar, bu geleneğin kökenini "Hint Felsefesine" bağlıyor. Hint Imparatorluklarının egemenliği sırasında Araplara yerleşmiş. Tapınak etrafında dönmek eski bir Hint geleneği. İbrahim Peygamber ile alakası yok.
Semavi dinlerin kurucusu Hz. İbrahimin, Sümerli bir Türk olması, tarihin yeniden yazılmasına neden oluyor.