Üniversiteler" neredeyse fuhuş evleri" diyen zat-ı muhterem;
Türkan Saylan, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Nusret Fişek gibi saygın birçok bilim insanının kemiklerini sızlattığınızın farkında mısınız?
Sanmıyoruz.
**
YÖK ve meslektaşları, hatta RTÜK ne diyecek? Merak edip, bekliyoruz!..
**
Milletin midesine sadece ekmek giriyor eleştirisine; ÖYLEYSE AÇ DEĞİLLER
Diyebilen vekil de gördük.
Bu günler daha iyi günlerimiz herhalde dostlar!..
*
"Bilim, eğitim, siyaset ve insan olmanın değerleri" bu kadar mı küçülür? Ya da kimilerine göre "BÜYÜR" anlaşılır gibi değil?
*
Anti-emperyalizm yarışı hızlandı.
CHE, Deniz ve MAHİR'lerin devrimci ve anti-emperyalist tavırlarına sahiplenip, eleştiri yapanları duydukça, hayrola biz mi yolumuzu şaşırdık? Yoksa birileri yeni yol mu buldular? Demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.
Dünya tersine mi döndü?
Yoksa dünya öküzün kafasında, dönmeye devam mı ediyor?
**
Yoksa çok ekmek yemekten mi bu Hamletimiz?
Hani "benzin vardı da biz mi içtik?" Diyen meşhur siyasetçimiz geldi aklımıza.
Ne günlerdi be, mizah ve eleştirinin bile kendince bir kalitesi vardı...
*
Yaaa bu günlerimiz? Varın siz hesap edin!..
Yolumuz gurbete düştü,
Hazin hazin ağlar gönül...
*
Son günlerde iç cepheyi güçlendirmek gerekir tespitleri yapılıyor.
Bir emperyalist saldırı ile karşı karşıya kaldığımız, dört tarafımız tehlike çemberi deniyor ya!..
*
Doğru varsayalım bir anlık.
Ama iç cephe; sadece ekmek yiyenlerle güçlenmez ki canım!..
Hele, toplumun sinir uçları ile oynayarak hiç güçlenmez!..
Yoksa bunların müsebbibi şu her gün canımızdan can alan KORONA mı? O mu şaşırtıyor bizi?
Aşı mı?
*
Grip aşısında sıra bulamadık. Herhalde Korona da aşı sıramız gelecek. Büyüklerimiz öyle diyor. İnanacağız gari!... Başka çaremiz var mı sizce?
Aşık Veysel Ustamızın dediği gibi;
Uzun ince bir yoldayız..
Gidiyoruz gündüz gece..
Sevgiyle kalın .